Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R 1-Mahkeme kararında ve dava dilekçesinde davalılardan ...’nin Vesayet altında olduğu, vasisinin de ... olduğu belirtilmiş olmasına rağmen adı geçen davacının vesayet altında alındığına ve vasiye husumete izin verildiğine dair karara dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Vasilik kararının ve vasiye husumete izin verildiğine dair kararın eklenerek gönderilmesi gerekir. 2-Davalılar adına hükmü temyiz eden Avukat ... ’nın dosya içerisinde vekaletnamesine rastlanılmamıştır. Mevcut ise vekaletnamesinin eklenerek gönderilmesi, yok ise bu hususun tevsikinden sonra mahkeme kararının davalılar adına tebliğinden sonra soncuna göre işlem yapılmalıdır. 3-İncelenmesine gerek görülen taraflarla ilgili Zeytinburnu 2. İcra Müdürlüğünün 2006/1957 esas sayılı takip dosyasının eklenerek gönderilmesi gerekir....

    Velayeti altındaki çocuğu için dava açma hakkına velayeten sahip olan davacı annenin husumete izin talep etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      in husumete yetkili olup olmadığı yönünden incelenmek üzere .../.... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/...-2005/... Esas, Karar sayılı vasi tayin kararının onaylı örneğinin, 2- Husumete ayrıca izin verilmiş ise buna ilişkin karar örneğinin davalı vekilinden temin edilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "husumete izin" kararı alması zorunludur (TMK m. 462/8). Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu işlem vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK m. 465). Mahkemece husumete izin alması hususunda vekile süre verilmiş, vekil tarafından Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada ise husumete izin verilmesi talebi reddedilmiştir. Mahkemece ise; veli tarafından verilmiş vekaletname bulunmadığı ve husumete izin talebi reddedildiği gerekçesiyle dava usulden reddedilmiştir. Yargılama sırasında davacının annesi 30.09.2014 tarihinde veli olarak atanmıştır....

          DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Evlat edinme davasında; küçük Kemal’i temsil etmek üzere atanan kayyımın evlat edinme işlemi sırasında ayrıca kendisine husumet yöneltilebilmesi için husumete izin kararı alınmasına gerek yoktur. Kayyımlık kararının niteliği gereği kayyım atanmasına ilişkin kararda bu yetki, kendiliğinden bulunmaktadır. Bu nedenle açılan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

            in vasiliğine dair ve husumete izin verildiğine dair kararlara ve vasi sifatı ile düzenlenmiş vekaletnameye rastanmamıştır. a- Davacı ...'in kısıtlandığını ve davacı ...'in vasi olarak atandığını gösterir mahkeme kararının eklendikten, b- Davacı ... adına dava açılabilmesi için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten, c- Davacı ... adına vesayeten düzenlenerek verilecek usulüne uygun vekaletnamenin tamamlanarak eklendikten, 2- Dava dilekçesinde davacılar vekili olarak adı yazılan ve davacılar vekili olarak duruşmalara katılan, hükmü temyiz eden Av. ...'a ait vekaletnamenin bütün davacıları kapsamadığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacılar Selma ve Selda adına vekaletname eksikliği giderildikten sonragönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak dosyanın incelenmesinde, dosya arasında husumete izin kararının mevcut olmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, davacılar vekiline husumete izin belgesinin sunulması için makul bir süre verilerek dosyaya ibrazının sağlanması gerekmektedir. Bu haliyle; husumete izin belgesinin temini bakımından eksikliğin giderilmesi akabinde dosyanın istinaf incelemesi yeniden Dairemize gönderilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen eksiklik tamamlandıktan sonra tekrar istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi göre; mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                Öte yandan vesayet altındaki kişinin davada taraf olabilmesi için 4721 sayılı TKK’nun 462/8 (Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı TMK’nun 405/8) maddesi gereğince vesayet makamından dava ve husumete izin almak zorunludur. Dosya içerisinde vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verdiğine ilişkin bir karar mevcut değildir. Hal böyle olunca vesayet altındaki kişi için (yürürlükten kaldırılan 743 sayılı T.M.K 405/8 ve yürürlükte olan 4721 sayılı Yasanın 462/8 maddeleri gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararının eklenmesi için, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  TMK'nın 462/1- 8 maddesine göre kısıtlı adına iş bu davanın açılabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerekmekte olup, dosya içerisinde vesayet makamından alınan bir husumete izin kararı bulunmamaktadır. HMK'nın 54/1 maddesine göre dava açılırken husumete izin kararı ibrazı zorunluluğu bulunmaktadır. Husumete izin kararı sunulmadığı takdirde HMK'nın 54/2 maddesi gereğince vasiye kesin süre verilmelidir. Kesin süre içerisinde husumete izin kararı ibraz edilmediği ya da bu amaçla vesayet makamına başvurulmadığı takdirde HMK'nın 54/3 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilecektir. Bu kapsamda, mahkemece öncelikle kısıtlama kararı veren Samandağ Sulh Hukuk Mahkemesi'nden davacının kısıtlılık kararının devam edip etmediği sorularak kısıtlılık kararı devam ediyor ise vasi T2 HMK'nın 54/2 maddesi uyarınca husumete izin kararı ibrazı için kesin süre verilmesi, HMK'nın 54/3 maddesindeki ihtaratın da yapılması gerekirken bu hususun yerine getirilmemesi isabetsizdir....

                  İlk derece Mahkemesi tarafındanda, dosya içerisinde da vesayet makamından alınmış husumete izin belgesi bulunmadığı belirtilerek davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir. Bu durumda, vasinin husumete izin (TMK m. 462/8) kararı alması gerekmektedir. Bu hüküm, vesayet altındaki kişinin menfaatini korumak amacıyla sevk edilmiş olup, özellikle vesayet makamının nezareti dışında vasinin kısıtlı adına hareket etmesini önlemek amacı gütmektedir. Bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden res’en gözetilmesi gerekir. Vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için süre verilerek, sonucuna göre karar verilmesi, yine davacı vekili tarafından husumete izin kararı ibraz edildiğinde de davalı vekiline, dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek dilekçeler aşaması tamamlanıp, usulüne uygun şekilde deliller toplanıp bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın usulden reddine dair karar hatalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu