Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

.-... sayılı ilâmıyla kısıtlandığı ve vasi olarak oğlu ... ... ...’nun atandığı anlaşılmakla vasi ... tarafından vesayet makamından husumete izin kararı alınmış ise dosya içine konulması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine 05/05/2016 günü oy birliğiyle karar verildi....

    Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Dairemizce, başkaca bir inceleme yapılmaksızın, açıklanan maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, yargılamanın sürdürülerek, davanın sonuçlandırılması, usul ve yasaya aykırı görülmüş olup, kararın bozulmasına karar verilmiştir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kısıtlı ...’nin vasis...’un davadan haberdar edildiği, 11.04.2012 tarihinde husumete izin verildiği, bu tarihten sonra davanın, vasi tarafından takip edilmediği, davacı ...’ın davada Hukuk Muhakemeleri Kanunu 53.maddesi gereğince davada takip yetkisi olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise direnme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı,temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, ondan sonra dosyanın temyiz incelemesi için Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE 02/03/2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararı almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise mahkeme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca...

            Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararı almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise mahkeme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun 302/4. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip...

              Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise direnme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması gereklidir. Bu eksikliklerin giderilmesinden sonra Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda yazılı noksanlığın tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararı almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise mahkeme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca...

                  Yıllık izin ücreti talebi yönünden yapılan değerlendirmede; 4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Davacı taraf yıllık izin ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Davacının 4 yılı aşkın kıdemine göre 46 gün yıllık izne hak kazandığı, dosyaya yıllık izin kullandırıldığına dair yazılı delil sunulmadığı, ancak taleple bağlı olarak 21 gün iznin kullanılmadığı ve karşılığı olan ücretinin de ödenmediği anlaşılmıştır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: T2 davacı annesi T1'nın adına kayıtlı taşınmazda tesis edilen ipoteğin ehliyetsizlik ve vekaletin kötüye kullanılması sebeplerine dayalı olarak kaldırılması iddiasıyla eldeki davayı açmış, dava dilekçesinin ikinci paragrafında T1'ya vasi tayini için dava açtıklarını ve husumete izin kararını mahkemeye sunacaklarını belirtmiştir. Dava tarihinden sonra T2 T1'ya vasi olarak atanmıştır. Dava dilekçesinde vasi tayini için dava açıldığı ve husumete izin kararının mahkemeye sunulacağı belirtildiğinden davanın kısıtlı adına açıldığı sabittir. Mahkemece, işlem tarihinde davacı hakkında henüz verilmiş bir kısıtlama kararı bulunmadığı davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Ne var ki, yapılan değerlendirmenin doğru olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu