Sınıftaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markanın kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış "..." ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı "..." ibarelerinden oluştuğu, karşılaştırma konusu markların ilgili tüketici açısından görsel olarak birbiri ile son derece yakın bir benzerlik içinde olduğu, harf sayısının, başlangıç ve bitiş seslerinin aynılığı karşısında tek harften kaynaklanan işitsel farkın, bütünün telaffuzunda anlaşılması pek mümkün olan bir fark olmadığı, tüketici kitlesinin bilinçli olmasının markalar arasındaki tüm farkları detaylı olarak algılamaları gibi kesin bir sonuç doğurmayacağı, taraf markalarının çekişme konusu mallarla doğrudan bir ilgisi olmadığı, karşılaştırma konusu taraf marka işaretlerinin bütünsel olarak birbirlerine yakın bir benzerlik içinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler olduğun düzenlendiği 49. maddenin gerekçesinde; doğası gereği maddi olmayan finansal hizmetlerin özellikle mesafeli yönden satılmaya uygun olduğu, elektronik ticaret gibi finansal hizmetlerin mesafeli satışına ilişkin yeni tekniklerin kullanılmasında, finansal hizmetlerin mesafeli satışına ilişkin yasal çerçeve oluşturularak tüketici güveninin artırılması gerektiği ve bu maddenin finansal hizmetlere ilişkin tüketici güvenini artırmak amacıyla yazıldığının belirtildiği, 49. maddenin uygulanmasıyla ilgili olarak çıkarılan ve 31.01.2015 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde; Finansal hizmetin; her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri...
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, aksi Kurum işleminin iptali, kesilen yaşlılık aylığının birleştirilen hizmet süreleri üzerinden devamı, aynı tarihten itibaren ödenmeyen aylıklar ile hizmet birleştirmesinden kaynaklanan fark aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....
Ceza Mahkemesinin 2018/73 Esas sayılı dosyasında 08.06.2014 tarihli olay nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarından derdest davanın olduğu anlaşılmakla; silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunun atfın niteliğine göre mütemadi suçlardan olduğu ve ayrıca farklı zamanlarda imal edildiği belirlenemeyen patlayıcı maddelerin örgütün faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen eylemlerde kullanılması halinde tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunun da mütemadi nitelikte olması nedeniyle temadinin kesildiği en son bulundurma tarihine kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı gözetilerek, anılan dosya getirtilmek suretiyle her iki suç bakımından temadinin kesilip kesilmediğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespiti amacıyla suç, iddianame ve yakalanma tarihleri dikkate alınarak incelenmesinden ve gerektiğinde dosyaların birleştirilmesinden...
. hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda bu suçtan beraatine karar verildiği, Hazinenin tefecilik suçunun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği, diğer yandan aynı Kanunun 260/1. maddesine göre de kamu davasından haberdar edilmemiş bulunup da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanların kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu gözetilerek, hükmün bildirilmesinin gerektiği, ancak dosyada Hazinenin duruşmadan haberdar edildiğine ve temyiz hakkını kullanabilmesi için hükmün tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı, bu itibarla kararın kesinleşmediği anlaşılmakla, bu eksikliğin giderilmesi, hükmün ... tarafından temyiz edilmesi halinde dosyanın bağlantı nedeni ile birleştirilmesinden...
Hal böyle olunca, Mahkemece verilecek kararların birbirini etkileyeceği ve delillerin doğru değerlendirilmesi için her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği düşünülmeden davaların ayrı ayrı sürdürülüp sonuçlandırılmaya çalışılması isabetsiz, davalılardan ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : İhaleye fesat karıştırma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanıklar hakkında benzer eylemleri nedeniyle ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu davaları açıldığı tespit edilmiş olmakla, tüm mevcut dosyalar araştırılarak derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı ve okunaklı birer suretlerinin dosya arasına alınmasından sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tebliğnamede adlarına yer verilen sanıklar ... ve ... haklarında verilen kararlara yönelik temyizin bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık hakkında benzer nitelikteki eylemlerinden dolayı aynı suçtan açılmış olan kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında, tüm mevcut davalar araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin...
Ancak; 1- Mahkemece suça konu yapının sanığın eşi tarafından yapıldığından, imara aykırı imalatları yapan ... hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, yapılacak soruşturmanın sonucu beklenip, kamu davası açılması halinde hukuki ve fiili irtibat nedeniyle bu dava ile birleştirilmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Birinci bozma sebebi yönünden yapılacak değerlendirme sonucunda hüküm kurulurken, hükümden sonra 18/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ......
Belediye başkanı olarak görev yapan sanık hakkında benzer nitelikteki eylemlerinden dolayı aynı suçtan açılan kamu davaları bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılması karşısında, tüm mevcut davaların araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK'nın 257. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra varsa kesinleşen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşursa aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı cezalar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 20/07/2010 tarihli ilk kararda sanık hakkında TCK'nın 53/5. maddesinin...