"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanma Hüküm : Mahkumiyet (üç kez) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanık hakkında, sübutu kabul edilen eylemlerin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde işlenmesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve suç kastının nasıl yenilendiği, fiillerin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde gösterilip tartışılmadan, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan üç kez mahkumiyet hükmü kurulması, 2- UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; suç tarihinde Yoncalı Belediye başkanı olarak görev yapan sanık ... hakkında benzer nitelikteki eylemlerinden dolayı aynı suçtan kamu davaları açıldığının anlaşılması karşısında, tüm mevcut davaların araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş...
ın (UYAP) aracılığıyla alınan nüfus kayıt örneğinde ise suç tarihinden sonra 25.03.2005 tarihinde 10.03.1992 doğumlu olarak tescil edilmiş ... isminde bir oğlu bulunduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle bu hususlar üzerinde durularak her iki kayda ilişkin doğum ve ölüm tutanak örnekleri getirtilerek, her iki şahsın aynı kişi olup olmadığı, mükerrer kayıt var ise iptalinin sağlanması, farklı kişiler ise yapılacak araştırma sonucunda tespit edilecek doğru sanık hakkında usulünce kamu davası açılması sağlanarak her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/683 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesi, 20.11.2011 tarihli eylemle ilgili olarak ayrıca dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmamışsa suç duyurusunda bulunulması, 20.11.2011 tarihli olaya ilişkin dava açılması halinde teselsül hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından incelemeye konu dosya ile birleştirilmesinden sonra tüm deliller birlikte ele alınarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarihlerinin taraflara sorulup araştırılarak net bir şekilde belirlenmesinin ardından atılı suçların oluşumu ile niteliğine etkisi bakımından mağdurenin, yaş tespiti için çektirilen film ve grafileriyle gönderilerek içinde radyoloji uzmanı bulunan sağlık kurulundan suç tarihlerindeki yaşıyla ilgili rapor aldırılıp duraksama halinde Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan da rapor alınmasının ardından, gerekirse CMK'nın 218/2. maddesi uyarınca yaş tashihine karar verildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, içinde radyoloji uzmanının bulunmadığı Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 12.06.2014 tarihli heyet raporuna dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, İş bu dosya ile İstanbul Anadolu 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/136 Esas sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/85 Esas sayılı dosyası arasında eylemsel, kişisel ve hukuksal bağlantı bulunduğundan, her üç dosyanın birleştirilmesinden...
i gerçekte muayene etmediği halde muayene olmuş gibi göstererek bu kişiler hakkında sahte rapor ve reçete düzenlemesi eylemleri nedeniyle Arifiye Kaymakamlığı'nca 13.01.2012 tarihli soruşturma izni verildiğinin anlaşılması karşısında, bu eylemleri nedeniyle yapılan soruşturmanın akıbetinin araştırılarak dava açılmış olması halinde getirtilip incelenmesi, delil ve belgelerin onaylı örneğinin dosya içersine alınması ile derdest olması halinde birleştirilmesinden sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebelerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, müşteki kurum vekilinin şikayet dilekçesi ile sanığın cezalandırılmasını istediği, kararı temyiz etmekle de davaya katılma iradesini ortaya koyduğu, Mahkemece sanık ... hakkında açılan Malazgirt Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/450 Esas sayılı dosyasının eldeki dava dosyası ile birleştirilmesinden sonra müşteki vekiline duruşma gününün tebliğ edilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden hüküm verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek...
Şti. nin yetkilisi ... hakkında 2011 takvim yılına ilişkin suçlar nedeniyle vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı, dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, adı geçen hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından açılan davanın ise akıbeti araştırılarak, mümkün olduğu takdirde birbirlerine karşılıklı faturalar düzenleyen sanık ... ve ... hakkında açılan tüm davaların birleştirilmesinden sonra, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sanığın suç kastının bulunup bulunmadığı da karar yerinde tartışıldıktan sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde...
sayılı denetim raporunda bu işyerinin gerçekte faaliyetinin bulunmadığı ve işyerinde sigortalı olarak gösterilen kişilerin hizmetlerinin gerçek dışı sigorta bildirimi olduğu,işyeri sahibi olan sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda; Sanıkların şirketlerinin faal olduğu dönemde yanlarında 70 civarında kişinin çalıştığını ancak çalışanların isimlerini hatırlamadıklarını hayatın olağan akışına uygun düşmeyecek biçimde savunmaları ve suç tarihlerinde usulsüz olarak sigortalı gösterilen şahısların tanık sıfatıyla alınan beyanlarında kendileri ile irtibata geçip, menfaat temin edenlerin ... ve ... (... ) ... isimli şahıslar olduğunu, sanıkları tanımadıklarını beyan etmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi amacıyla öncelikle suça konu bildirimlerin hangi usulle yapıldığı ve ... ile... (...) ... isimli şahısların kim oldukları araştırılıp, beyanlarının tespiti ile haklarında açılmış dava bulunması halinde iş bu dosya ile birleştirilmesinden...
Öncelikle, Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi: Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki 2829 sayılı Kanunun amacı; hiçbir Kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ya da hak sahiplerine, değişik Kurumlardaki hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle aylık bağlanmasını sağlamak, bu suretle değişik Kurumlardaki hizmetlerin ziyan olmasını önlemek olup, bazı Sosyal Güvenlik Kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının tek başına aylık bağlanmasına yeterli olması halinde; diğer Kurumlarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde; sigortalının ya da hak sahibinin iradesinin de bu yönde olması koşuluyla zorunluluk bulunmamaktadır....
Zırhlı Tugay Komutanlığı Gaziantep Askeri Mahkemesinin 09/12/2010 tarihli, 2010/188-1035 Esas ve Karar sayılı ilamıyla tesis edilen mahkumiyet hükmünün kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak, kesinleşmişse onaylı bir suretinin dosya arasına getirtilip konulmasından, derdest ise dosyaların birleştirilmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi için nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle hangi menfaatin sağlandığı karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerekçeleriyle gösterilerek sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının değerlendirilmesi lüzumu, Sanık ...'nın sabıka kaydının incelenmesinde, Adana 1....