Somut olayda dosya arasında mevcut şikayete konu tebligat evrakının aslının incelenmesinde; şikayetçi borçluya çıkarılan kıymet takdir raporu, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiş, ancak tebligat evrakında tebliğ memurunun imzası dışında başka bir imza bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan kıymet takdir raporu tebligatında muhtarın imzası bulunmadığından, anılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. Nitekim mahkemece de benzer gerekçe ile bu yönde karar verilmiştir....
Borçlu ...’in vekili aracılığıyla Bolu İcra Hukuk Mahkemesinin 18/04/2019 tarih, 2018/491E. - 2019/205 K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği ve buna ilişkin kararın takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden borçlunun vekiline tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, İİK’nun 127. maddesi gereğince bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda; satış ilanına ilişkin tebligatın 25/10/2019 tarihinde borçlu asile, 09/12/2019 tarihinde ise borçlu vekiline elektronik tebligat yolu ile tebliğ edildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2018/2217 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip kapsamında davacıya ait İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Şemikler Mah., 25693 ada, 3 parsel, 10 nolu bağımsız bölüme 31/01/2019 tarihinde haciz konulduğu, kıymet takdir raporunun davacı borçluya 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 13/11/2019 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliği işleminin usulsüz olması nedeniyle kıymet takdir raporunun yeniden davacı borçluya tebliği ile davacı borçluya 103 davetiyesi tebliğini talep ettiği, bu talebe uygun olarak 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde ayrı ayrı davacı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir....
nın 21/2.maddesindeki usule göre tebligat gönderilmeden ve daha önce usulüne uygun bir tebligat yapılmadan, ödeme emri, kıymet taktir raporu ve satış ilanının doğrudan TK.'nın 35. maddesine göre tebliğ edilmesi usulsüzdür. İİK'nun 128/a madddesi uyarınca; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde, raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporunun, borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin, usule uygun bir şekilde tebliğ edilmemiş kıymet takdiri raporunun tebliğini şikayetlerinin reddine mesnet gösterdiğini, dosya kapsamında yapılan kıymet takdirinin tebliğ edilip edilmediğini, tebliğ edildiyse bile usule uygun olup olmadığının mahkeme kararıyla öğrenildiğini, kıymet takdirinin de usule uygun yapılmadığını, müvekkil Necip Yazıcı'nın yurtiçi yerleşik adresi bulunmayıp yurtdışında yaşadığını, İcra dairesinin ise müvekkil adeta yurtiçinde yaşıyormuş gibi tebligat yaptığını, yurtiçi yerleşik adresi bulunmayan ve yurtdışında yaşayan kişilere yapılacak olan tebligatın usulünün belli olup bunun dışına çıkarak yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle icra dairesince usulsüz tebligat yapıldığını, müvekkilinin 28.09.2021 tarihinde saat 12:28'de yurttan çıktığını, tebligatın ise saat 28.09.2021 tarihinde saat 15:09'da tebliğ edildiğini, kıymet takdirini içerir tebligatın tebliğ mazbatası...
İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, kıymet takdirine itiraz ve ihale ilgili delillerin hızlı toplanması ve değerlendirilmesi, ancak işlemi yapan memurluğun bulunduğu yer mahkemesinde mümkün olduğundan ve somut olayda da taşınmazın Diyarbakır ili sınırları dahilinde olduğu, kıymet taktirinin istinabe yoluyla Diyarbakır İcra Müdürlüğü'nce yaptırıldığı, bu itibarla da kıymet taktirine ilişkin şikayetin bağlı bulunduğu o yer icra mahkemesince incelenmesinin gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Diyarbakır İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir....
Dosyanın tetkikinde şikayetçi borçluya satış ilanını ilk olarak bilinen adresine (aynı zamanda mernis adresi) gönderildiği, bu tebligatın adresin boş olduğu gerekçesiyle iade edildiği, bunun üzerine aynı adrese (mernis adresine) TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığı, bu tebliğ mazbatasının incelenmesinde mazbatada yer alması gereken zorunlu unsurların yer aldığı, şikayetçinin iade gelen tebligat yönünden o tarihte adreste oturduğu, adresin boş olmadığı yönünde bir iddiasının bulunmadığı, bu haliyle satış ilanı tebliğ işleminin usule uygun olduğu anlaşılmıştır. Satış ilanı tebliği usule uygun olduğuna göre kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü iddiası yönünden, öğrenme tarihi olan satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde şikayette bulunulması gerekmekte olup, şikayetçinin bu yönde bir şikayeti bulunmadığı anlaşıldığından, kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ve kıymet takdirine itirazlar fesih sebebi olarak ileri sürelemeyecektir....
Öte yandan, ihalenin feshini isteyen şikayetçi, - Kıymet takdir raporunun usulünce tebliğinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesi nezdinde, kıymet takdir raporunda belirlenen değeri şikayet edip, icra mahkemesince alınan bilirkişi raporunu kabul etmeyip buna yönelik iddialarını ihalenin feshi şikayetinde sürdürmesi, - Kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği ve ihale sürecinden haberdar olmadığı iddiası ile birlikte ihale konusu şeyin icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine ilişkin rapora ihalenin feshi şikayetinde itiraz edilmesi, - İhalenin feshi şikayetini inceleyen mahkemece, kıymet takdirine yönelik yapılan şikayet neticesinde, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporuna ait keşif tarihi esas alınarak ihale konusu edilen şeyin değerinin ihale bedelinin üstüne olduğunun anlaşılması halinde “zarar unsurunun” gerçekleştiği kabul edilerek hem ihale konusu şeyin ihale bedelinin altında bir muhammen bedelle ihaleye çıkartılması hem de satış ilanı tebligatının usulsüz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....
Buna göre kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun ve ek raporun, borçlu vekili yerine borçlu ...'a tebliğ edilmesi usulsüz olup, itiraz süresini başlatmaz. Kıymet takdirine ilişkin asıl rapor ve ek rapor, borçlu vekili Av. ...'a 13.12.2013 tarihinde tebliğ edildiğine göre, 18.12.2013 tarihinde kıymet takdirine yapılan itiraz, İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürededir. Bu durumda mahkemece, şikayete konu ...numaralı taşınmazlar üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle kıymet takdirine itiraz değerlendirilip, yerinde görülmesi halinde ihalenin feshine, aksi halde istemin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile bu yöndeki şikayetin reddi isabetsizdir....