WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/1 Esas, 2011/122 karar sayılı dosyasının teselsülü niteliğinde bulunduğu, bu bağlamda TCK’nın 43/1. maddesi gereğince sanık hakkındaki cezanın belirlenmesinde zincirleme suç ve mahsup hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek her iki dava dosyasının birleştirilmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı ve katılan Hazine vekili ile sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi gereğince REDDİNE, CMK'nin 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette ihaleye fesat karıştırma suçundan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanun'un 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır" düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK'nin 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, incelemenin katılanlar vekillerinin sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanıklar hakkında benzer eylemleri nedeniyle ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu davaları açıldığı tespit edilmiş olmakla, tüm mevcut davaların araştırılarak derdest ise birleştirilmesinden...

      K A R A R Davacı davalıdan 17.050.00 TL bedelle satın aldığı, aracın C.Savcılığınca yapılan tahkikat sonucu farklı iki aracın birleştirilmesinden meydana geldiği anlaşıldığından trafikten men edildiğini ve aracın hurda halinde 3. şahsa sattığını, hurda bedelinin mahsubundan sonra 11.050. TL’ni davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aracın zaptedildiği tarihte 15.000,00 TL değerinde olup, hurda bedelinin düşüldükten sonra kalan bakiye 9.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere satışa konu aracın gizli ayıplı olduğu, bu nedenle de trafiği çıkmasının tescilinin mümkün olmayan araçlardan olduğu anlaşılmaktadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvuru kapsamındaki çekişmeli 13. sınıftaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markanın kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış "ORYX" ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı "ONYX" ibarelerinden oluştuğu, karşılaştırma konusu markların ilgili tüketici açısından görsel olarak birbiri ile son derece yakın bir benzerlik içinde olduğu, harf sayısının, başlangıç ve bitiş seslerinin aynılığı karşısında tek harften kaynaklanan işitsel farkın, bütünün telaffuzunda anlaşılması pek mümkün olan bir fark olmadığı, tüketici kitlesinin bilinçli olmasının markalar arasındaki tüm farkları detaylı olarak algılamaları gibi kesin bir sonuç doğurmayacağı, taraf markalarının çekişme konusu mallarla doğrudan bir ilgisi olmadığı, karşılaştırma konusu taraf marka işaretlerinin bütünsel olarak birbirlerine...

          Davanın; taraflar arasında akdedilen ve 20/01/2020 tarihinde yürürlüğe gireceği kararlaştırılan mimarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu görüldü. İnşaat Mühendisi ..., Mimar Şehir Plancısı ... ve Mali Müşavir ... tarafından müşterek imzalı 04/09/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Huzurda görülmekte olan ve sözleşmeye konu hizmetlerin davacı mimar tarafından tamamlandığı ve sözleşmedeki edimlerin yerine getirildiği, flash belleğe yüklenmiş olan uygulama projelerinde ilgili kurumların onaylarının bulunmadığı, bunun nedeni olarak ta sözleşmenin 5. Maddesinin 5.4. bendi gereği projelerin işveren tarafından teslim alınıp onaylanmaması nedeni ile ilgili kurumlara onaylattırılamadığının değerlendirildiği, sözleşmeye konu hizmetlerin davacı mimar tarafından tamamlanması nedeniyle,sözleşmede kararlaştırılan 179.200.-TL + KDV bedelin davacı tarafından talep edilebileceği, bu bedelden davacıya ödendiği beyan edilen 40.000....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, hükümsüzlük davası yönünden dava konusu markanın tescil edilmediğini; YİDK karar iptali yönünden, dava konusu 2019/80096 sayılı marka başvurusu kapsamında kalan ve eldeki davaya konu olan hizmetlerin "Eğitim ve öğretim hizmetleri. Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri....

              Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/475 Esas sayılı dosyasındaki aynı nev'iden suçun 22.02.2020 tarihinde işlendiği, bu suça ilişkin iddianamenin de 04.08.2020 tarihinde düzenlendiği anlaşılmakla; söz konusu iddianamelerin atılı suçlar işlendikten sonra düzenlenmeleri ve suç tarihlerinin yakınlığı dikkate alındığında hukukî kesintinin gerçekleşmediği ve her iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu, dolayısıyla bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında gerçekleştiğinin kabulü ile dosyaların birleştirilmesinden sonra 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle kanun yararına bozmaya gelinmiş ise de; Kırklareli 1....

                ve bu hizmetlerin ne şekilde yürütüldüğünü açıklayarak katma değer vergisi karşısındaki durumunun ne olması gerektiği konusunda Maliye ve Gümrük Bakanlığına başvurduğu, Bakanlığın verdiği cevapta, liman işletmesi tarafından Türk hava ve yabancı gemilere yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğunun belirtildiği, bu durum karşısında inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek kaçakçılık cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/9778 E. sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili sonraki dilekçesinde, müvekkilinin kayıtlarında yer almayan faturaya konu hizmetlerin verilmediğini, müvekkilinin kayıtlarında yer alan faturaya konu hizmetlerin ise eksik ve anlaşmaya aykırı olarak yerine getirildiğini, bu sebeple müvekkilinin bu faturalardan da sorumlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

                    Dava dışı ...’e ait gözüken hizmetlerin, davacılar murisine ait olup olmadığı yönünden, gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, söz konusu hizmetlerin resen araştırma ile saptanması gereklidir. Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi, gerek, mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur....

                      UYAP Entegrasyonu