ın vasi tayin edildiği saptanmış olup, kararı ... vekili de temyiz etmiştir.Temyiz eden davacı vekiline vasi tarafından vekaletname verilmiş ise vekaletnamenin ve ayrıca vasiye vesayet makamınca husumete izin verilip verilmediğinin tespiti ile husumete izin kararının evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE,27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içerisinde davalıya vasi atandığına dair karar ve vasiye husumete izin belgesi verilip verilmediği dair belge bulunmamaktadır. Bu nedenle davalıya vasi atanma kararının ve husumete izin belgesinin dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in vasi tayin edildiği anlaşılmakla, TMK 462.maddesi uyarınca vesayet makamınca bu dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilip verilmediğinin saptanması,verilmediyse husumete izin kararı alınması sağlanarak, kararın gönderilmesi, değinilen husus üzerinde titizlikle durularak bu kez de geri çevirme kararının gereği yerine getirilmezse ilgililerin sorumluluğunun doğacağı hususu gözetilerek noksanlıkların bir daha geri çevirme kararına neden olmayacak şekilde tamamlanması, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 4.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın kısıtlı davacı adına avukata verdiği vekâletname ile davacı vekilince dava açıldığı, ancak vasinin husumete izin kararının dosya kapsamında bulunmadığı husumete izin verilip verilmediğinin vasiden sorularak, varsa bu kararı sunmak üzere kesin süre verilmesi, husumete izin kararı sunulduğu zaman uyuşmazlığın esasının incelenmesi; verilen kesin süre içinde sunulmaması halinde ise, davanın her aşamasında, HMK'nın 114/1-d-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, kabule göre de maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralama İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde bulunmadığından ispat yükünün davalı alacaklı da olduğu kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekiline husumete izin alması için süre verilemeyeceği ve bu eksikliğin tamamlanamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Bu durumda, davacılardan ...’ya davacı ...’in vasi atanmasına ilişkin dosyada TMK 462.maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin verilip verilmediği tespit edilerek, var ise husumete izin kararının evrakına eklenmesi; Ayrıca davacılar ... ve ...’a gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, yine davalının vekilinin temyiz dilekçesinin tüm davacılara tebliğinin sağlanması, katılma yolu ile temyiz süresinin beklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Kısıtlı davacı ...ile ilgili husumete izin kararının evrak arasına alınmadığı görülmekle, ...1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14.09.1988 tarihli, 1988/552 Esas, 1988/674 sayılı kararı ile kısıtlanarak davacı ...'ın vesayeti altına alınan ...ile ilgili eldeki dava yönünden husumete izin kararının vasi olan davacı ...'dan temin edilerek evrak arasına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu muamele vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK m.465). Vasiye İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/881 esas sayılı dosyasında 05/12/2014 tarihinde verilen husumete izin kararı, bu dosyayı kapsamamaktadır. Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar alınmadan vasi tarafından açılan davaya bakılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple, bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.11.2020 (Çrş.)...
nun vasi olarak atandığı, ancak husumete izin kararı alınmadığı, .... tarafından ............ aleyhine ........ İcra Müdürlüğü'nün 2008/17182 esas sayılı dosyasında 2 nolu daireden payına düşen kira bedelinin tahsili isteği ile başlatılan icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğu anlaşılmaktadır. Kısıtlı davacı ............'nun vasisi ...........'ın husumete izin kararı almadan eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında da bu eksiklik giderilmeden sonuca gidildiği görülmektedir....
Karar sayılı ilam ile kısıtlandığı ve annesinin velayeti altına alındığı, kararın 07/03/2018 tarihinde kesinleştiği, davanın 08/06/2018 tarihinde vasinin vermiş olduğu vekaletnameye istinaden açıldığı, ancak dosyada kısıtlı adına dava açılırken TMK'nın 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından alınması gereken husumete izin kararının (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin ... Esas ... Karar sayılı ilamı) bulunmadığı anlaşılmıştır. 2-Kısıtlı olan davacı ...'...
Solmaz'a vesayeten, vasinin verdiği vekaletname var ise dosya arasına alınması, aksi takdirde gerekçeli kararın usulüne uygun olarak vasiye tebliği sağlanıp temyiz süresinin de beklenmesi ve ayrıca vasiye asıl dosyada vesayet makamınca husumete izin verilip verilmediğinin tespiti ile husumete izin kararının evrakına eklenmesi ,geri çevirmeye konu hususların eksiksiz yerine getirilip getirilmediği mahkeme hakimince bizzat denetlendikten sonra dosyanın gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....