Limit firmasından 12.02.2014 tarihinde motorsiklet satın aldığı, bu motorsikletin ithalatçısının davalı olduğunu, motorsikletin satın aldıktan bir süre sonra arızalandığını, bu nedenle davalı firmadan bir takım parçaların istendiğini, firmanın bu talebini yerine getirmediğini ileri sürerek ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödediği 6.500,00 TL'nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesine göre, malın ayıplı olduğunu düşünen davacı tüketicinin, bu dava ile "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme" seçimlik hakkını ancak satıcıya karşı kullanılabileceği, oysa davacı iş bu dava ile davasını ithalatçıya yönelttiği gerekçesiyle davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava sözleşmenin feshi, davalıya ödenen iş bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Dava, Finansal Kiralama sözleşmesine konu makine ve parçaların ayıplı olduğu makinadan gerekli randımanın alınamadığı, böylece iş kaybına uğranıldığı iddiası ile açılan sözleşmenin feshi, bedelde indirim ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı Finansal Kiralama şirketi vekili sözleşmenin 19.07.2000 tarihinde imzalandığını 4 yıldır ayıp bildirimi yapılmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının eskiyen teknolojiyi başkalarını suçlayarak değiştirmeyi amaçladığını, kira bedellerinin ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar da vekilleri aracılığı ile verdiği dilekçede zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ve davanın reddini istemişlerdir....
Bu durumda davacı iş sahibi verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir ancak istenen cezai şart ifaya ekli ceza koşulu olduğundan ve sözleşmede de aksi öngörülmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde istenemez. Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmini ise sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması ve diğer koşulların da varlığı halinde talep edilebilir. Buna göre mahkemece sözleşmenin geçmişe etkili feshedildiğinin kabulü ile inceleme ve araştırma yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile gerekmediği halde ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile red kararı verilmesi hatalı olmuştur....
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince, davalıdan alınan çapa makinesi ve dizel şarjlı motorun, müvekkilli tarafından satıldığını, satılan iki adet çapa makinesinin ayıplı olduğu iddiasıyla aleyhine dava açıldığını ve ürünlerin ayıplı olduğuna karar verildiğini, bunun üzerine, davalıya sözleşmenin feshi ihbarında bulunduğunu ve alınan tüm malların teslim edildiğini belirterek, bayilik sözleşmesinin feshini, peşin ödenen 9.500,00 TL'nin kargo ve nakliye ücret 850,00 TL'nin davalıdan alınmasına ve alınan mal bedeli karşılığı verilen toplam bedeli 26.888,00 TL olan dört adet bononun iptali ve kendisine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davanın 6 ay geçtikten sonra açıldığını, malların teslimi sırasında ayıplı olmadığını buna rağmen davacı tarafından müvekkiline iade edilen malların hepsinin hasarlı olduğunu davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacının 23/10/2017 tarihli finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davalı şirkete temin ettiği finans ile dava dışı şirketten ... şasi, ... motor numaralı, ... kazıcı yükleyicinin iş makinesi satın aldığı, finansal kiralama sözleşmesine konu aracın iş makinesi olması sebebiyle kazanç teminine yönelik kullanılacağından, tüketim amaçlı olmadığı sabittir. Bir işlemin tüketici işlemi kabul edilebilmesi, taraflardan birinin tüketici olması zorunlu olup, sözleşme konusu aracın davacı tarafça kazanç temini amaçlı satın alındığından davacı tüketici olmadığından, taraflardan birinin tüketici olması koşulu gerçekleşmediğinden, finansal kiralama sözleşmesi tüketici işlemi değildir....
den 191.000 TL bedelle satın aldığını, 20.000TL peşin ödediğini, kalan kısmın taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, aracın sürekli arızalanması nedeniyle beklenen faydanın sağlanamadığını, aracın gizli ayıplı olduğunu, aracın üretici firması ile satış bayii olan ...'in birlikte sorumlu olduklarını belirterek;satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı mal için ödenen 20.000 TL'nin hakkın doğum tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile tahsilini, aracın yaptığı arızalar nedeniyle uğranılan zarara karşılık şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Davacının son olarak talebi, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazminidir. Yukarıda izah edildiği üzere, istinaf ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda davacı ... Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... A. Ş. arasında akdedilen 01.04.2016 tarihli Kurumsal ...İnternet Sözleşmesinin yalnızca İnternet Hizmetlerini kapsadığı, Başka bir deyişle anılan Sözleşmenin ... Hizmeti denen yüksek kalite ses hizmeti çözümünü kapsamadığının tespit edildiği, buna göre davalı tarafça yapılan sözleşmenin feshinin haksız olduğu kanaatine varılmış ise de, davacı tarafça sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın ispat edilemediği, bu yönde taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde de bilirkişiler tarafından bir sonuç elde edilemediği anlaşıldığından ispat edilemeyen tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında düzenlenen 04/09/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazın güzellik salonu olarak işletilmek üzere kiralandığını, işletme ruhsatının alınabilmesi için yapılan başvuru sonucunda, dava konusu taşınmazın mesken olarak kayıtlı olup, kat maliklerinden işyeri açılması için izin alınması gerektiğinin belirtildiğini, kat maliklerinden muvafakat alınamaması neticesinde işyerinin mühürlenmesine karar verildiğini, 02/12/2013 tarihli ihtarname ile kiralananın TBK'nın 301 maddesine gereğince teslim edilmesinin davalıdan talep edildiğini, müvekkilinin kira sözleşmesinin geçerli olduğu düşünülerek Eylül 2012 ile Haziran 2013 tarihleri arasında 10 aylık kira bedeli olarak toplam 17.500 TL kira ödemesi ve aynı dönem için 2.500 TL aidat ödemesi yaptığını, sözleşmenin feshi halinde, sözleşme başlangıçtan bu yana geçersiz olduğundan kira ve aidat ödemelerinin müvekkiline iadesi gerektiğini belirterek sözleşmenin feshi ile müvekkilinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve kira bedeline dayalı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....