Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10- 480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10- 608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10- 1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir. Diğer taraftan, hizmet sözleşmesi sürekli edimli sözleşmelerden olup tanıkla ispat sınırının belirli süreli hizmet sözleşmelerinde hizmetin süresine göre belirsiz süreli hizmet sözleşmesinde ise, ücretin yıllık miktarına göre belirlenmesi gerektiği, Yüksek Yargıtayın yerleşik uygulaması gereğidir....

Feri Müdahil kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığının zorunlu olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ve sadece tanık beyanları esas alınarak hazırlandığını, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacının talep ettiği dönemlerin belirsiz olduğunu, tanık beyanları aralıksız çalışma iddiasını doğrulamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hizmet tespiti ve prime esas kazanç tespiti talebine ilişkindir. Hizmet tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 79. maddesi, hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerek iş teftiş raporunda gerekse kurum kayıtlarında ödenen ancak bordroya ve SPEK tutarına dahil edilmeyen bir fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinden bahsedilmediğini, İleri sürülen iddianın ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ve 31. gün ücretinin sigortalılara eksik ödendiği iddiası olduğunu, 5510 sayılı Kanun'a göre SPEK dahil olan tutarların ödenmiş veya ödenmesine karar verilerek sonradan ödenen tutarlar olduğunu, uyuşmazlıkta geçmişte yapılan ve bordrolara yansıtılmayan bir ödeme bulunmadığını, varlığı henüz kesinleşmeyen bir alacak bulunduğu iddiasıyla bu miktarlar için Kurumca aylık prim hizmet belgesi istenmesinin, verilmemesi nedeniyle resen düzenlenmesinin ve prim borcu çıkarılmasının hatalı olduğunu, davanın kabulüne yönelik mahkeme kararı yerinde olduğunu belirterek, davalı Kurumun'un istinaf isteminin esastan reddine karar...

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2017/441 2020/74 DAVA KONUSU : Hizmet tespiti ve Spek tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet tespiti ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı ihbar olunan kurum vekili T5 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.01.2011- 30.04.2016 tarihleri arasında Ak-Eli-Tinaş Adi Ortaklığının Mersin Anamur Alaköprü Baraj İnşaatı Yapım İşinde davacının muhasebe, personel ve iş güvenliği uzmanı olarak Mayıs 2014 ile Mart 2016 tarihleri arasında ek görevlendirme ile Akeli-NVS Adi Ortaklığı bünyesinde Bozyazı Kanalizasyon İnşaatı yapım işinde iş güvenliği uzmanı olarak belirsiz süreli hizmet akdi ile kesintisiz olarak çalıştığını, daha sonra ise Ak-Eli İnş. Tic. Ltd....

    Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni geciktirici nedenlerle, uyulan bozma kararı kapsamına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacının hem hizmet tespiti hem ücret tespiti isteminde bulunduğu eldeki davada, davacının ücret tespiti istemi yönünden davalı işyerince Kurum’a bildirilen hizmet dönemi yönünden, Kurum’a bildirilen SPEK kaydı esas alınarak yazılı şekilde sonucu gidildiği anlaşılmakla, Mahkemece bu şekilde kurulan hüküm ile davacının ücret tespiti isteminin reddolunduğu ortadadır....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/09/2021 NUMARASI : 2018/386 2021/219 DAVA KONUSU : Spek tespiti KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2021/335 2022/326 DAVA KONUSU : Hizmet ve SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve SPEK tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ve feri müdahil kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

      Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı ve davalı Kurum vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 1.10.1992-31.07.2009 tarihleri arasında sürekli olarak çalıştığının ve son aldığı ücretin brüt 1.186,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

        -TL'lik rakam hesaba katılarak ve yanlış değerlendirme ile SPEK farkı oluştuğu iddiasıyla dava konusu para cezasına karar verdiği, ancak dosyaya ibraz edilen ve yukarıda değinilen davacının çalışanlarıyla imzaladığı hizmet sözleşmeleri, çalışanlara yapılan ödeme dekontları, iş yapılan okula kesilen faturalar, yapılan yazışmalar ve sair belgelerden, davacının çalışanlarına hizmet sözleşmelerinde yazan meblağda ödeme yapıldığı ve bu rakama tekabül eden meblağda davalı kuruma prim, spek,...vs. her türlü ödemelerin yapıldığı, davacının eksik işçi bildirme, çalışan işçiyle ilgili geç bildirimde bulunma, spek farkı oluşacak şekilde eksik meblağda bildirimde bulunmasının söz konusu olmadığı, davacının, davalı idarenin iddia ettiği şekilde hizmet verilen okulla imzalanan sözleşmede belirlenen meblağda çalışanlarına ücret ödemesinin söz konusu olmadığı, bu ücretin hizmet sunulan okul tarafından davacıya ödendiği, davacının bu meblağın bir bölümünü maaş olarak, bir kısmını da sgk primi, yol ve yemek...

        Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2012 yılı Şubat ayına ait SPEK tutarının 5.762,40 TL olduğunun” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hükmün 1’inci bendinin tamamen silinmesi ile yerine; “1- Davanın kısmen kabulü ile; davacının 2012 yılı Şubat ayına ait SPEK tutarının 5.762,40 TL olduğunun tespitine,” ibaresinin yazılması ile kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.04.2022 gününde oybirliği ile karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu