WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin 11.02.2013 tarih ve 2010/45979 Esas, 2013/4777 Karar sayılı ilamı ile davacının aynı mahkemede açmış olduğu hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekçesi ile yerel mahkemenin kararı sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra başka bir esasta görülmekte olan hizmet tespiti davası karara çıkarılmış ve bu karara göre de eldeki alacak davası sonuçlandırılmıştır. D) Temyiz: Bozma sonrası verilen karar yine süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: Davacının açmış olduğu hizmet tespiti davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekçesi ile yerel mahkemenin kararı Dairemizce bozulmuştur. Mahkemece, hizmet tespiti davasının karara çıkarılmasının akabinde eldeki alacak davasının sonuçlandırdığı; Uyap'tan yapılan kontrolde hizmet tespiti davasında verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 10....

    Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi ayrıca hizmet tespiti davası bakımından eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Gerekçe: Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacının, sigortalı hizmet süresinin tespiti için Mersin 1. İş Mahkemesinin 2003/1219 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığı, mahkemece verilen kararın davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz edildiği ve dosyanın temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davalı işyerinde çalıştığı süre ihtilaflı olduğuna göre, hizmet tespiti davası bu dava için bekletici mesele yapılmalı ve hizmet tespiti davasının sonucuna göre davacının hizmet süresi belirlenmelidir. Ardından işin esasına girilerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında olumlu hizmet tespiti davaları ve kararlarının niteliği değerlendirildiğinde; hizmet tespiti davalarında aslında geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespiti istenmektedir. Yargılama sonunda verilen tespit kararı ile çalıştırılanların işe alınmalarıyla kendiliğinden doğan ve gerçekte var olan hizmet akdi ilişkisinin varlığının tespitine karar verilmekte, yeni bir hukuksal durum yaratılmamaktadır. Öte yandan, tespitine karar verilen süreler hizmetin geçtiği yıla maledilerek, Kurum kayıtlarına yine hizmetin ait olduğu yıl itibariyle geçecektir. Verilecek tespit hükmü ile varolmayan bir hizmet akdinin kurulması söz konusu olmayıp, varolan ancak kayıtlara geçmemiş bir çalışma ait olduğu yılda kayıtlara usulüne uygun olarak bildirilmiş gibi işlem görecek, kayıtlara geçmemiş süre ile çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılacaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 09.02.2012 günlü kararı uyarınca “hizmet tespiti” ile birlikte işçilik hakları istemi ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren aleyhine açılan dava sonunda verilen kararların temyiz incelemesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne verilmiştir. Davacı hizmet tespiti talebinin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir. Hizmet tespiti talebinin reddine ilişkin karara yönelik temyiz incelemesinin 21. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiği anlaşılmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmektedir. Dosya Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin kararı ile Dairemize gönderildiğinden inceleme merciinin belirlenmesi açısından dosyanın Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            E) Gerekçe: Taraflar arasında hizmet süresinin hesabı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacının aynı Mahkeme nezdinde hizmet tespiti davası açtığı ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2014/16123 E - 2014/21033 K sayılı ve 23/10/2014 tarihli ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların birbirinden ayrı ve bağımsız olarak görülmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verildiği, bozularak gelen dosyanın Mahkemenin 2014/742 esasına kaydedildiği ve bozma ilamı doğrultusunda işçilik alacaklarına ilişkin davanın tefrik edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden, davacı iddiası doğrultusundaki bilirkişi raporu nazara alınarak karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, hizmet tespiti davasının sonucu beklenerek ve bu davanın sonucuna göre hizmet süresinin tespiti ile işçilik alacaklarının buna göre hüküm altına alınmasıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı tarafından davacının hizmet sözleşmesi ile çalışmadığı iddiası ile menfi hizmet tespiti davası açtığı savunulduğu ve bu yönde dava açıldığı anlaşıldığından, bahsi geçen hizmet tespiti dava dosyasının belirlenip, eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                en yüksek faizi ile birlikte 2.159,49 TL'nin davalı Belediyeden alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 620,00 TL'nin davalı belediyeden alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği, iş bu kararın davacı ve davalılardan ... vekillerince temyiz edildiği, Dairemiz tarafından 02.11.2015 tarih, 2014/26983 E. – 2015/19303 K. sayılı kararla; “sigorta primine esas kazancın belirlenmesi talebi ile ilgili davanın, işçilik alacakları davası ile birlikte görülmesinin doğru olmadığı, sigorta primine esas kazancın belirlenmesi taleplerinin, hizmet tespiti davalarının ayrılmaz bir parçası olduğu, dolayısıyla hizmet tespiti davası ile sigorta primine esas kazancın belirlenmesine yönelik talebin birlikte görülmesi gerektiği, bu nedenle davacının sigorta primine esas kazancın tespitine yönelik talebinin, işçilik alacakları davasından tefrik edilerek daha önce tefrik edilen hizmet tespiti davası ile birleştirip sonuçlandırılması gerektiği” belirtilerek...

                  E) Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hizmet süresine ilişkindir. Dosya içeriği itibariyle davacının hizmet süresi net olarak ortaya konmamıştır. Ayrıca davacının hizmet tespiti davası açtığı da anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasında tespit edilecek hizmet süresi işçi alacaklarını doğrudan etkileyeceğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165/1. maddesi uyarınca hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre değerlendirme yapılması için kararın bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesinde; “ Bu Kanun'un işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı ” bildirilmiştir. 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesi ile; asıl işveren ile alt işveren arasındaki ekonomik ve mali yönden sorumluluk hukukunun sınırlarının belirlendiği, maddede geçen “ bu Kanun'un işverene yüklediği ödevler ” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında pasif husumet ehliyetini amaçlamadığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde ifadesini bulan hizmet tespiti davaları kural olarak bu ödevi yerine getirmeyen işverene karşı açılmalıdır. Somut olayda, davalı işyerinden davacı adına bildirilen çalışma bulunmadığı, davalı işveren ve ......

                      UYAP Entegrasyonu