Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/772 Esas sayılı dosyası ile hırsızlık suçundan dava açıldığı, sanık hakkındaki davanın tefrik edilerek eldeki dosya ile birleştirilmesinden sonra diğer sanıklar hakkında devam eden dava akıbetinin araştırılmadığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, ... 5....
Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir....
Mal / hizmetlerin benzerliği veya ilişkilendirilebilir niteliği şu durumlarda ortaya çıkabilir: − Mal ve hizmetlerin kullanım amacı ve alanlarının benzerliği, − Mal ve hizmetlerin kullanıcılarının benzerliği, − Malların fiziksel görünümünün benzerliği, − Mal ve hizmetlerin ticari pazara ulaşmasında kullanılan satış yollarının benzerliği, − Mal ve hizmetlerin birbirleriyle rekabet eder nitelikte bulunmasından kaynaklanan benzerlik, − Mal ve hizmetlerin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmasından kaynaklanan benzerlik, − Malların mağazalarda aynı reyonda veya rafta bulunmasından kaynaklanan benzerlik. Davaya konu markanın 35. sınıfta tescile konu edildiği, 35. sınıfın 05. alt sınıfı ise perakendeciliğe ilişkindir. Davaya konu markanın 05. sınıfında, perakendecilik hizmeti ile ilgili 01 ile 34. sınıfta yer alan malların tamamı eklenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVALILAR : Davacı, ... sigorta sicil numarasında kayıtlı sigortalının kendisi olduğunun tespiti ile söz konusu numarada görünen hizmetlerin kendisi tarafından yapıldığının tespitine, ... sigorta sicil numarasında kayıtlı 1981 yılına ait hizmetlerin kendisi tarafından yapılmadığından bu hizmetlerin anılan sicilden çıkartılmasına, ... sigorta sicilde ve ... sigorta sicildeki hizmetlerin birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Davalı ile kat malikleri arasındaki sözleşme niteliğindeki yönetim planı ile bağımsız bölüm maliklerine burada belirtilen hizmetlerin en iyi bir şekilde götürülmesi, site ile ilgili iş ve işlemlerin bir elden yürütülmesi, hizmetlerin ifasının sağlanması, ortak yaşam amaçlarının gerçekleşmesi için birbirlerine karşı çeşitli edimler üstlenmişlerdir. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasındadır. Dava konusu hasarın ortak yerlerden olan bina oluklarının bakım ve onarım eksikliğinden kaynaklandığı iddia edilmektedir. Davacının talep ettiği tazminat yönünden, davalı site yöneticisinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesi ve sözleşmeden kaynaklanan temsil görevi kapsamında pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü zorunlu bulunmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2151 KARAR NO : 2020/2664 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MANAVGAT İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/311 ESAS 2020/296 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının SGK'nın 4/B üzerinden Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, davacının SGK'ya yapmış olduğu başvuralar neticesinde; ilk kayıtlara 1960 doğumlu Mahmut Topal olarak hizmetlerin işlendiğini, 1960 doğumlu Mehmet Ali ismindeki davacının adına hizmetlerin geçirilmediğini ve buradaki hizmetlerin birleştirilmediğini, gerçekte Mahmut Topal isimli kişinin T1 olduğundan bahisle; SGK ile oluşan muarazanın giderilerek SGK kayıtlarında Hüseyin oğlu 1960 doğumlu Mahmut adında oluşturulan Bağ-Kur kayıtlarının Hüseyin oğlu 1960 doğumlu davacıya ait olduğunun belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamından, davacının başkanı bulunduğu belediye tarafından hizmetlerin halka duyurulması için şehrin muhtelif yerlerindeki reklam panolarında hizmetlerin tanıtımına yönelik reklamların yapıldığı, bu reklamlarda hizmet alan bir kısım insanların da hizmetlerden memnuniyetlerini ifade eden resimlerine yer verilerek, yeni hizmetlerin neler olacağına yönelik merakını ifade eden "Sırada ne var başkan?" şeklinde beyanlara yer verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu karikatürde "Büyükşehir panolarda reklamını yapıyor...." yazısı altında, reklam panosu üzerinde bir kişinin pantalonunu indirerek yarı çömelmiş bir vaziyette iken büyük harflerle "Sırada kim var başkan !..." ifadesine yer verilmiştir....
Mahkemece; davanın davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen sıhhi tesisat ve kalorifer tesisatı işi bedeline ilişkin alacak davası olduğu, davacı tarafça, davalıya 2014 yılı ile 2020 yıllarını kapsayan şekilde sıhhi tesisat ve kalorifer tesisatı yapım hizmeti verildiği iddia edilip, bu hizmetlerin bedelinin başlatılan takipte talep edildiği, iddia edilen hizmetlere ilişkin hukuki ilişkinin taraflar arasında kurulduğu, faturadaki belirtilen hizmetlerin davalıya verildiğinin yazılı veya kesin delillerle ispat yükü davacı tarafa ait olup, davacı tarafça hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetlerin verildiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, sadece fatura düzenlenmesinin hukuki ilişkinin varlığını ve hizmetlerin verildiğini ispata yeterli olmadığı, davacının incelenen ticari defteri, işletme defteri niteliğinde olup, detayları içermediğinden belirtilen bu hususları ispata elverişli olmadığı, davalı tarafça istenmesine rağmen verilen kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlarını...
Bilahare davaların birleştirilmesinden sonra, kadının davası yönünden 27.9.2012 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında da, yoksulluk nafakası miktarını aylık 500 TL. olarak açıklamıştır. Bu halde, yoksulluk nafakası konusunda, süresinde yapılmış bir istek mevcuttur. O halde, davalı-davacı (nın) yoksulluk nafakası talebinin esası hakkında, toplanan deliller çerçevesinde olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, süresinde istenmediği gerekçesiyle hüküm tesis edilmemesi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir....
K.. hakkında silahla tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede ise; Sanık Mehmet ve tanık Hüseyin hakkında TCK'nun 109. maddesi uyarınca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan suç duyurusunda bulunulması karşısında; bu işlemin akıbetinin beklenmesinden, dava açılması halinde tehdit suçunun bu suçun nitelikli halinin unsuru olması nedeniyle dosyaların birleştirilmesinden sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde suç ihbarında bulunularak mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 23/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi....