Davalı-karşı davacı, davacıların çekişmeli binayı anahtar teslim şartıyla satmalarına karşın oturulabilir hale getirmediklerini, belediyeden alınması gerekli ruhsatları almadıklarını, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine davacıların kusurlu eylemleri ile sebep olduklarını, bu nedenle verdiklerini geri istemeyeceklerini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davada da, kendisine ayıplı mal satıldığını, karşı davalıların akde aykırı davrandıklarını, her ne kadar istirdat davasında bir kısım zararının tazminine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede taşınmaz fiyatlarının çok fazla değerlendiğini, temlik karşılığı ödenen bedelin ise buharlaştığını, çekişmeli taşınmazın dava tarihi itibariyle en az 150.000,00-TL değerinde olduğunu, bu nedenle munzam zararının bulunduğunu, ayrıca yurtdışından tatile geldiğinde kalmak amacıyla satın aldığı dava konusu taşınmazın ayıplı olması nedeniyle tatil zamanı akrabalarında kalmak zorunda kaldığını, mağduriyet yaşadğını, çekişme...
gelerek ve gereği gibi vermedikleri hizmeti fatura ederek icra takibi başlatmalarının haksız ve mesnetsiz olduğunu;Müvekkili tarafından davacı'nın keşide etmiş olduğu 02.03.2021 tarihli ----- nolu ve 08.03.2021 tarihli ------- sayılı iki adet faturaya karşı ------ Noterliği ----- yevmiye nolu 09.03.2021 tarihli ihtarname ile itiraz edildiğini ve davacı şirketin ayıplı ifası ihtarnamede dile getirildiğini, ihtarnamede faturaların iadesi ile davacının ayıba karşı tekeffül borcundan kaynaklanan yükümlülüğü gereği davalı müvekkili şirketin yaptığı ödemelerin iadesinin talep edildiğini davacı tarafından buna ilişkin bir açıklama yapılmadığını, İddia edildiği üzere sözleşmenin şartları yazılı olmadığından ayıplı ifadan bahsedilemeyecekse aynı şekilde davacının beyan ettiği üzere sözlü şekilde kurulan sözleşmede ifanın özenle yerine getirildiği iddiası da kabul edilmemesi gerektiğini, Sayın Mahkemenize sunmuş oldukları mail yazışmalarının belge niteliğinde olması nedeniyle işbu yazışmaların dikkate...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; aracın ayıplı satılması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 22/02/2016 günlü ve 2015/1826 E. - 2016/5206 K. sayılı bozma ilamına uyularak hüküm tesis edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 11.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 26.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki benlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava dilekçesindeki taleplerin nitelikleri ve işin dava tarihinden önce teslim edilmiş olması karşısında, davacı tarafın davadaki gerçek iradesinin ifa yönünde bulunduğu anlaşıldığından, sözleşmenin feshi isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 3-Dava dilekçesinde talepler izah edilirken, eksik işler ve ayıplı işlerin giderilme bedeli ile gecikme cezası kalemlerine ilişkin olarak, her bir kalem yönünden 5.000,00 TL’nın tahsili istenmiş, mahkemece de anılan istem miktarları ile bağlı kalınarak bu üç kalem alacak yönünden kabule karar verilmiş, belediyeye ödenen harç ve diğer ödemeler ile SSK pirim ödemelerine ilişkin kalemler ise reddedilmiştir....
, mahkemece itirazları doğrultusunda davacının verdiği hizmetin ayıplı olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği halde bu yönde rapor düzenlenmediğini, verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığını, kaldı ki alacağın yargılamayı gerektirmesine rağmen mahkemece aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının devre tatil hakkını kullanmadığı, davalılarında kabulünde olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 24.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, satışa konu mobilyaların ayıplı olduğundan bahisle sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; taşınmazın tahliye edilmiş olduğu anlaşıldığından, tahliye ve sözleşmenin feshi davası konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5.512,00 TL alacağın davalılardan.. ile ...'...
1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir....