Borçlu vekili aracılığıyla, ...İcra Hukuk Mahkemesi'ne kıymet takdirine itirazda bulunulduğu ve buna ilişkin 18.07.2014 tarih, 2014/46 E.-2014/83 K. sayılı kararın talimat dosyası arasında yer aldığı görülmektedir. Bu durumda yukarıda belirtilen Kanun ve Yönetmelik maddeleri gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden borçlu vekiline tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olsa bile, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, bu durum, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Somut olayda, satış ilanının, borçlu ... vekili sıfatıyla adı geçen vekile tebliğ edilmediği görülmüştür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Kıymet takdirinin usulüne uygun yapılmadığı ve değerin düşük belirlendiği iddia edilmiş ise de, davacının satış ilanının tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 günlük yasal süresi içinde kıymet takdirine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu halde, kıymet takdirinin hatalı olduğu, değerin düşük belirlendiği, taşınmazın son imar durumunun sorulmadığı, İİK'nın 100. maddesine yarar bilgilerin istenmediği iddiaları ile ihalenin feshi istenemeyeceğinden, davacının bu konulardaki istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir....
Bunun için, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda kıymet takdirine itiraza ilişkin bir beyanının bulunmadığı dikkate alındığında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olması tek başına ihalenin feshini gerektirmez ( Yargıtay 12 HD 2015/10570 E- 2015/14418 K, Yargıtay 34 XX 823/262 E 2021/2533 K). Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi istemine ilişkin şikayeti kabul edilmiştir....
YANIT: Davalı Şekerbank vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ihaleden haberdar olduğunu, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiğini, kıymet takdirlerinin hatalı olduğunu belirten davacının kıymet takdirine itiraz davası açmadığını, diğer borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edildiğini, taşınmazların kıymet takdirinin mahkemenin 2018/183 Esas sayılı dosyasından görülen kıymet takdirine itiraz davası neticesinde verilen bilirkişi raporu ve ilama göre kesinleştiğini, davacı vekilinin en geç ihale sırasında kıymet takdirini öğrendiğini, 7 günlük yasal süre içinde kıymet takdirine itiraz davası açmadığını, satış ilanının davacının UETS adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının ihaleden makul süre önce haberdar olduğunu, tebligatın davacının esas dosyada ve talimat dosyasında kayıtlı vekiline yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
olamadıklarını, müvekkiline gönderilen kıymet taktir raporlarının da usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin taşınmazına yapılan kıymet taktirini 22.02.2021 tarihi itibari ile haricen öğrendiklerini, kıymet takdirine de itiraz ettiklerini bildirerek; Beykoz İcra Müdürlüğü'nün 2019/2442 Talimat sayılı dosyası ile 16.02.2021 tarihinde yapılan ihalelerin feshine, müvekkiline gönderilen satış ilanının ve kıymet taktir raporunun tebliğ tarihinin 22.02.2021 tarihi olduğunun tespitine, kıymet taktirine itiraz ettiklerinden müvekkilinin taşınmazının kıymet taktir işlemlerinin yapılmasına, masraflar ve avukatlık ücretinin davalılara müşterek ve müteselsilen olmak üzere yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Kıymet takdir raporununda aynı adrese TK'nın 35 maddesine göre 20/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, satış ilanınında aynı usulle 25/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğlerin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacıya kıymet takdiri raporunun usulüne uygun tebliğ edildiği, süresinde kıymet takdirine itiraz etmediği anlaşıldığından bu şikayeti artık dinlenilmez. Şikayetçinin fesat iddiası da bulunmamaktadır, İhaleye konu bağımsız bölümün muhammen bedelinin 500.000,00 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 1.116.000,00 TL bedelle ihale olunduğu, ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle ve yukarıdaki gerekçede değinilen hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarınında somut olayda gerçekleşmediği, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada ... İcra Hukuk ile İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, kıymet takdirine itiraza ilişkindir. ......
Somut olayda, kıymet takdiri raporunun tebliğ işleminde, tebliğ memurunun, beyanını aldığı komşunun ismini belirlemeden ve imzasını almadan veya imzadan çekinme durumunu tevsik etmeden muhtara tebliğ, 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ve komşuya haber verilmesi ile tebliğ işlemini tamamladığı görülmüştür. Bu hali ile satış ilanı tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüzdür. O halde, mahkemece, icra emri ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulsüz olduğuna yönelik şikayetin kabulü ile borçlunun usulsüz tebligatlardan haberdar olduğunu beyan ettiği ''01/11/2013'' tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
YANIT: Davalı Şekerbank vekili cevap dilekçesini özetle; davacının ihaleden haberdar olduğunu, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacı tarafın kıymet takdirlerinin hatalı olduğunu belirttiğini ancak kıymet takdirine itiraz davası açmadıklarını, dosyadan diğer borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edildiğini, taşınmazların kıymet takdirinin mahkemenin 2018/183 Esas sayılı dosyasından görülen kıymet takdirine itiraz davası neticesinde verilen bilirkişi raporu ve ilama göre kesinleştiğini, davacı vekilinin en geç ihale sırasında kıymet takdirini öğrendiğini, 7 günlük yasal süre içinde kıymet takdirine itiraz davası açmadığını, davacı şirkete 08/10/2020 tarihinde yapılacak satışın davacının UETS adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ihaleden makul süre önce haberdar olduğunu, vekile yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, esas dosyada ve talimat dosyasında kayıtlı vekiline tebligat yapıldığını, davacı vekilinin kendisinin satıştan 05/10/2020 tarihinde haberdar...