WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, ayıplı hizmet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık, davacının hizmeti eksik ve ayıplı ifa edip etmediği noktasında toplanmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı hizmetin eksik ve ayıplı ifa edildiğine yönelik savunmasını somutlaştırmadığı gibi, tacir olan davalı, verilen hizmetin ayıplı olduğuna hususunda süresinde davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil de sunmuş değildir. Bunun yanında hizmetin eksik veya ayıplı olarak yapıldığına ilişkin ortada somut bir delil de bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir....

      Dava satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı .....'dan BMW marka bir adet araç satın aldığını, daha sonra aracı satmak için yapılan ekspertiz incelemesinde araçta değişen ve boyanın mevcut olduğunun belirlendiğini, davalılara bu konuda ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir cevap verilmediğini, davacının elinde bu şekilde bir hasarın oluşmadığını, aracın teslim edilirken bu haliyle ayıplı olarak teslim edildiğini iddia etmiştir. Davalılardan .. ... A.Ş davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin genel yetki kuralı uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Yetki itirazı ilk itiraz olup ön inceleme duruşmasında öncelikli olarak yetki ilk itirazı değerlendirilerek yargılamaya devam olunmalıdır. Dava konusu sözleşme satım sözleşmesidir. Davacı sözleşmenin feshini ve bedel iadesini istemektedir....

        Ancak, kredi verenin sorumluluğu; malın teslim veya hizmetin ifa edilmediği durumlarda satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen malın teslim veya hizmetin ifa edilme tarihinden, malın teslim veya hizmetin ifa edildiği durumlarda malın teslim veya hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır. (5) Kredi veren ile satıcı veya sağlayıcı arasında belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşme olmaksızın, tüketicinin kendisi tarafından belirlenen malın veya hizmetin bedelinin kredi veren tarafından ödenmesi suretiyle kullandırılan krediler bağlı kredi sayılmaz. " şeklindedir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 22.10.2007 tarihli ayakkabı yapım makinesinin hatalı olması nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tazmini isteminden kaynaklanmış olup, davalı cevabında makinenin ayıplı olmadığını, hatanın arızalı kullanmadan kaynaklandığını belirtmiştir. Mahkemece sözleşmenin imzalanmasından sonra, davacı ile dava dışı Garanti Finansal Kiralama A.Ş arasında ayrıca bir sözleşme yapıldığı ve makinenin mülkiyetinin dava dışı finansal kiralama şirketine geçtiği gerekçesiyle davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Eksik iş bedeli yönünden ise 06.09.2016 tarihli raporun bu kısmının hiçbir yöntem içermeyen soyut nitelikte olması, 09.03.2020 tarihli ve 11.09.2020 tarihli ek raporların ise faturalar ile karşılaştırılarak ve yapıldığı yıl rayiç değerlerine göre hesaplama yapılmış olması sebebi ile hükme esas alınması daha doğru bulunmuş, eksik iş bedeli KDV hariç 54.273,70 TL kabul edilmiştir. Her ne kadar aynı heyet tarafından verilen 03.12.2019 tarihli ana raporda eksik iş bedeli KDV dahil 377.686,96 TL tespit edilmiş ise de farklılığın ayıplı işe dair dış cephe mantolama bedeli 313.644,00 TL lik faturadan kaynaklandığı, mükerrerliği önlemek adına bu kalemin ayıplı iş arasına dahil edildiği görülmüştür. Ayıplı/eksik iş bedelinin tespit edildikten sonra davalı yüklenicinin hak kazandığı ücretin tespiti yapılmalıdır. Bu tespit yapılırken (kararlaştırılan ücret*ayıplı ücret/ayıpsız değer) şeklindeki nispi metodun uygulanması gerekmektedir....

          Mahkemece, dava konusu aracın satış bedeli ile rayiç bedeli arasındaki 6.700,00 TL farkın hakkaniyet gereği taraflar arasında paylaştırılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 3.350,00 TL nın 07.12.2010'dan itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacının 07.12.2010 tarihli noter araç satış sözleşmesiyle satın aldığı aracın ayıplı olduğu ve ayıp ortaya çıkar çıkmaz davacının eldeki davayı açtığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacı, kendisine satılan ayıplı malı kabul etmek zorunda değildir. Bu nedenle davacı sözleşmenin feshini istemekte haklıdır....

            DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)|Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri Gülsen ve Fatih'in, müşterek çocukları olan diğer davacılar Elif Sahil ve Deniz'in davalı şirkete ait Ülkem Koleji'nde öğrenim görmekteyken davalı şirketin ayıplı hizmet sunması neticesinde sözleşmeyi feshettiklerini, çocuklarının ve diğer çocukların okulun çok soğuk olmasından şikayet etmeleri üzerine okuldaki danışma görevlisine, müdür yardımcısına ve okulun sahibine bu konu hakkında şikayetlerini bizzat dile getirmelerine ve en son okul sahibinin olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle aralarında tartışma çıkmasına rağmen hala bu konuya bir çözüm bulunmaması neticesinde davalı şirket yetkililerinin gereken özeni göstermeyip mevcut sorunu çözemeyerek sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini ve ayıplı hizmet sunduklarını, davalı şirketin müvekkili T1 hakkında haksız şikayette bulunarak...

            - K A R A R - Davacı şirket temsilcisi ana faaliyet konusu internetten satış olan müvekkili şirketin, internet sayfalarının bir sunucuda barındırlması, güvenliğinin sağlanması ve yayınlaması amacıyla davalı şirketlerde 18.01.2013 tarihinden itibaren değişik tarihlerde toplam 1.097 USD'lik ve bir yıllık domain (alan adı) hizmeti satın alındığını, ancak davalı şirketin verdiği hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek, domain ücretleri hariç davalıya denen toplam 6.529,50 USD karşılığı 14.430,19 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin 11/2. maddesine göre uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını ve HMK'nın 17. maddesine göre her iki tarafında tacir olması nedeniyle yetki itirazında bulunarak, davanın usul yönünden reddini istemiştir....

              Davalı, verilen hizmetin ayıplı olduğu gibi fatura bedelinin barter çekleri ve 1000 USD nakit olarak ödediğini, nitekim dava konusu faturanın da bu nedenle kapalı olarak düzenlendiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı hizmetin ayıplı olarak verildiği savunmasını kanıtlayamamıştır. Dava konusu fatura bedelinin davalı defter kayıtlarında cari hesap alacak gözüktüğü davacı kayıtlarında ise cari hesabına borç olarak işlendiği bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Her ne kadar faturanın kapalı olarak düzenlenmesi ödemeye karine teşkil ederse de somut olayda davacının savunmasında ileri sürdüğü gibi davalı ile Kosyep arasındaki sözleşmenin 11.maddesi uyarınca yazılım desteği yönünden ödemenin sağlanması için faturanın kapalı olarak düzenlenmesi öngörülmüştür. Öte yandan, barter çeklerinin tutarı 13.000 USD ve nakit olarak ödenen 1.000 USD'nin tutarı dava konusu 26.829.660.000,....

                UYAP Entegrasyonu