Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan vesayet altındaki kişinin davada taraf olabilmesi için 4721 sayılı TMK’nun 462/8 (yürürlükten kaldırılan 743 sayılı TMK’nun 405/8) maddesi gereğince vesayet makamından dava ve husumete izin almak zorunludur. Dosya içerisinde vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verdiğine ilişkin bir karar mevcut değildir. Hal böyle olunca vesayet altındaki kişi için yürürlükte olan 4721 sayılı TMK'nun 462/8 (yürürlükten kaldırılan 743 sayılı TMK’nun 405/8) maddeleri gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin karar varsa eklenmesi, yok ise tamamlanarak ve ibraz edilmek üzere davacı vekiline süre verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde,tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

    DELİLLER: Tapu kayıtları, çaplı kroki, imar durumu, keşif, bilirkişi raporu, Çal Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/535 Esas, 2021/72 Karar sayılı vesayet dosyası, Çal Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/792 Esas, 2021/836 Karar sayılı husumete izin kararı, veraset ilamları ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, husumete izin kararı kapsamında vasi tarafından açılmış bulunan bir kısım taşınmazlar üzerindeki ortaklığının giderilmesi istemine yönelik bir davadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, bu karar davacı asile tebliğ edilmemiş olmakla davacı asil 21/11/2022 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

    Vesayet ....... altında bulunan kişi adına hareket eden vasinin, bir kısım eylem ve işlemleri yerine getirebilmesi, vesayet makamından diğer bir deyişle Sulh Hukuk Hakiminden alınacak husumete izin kararı ile mümkündür. (TMK.nun 462.mad. 8.bend). Somut olayda, vesayet altında bulunan davacı ... ........’ın eldeki davada vasi marifetiyle temsil edilebilmesi bakımından Sulh Hukuk Mahkemesi'nden husumete izin kararı alınmadan yargılamaya devam edilip karar verilmiştir. Taraf teşkili, dava koşulu olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gereken, kamu düzenine ilişkin hususlardandır (HMK. 114, 115 m). Öncelikle taraf teşkilinin sağlanarak davaya devam edilebilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi'nden husumete izin kararının alınması, ondan sonra davaya devam edilip hüküm kurulması gerekir....

      'in vasi tayin edildiği ve davanın vasi tarafından sürdürüldüğü, ancak husumete izin kararının bulunmadığı, her ne kadar Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu ve Adli Tıp Genel Kurulundan raporlar alınmışsa da, raporların davacının satış vaadi sözleşmesi düzenlediği 11.01.2007 tarihinde ehliyetli olduğuna ilişkin olduğu, vekaletname ve akit tarihinde ehliyetli olup olmadığının saptanmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle vasi için husumete izin kararının dosya arasına alınması, bu eksiklik giderildikten sonra davacının vekeletname tarihi olan 9-10-2007 tarihi ile akit tarihi olan 10-10-2007 tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması, ehliyetsiz olduğu saptanırsa davanın kabul edilmesi, ehliyetli olduğu saptanırsa vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir....

        un tayin edilmiş olduğu ve anılan davalı adına vasisi ...’a gerekçeli kararın, dava dilekçesinin ise bir önceki vasisi ...’a tebliğ edildiği, ne var ki vasiye verilmiş husumete izin kararının evrak arasında bulunmadığı görülmekle; vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararın temin edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde bu husus gözetilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ... Sigorta A.Ş'ne geri verilmesine 08/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

          TMK'nın "Vesayet Makamından İzin Başlıklı" 462/8. maddesi ile, acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması işlemlerinin vesayet makamının iznine tabi olduğu hüküm altına alınmış olup anılan hüküm gereğince, kısıtlının temsilcisi tarafından, kısıtlı adına dava açılabilmesi ve davaya devam edilebilmesi için vesayet makamının vasiye dava açma yetkisi (izni) vermiş olması gerekir. (HMK. m. 54) .../... S.3 Somut olayda, davacının vesayet altında olduğu, vesayet altında olduğu sırada vasisi ...'nın kısıtlı davacı adına avukata verdiği vekâletname ile davacı vekilince dava açıldığı, ancak vasinin husumete izin kararının dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı vasisi tarafından kısıtlı davacı adına dava açılabilmesi için TMK'nın 462/8. maddesi gereği, vesayet makamından husumete izin kararı alınması gerektiğinden, davacı vasisi ...'...

            nın tasfiye memurundan aldığı vekaleti varsa dosyaya ibrazının sağlanması; tasfiye memurundan aldığı vekaleti bulunmamakta ise İlk Derece Mahkemesi Kararı, Bölge Adliye Mahkemesi Kararının iş bu davalı şirketin tasfiye memuruna usulüne uygun olarak tebliğ edilerek tebligat parçasının dosyaya eklenmesi, 2- Nüfus kayıt örneğindeki kayda göre davacı çocuklardan ...’nun kısıtlı olduğu ve annesinin velayeti altında bulunduğu anlaşılmakla kısıtlılık durumunun devam edip etmediği mahkemesinden araştırılmak, sona ermiş ise sona erme tarihine göre kararın tebliği itibariyle asile tebliğ gerekiyorsa asile kararın tebliğini temin etmek, vesayetin devamı halinde ise; iş bu davacı için 4721 sayılı TMK’nun 462/8.maddesi kapsamında vasiye husumete izin verilip verilmediği hususunu araştırarak, davacı vekilinin bu yönde husumete izine ilişkin kararı ibraz etmesinin temini, 3- UYAP kayıtlarına göre davacı ...’nun hükümlü olduğu anlaşılmakla 4721 sayılı TMK’nun 407.maddesi kapsamında özgürlüğü bağlayıcı...

              Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Nitekim, eldeki dosya kapsamında da mirasçılık durumu ihtilaflıdır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. Mahkeme tarfından yapılacak iş, hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağına etki edecek tüm dava dosyalarını, taraflardan da sormak sureti ile tereddüte yer bırakmayacak netlikte tespit edip, bu dosyaların sonucu bekleyip, bu dava dosyaları veya onaylı suretleri dosya kapsamına alarak ve gerekirse taraf teşkiline ilişkin işlemleri tamamlayarak sonuca gitmektir....

                Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti ve kanunî temsil 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanun’un 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkân verilmesi gereklidir. Bu nedenle belirtilen eksikliğin giderilmesinden sonra Hukuk Genel Kuruluna gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  K A R A R İncelenmesine ihtiyaç duyulan: 1-Davacının Uşak Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.06.2003 gün ve 2003/656E – 2003/858K sayılı kararı ile vesayet altına alındığı ve vasi tarafından düzenlenen vekâletname dosya içerisine sunulduğu halde, vesayet makamının davaya ve husumete izin verildiğine dair bir kararının dosyada bulunmadığı görülmekle, Dava açılmasına ve açılmış bulunan davanın sürdürülmesine ilişkin olarak vesayet makamından alınan kararın, 2-Davacıya 29.11.2000 tarihli iş kazası sonucu %31 sürekli iş göremezlik oranına göre bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin bildirildiği görülmekle; % 31 oranında sürekli iş göremezlik nedeniyle gelir bağlanmasına ilişkin gelir bağlama kararı ile eklerinin dosyaya getirtildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.04.2009 günüde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu