Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kıymet takdirine yönelik ihalenin feshi sebepleri haricindeki sebeplerin taşınmazların muhammen bedelinin üzerinde satılması nedeniyle zarar unsurunun istisnalarından olmadığı, davacı vekili tarafından icra dosyasına vekalet sunulduğu ve satış ilanının aynı vekile e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği, 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine yönelik itiraz ve sair hazırlık işlemleri şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmediğinden artık ihalenin feshi davasında bu hususların dinlenilmesinin mümkün olmadığı, yapılan ihalede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, taşınmazların ipotek bedelinin üzerinde satıldığı, kaldı ki, ipotek alacaklısı tarafından ipotek bedelinin altında satışa muvafakat edildiği, kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde ihalenin gerçekleştirildiği, taşınmazların muhammen bedelin üzerinde satılması nedeniyle mahkemece zarar unsuru gerçekleşmediğinden...
Buna göre, icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararın icra müdürlüğünce verilen "satışın durdurulması" kararı aleyhine yapılan şikayet üzerine verildiği ve istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nın 365/3. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.06.2021 tarih 2021/285 esas 2021/483 karar sayılı kararına yönelik istinaf dilekçesinin İİK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kıymet takdirine yönelik şikayete, taşkın haciz şikayetine ve İİK. 'nun 82/1- 2. Maddesinden kaynaklanan haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Dava dilekçesinde ve istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen artırmaya hazırlık işlemleri konusunda, davacının satış ilanının tebliğ edildiği tarihten itibaren İİK'nın 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, satışa hazırlık işlemini şikayet konusu yapmadığı anlaşıldığından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Erciş İcra Dairesi nezdinde ki doysa da ki Van İli Erciş İlçesi 164 Ada, 2 Parsel, Çelebibağı Mahallesi ağyer mevkii, 3 cilt, 480 sayfa, 164 ada, 2 Parsel kayıtlı taşınmaz için daha önce Erciş İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde 2017/40 esas sayılı davamız ile bilirkişi raporuna kıymet takdirine itiraza ettiklerine ve icra memuru muamelesinin şikayet yoluna gidilmiş olduğunu ancak Erciş icra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/5 Esas 2017/40 karar sayılı dosyasında 2014/1606 esas sayılı icra takibinin iptal edildiğinden bahisle karar vermeye yer olmadığına dair karar verildiği. Daha sonra tashih kararı ile icra dosyasının tamamının değil de 2017/45 esas dosya da ki 140 ada 80 parsel de ki taşınmaza yönelik haczin durdurulması kararı verildiğinin belirtiliği. Bu nedenle şu an satışa konu taşınmaz ile ilgili verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karar neticesiz kaldığını....
anlaşılmakla davacının kıymet takdirine itiraz ve ihalenin feshi yönündeki şikâyetlerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...
Hukuk Dairesinin 22/03/2019 tarihli ve 2019/207 Esas, 2019/273 Karar sayılı kararı ile şikayetçinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği; iş bu karara karşı davalı alacaklı vekilince bu kez temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 02/03/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nin 363/1. maddesi “İcra Mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet...
İİK'nın 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup, istinaf edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini, yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Satış, yeni konulan hacze dayanılarak yapıldığından, bu hacze göre yeniden kıymet takdiri yapılması ve satışın da yeni kıymet takdiri üzerinden gerçekleştirilmesi gerekirken, önceki hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı gözetilerek satışa esas alınması mümkün olmayıp bu hususun mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. 15.11.2021 tarihli satış kararına esas olan 14.7.2020 tarihli haciz sonrası icra müdürlüğünce yeniden kıymet takdiri yapılması gerekirken, önceki tarihli hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak ihalenin yapılması usulsüzdür....