(HMK 54/2- 3) Husumet bir dava şartı olduğundan ve mahkeme tarafından resen dikkat alınması gerektiğinden vesayet altında olması nedeniyle dava ehliyeti bulunmayan davacılar adına vasisi tarafından açılan iş bu davayla ilgili husumete izin belgesi ibraz edilmesi gerektiğinden HMK 54/2 maddesi uyarınca davacı vekiline husumete izin kararını alıp ibraz etmek üzere usulüne uygun süre verilerek eksikliğin giderilmesi gerekmekte olup mahkeme tarafından bu hususta davacıya süre verilmesi yerinde ise de; verilen kesin sürenin usulüne uygun olduğundan bahsetmek mümkün değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (HMK) süreler 90- 94. maddelerde düzenlenmiş, kesin süreye ilişkin düzenlemeye ise 94. maddede yer verilmiştir. HMK 94/3. maddesinde kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı düzenlenmiştir. Kesin sürenin bu yaptırımı karşısında hakim tarafından verilen kesin sürenin usulüne uygun olması gereklidir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, husumete izin istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, husumete izin istenilen ....'nın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/147 E. sayılı dosyası ile kısıtlandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise; kısıtlının yerleşim yerinin "Merkez Mah. Topçu Sok. No: 6 İç Kapı No: 6 ...U" olduğu Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 15/06/2012 tarih ve 347 sayılı kararı ile ... Adliyesi adli yönden ... Adliyesine yargı alanına bağlandığı ve mahkemelerince 16.10.2012 tarih ve 2012/147 E. - 166 K. sayılı kararla ...'ın kısıtlanmasına karar verildiği, yine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 15/01/2013 tarihli ve 8 sayılı kararı ile .... ilçesinin adli yönden ... Adliyesi yargı alınından çıkartılarak ......
nın vasisi ...’nın, davada davalıyı temsil edebileceğine ilişkin husumete izin kararı bulunup bulunmadığı araştırılarak, husumete izin kararı mevcut ise kararın onaylı suretinin, alınmamışsa durumu bildirir yazı cevabının dosya içerisine alınması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un velayetinin devamı kararının verilmiş olması karşısında; eldeki davanın, Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca dava açmaya (husumet izin) izin verilmiş veli huzuruyla yürütülmesi gerektiğinden, husumete izin kararı alınması temin edilerek dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vesayet makamından alınmış husumete izin kararı bulunup bulunmadığının tespiti ile alınmış husumet ve izin kararı verilmiş ise dosya içine alınması, 2- Davacılardan ... ve ... karar tarihinden önce onsekiz yaşını ikmal etmekle ergin olmuşlardır. Yaş küçüklüğüne dayalı vesayet kararı da sona ermiştir. Davacılar ... ve ... tarafından Avukatlar ... ... ve ... ...'a verilmiş vekaletname dosya içerisinde bulunmamaktadır. Adı geçen davacılarca verilmiş bir vekaletname var ise dosyaya eklenmesi, aksi halde mahkeme kararının ve davalının temyiz dilekçesinin davacı asıllar ... ve ...'e tebliğ edilerek, tebligat belgelerinin dosyaya eklenmesi ile onlar yönünden de temyiz sürelerinin beklenilmesi, 3- Vasi ... tarafından Avukatlar ... ... ve ... ... 'a verilen vekaletname kendi adına verilmiştir. Davacılardan; ..., ..., ... ... ve ...'...
Davacı alacaklı T1 Ilgın Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/12/2012 tarih, 2012/45 Esas, 2012/231 Karar sayılı kararı ile akli dengesinin yeterli olmadığı ve ömür boyu süreceğinden dolayı TMK'nun 405. maddesi gereğince kısıtlandığı, davanın davacının vasisi T2 tarafından davacıya vesayeten açıldığı, dosya içerisinde husumete izin kararı bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece dava ve taraf ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek TMK'nun 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından dava ve husumete izin alması için davacı vasisine süre verilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanmaya çalışılan husus yerine getirilmeden karar verildiği dikkate alındığında, HMK. 353/1- a-4. anlamında dava ve taraf ehliyetinin sağlandığından söz edilemez....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Mümkün Olmaması Halinde Değer Artış Payı ve/veya Katılma Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya incelendiğinde, davacı erkeğin kısıtlanmasına karar verildiği, vasi olarak atanan ... tarafından vesayet makamından husumete izin kararı alındığına dair dosya kapsamında bir bilgi ve belge olmadığı anlaşılmakla, vasi tarafından bu dava yönünden vesayet makamından izin kararı alınmış ise eklenerek gönderilmek üzere dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine İADESİNE oy birliğiyle karar verildi.24.11.2021 (Çrş.)...
Hukuk Dairesinin 2018/542 E., 2018/626 K. sayılı ve 16/04/2018 tarihli istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi üzerine davacının işe iade kararının kesinleştiği, kesinleşen karar nedeniyle her iki davalının da husumete ilişkin istinaf taleplerinin dinlenemeyeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun istinaf denetimine elverişli olup alacak miktarlarının doğru şekilde saptandığı, puantaj kayıtları dikkate alınarak davacının kalan yıllık izin süresinin doğru şekilde belirlendiği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Ancak; vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "husumete izin" kararı alması zorunludur (TMK m. 462/8). Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu işlem vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK m. 465). Mahkemece husumete izin alması hususunda veliye süre verilmemiştir. Davacı erkek dava tarihinden önce kısıtlandığına göre dava ehliyeti yoktur. Bizzat velisinin de dava açması mümkün değildir. Velinin husumete izin kararı alması gerekmektedir. Veliye, husumete izin kararı alması için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Mahkemece; davacının dava dilekçesinde delil ve tanık bildirmediği, ancak daha sonra delil ve tanık bildirilmiş ise de, dava dilekçesinde delillerini bildirmeyip tanık deliline de dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Talebi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2010 (Çrş.)...