Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/10-457 esas ve 2011/560 karar sayılı kararında da belirlendiği üzere; hizmet tespiti davaları ve kararlarının niteliği değerlendirildiğinde; hizmet tespiti davalarında aslında geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespiti istenmektedir. Yargılama sonunda verilen tespit kararı ile çalıştırılanların işe alınmalarıyla kendiliğinden doğan ve gerçekte var olan hizmet akdi ilişkisinin varlığının tespitine karar verilmekte, yeni bir hukuksal durum yaratılmamaktadır. Öte yandan, tespitine karar verilen süreler hizmetin geçtiği yıla maledilerek, Kurum kayıtlarına; yine, hizmetin ait olduğu yıl itibariyle geçecektir. Verilecek tespit hükmü ile, varolmayan bir hizmet akdinin kurulması söz konusu olmayıp, varolan ancak kayıtlara geçmemiş bir çalışma, ait olduğu yılda kayıtlara usulüne uygun olarak bildirilmiş gibi işlem görecek, kayıtlara geçmemiş süre ile, çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık hizmet tespiti - fiili hizmet zammı ile itibari hizmet süresinden faydalanması gerektiğinin tespiti isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir....
Öte yandan, yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 79/10 ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddesinden alan hizmet tespiti davalarında Kurumun yasal hasım konumunda bulunduğu açıktır. Somut olayda, davanın hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacakları istemi ile açıldığı, işçilik alacaklarının tefrik edildiği ve bu davaya hizmet tespiti davası olarak devam edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, bu davada Kurumun yasal hasım olduğu, bu nedenle Kurum hakkında davanın husumetten reddine karar verilemeyeceği ve işverenin de gerçek hasım olup almadığı araştırılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, gerekçe kısmında davacının davalı SSK ve davalı kişi aleyhine işçilik alacaklarını talep ettiği,işçilik alacaklarına yönelik davada davalı Kuruma husumet yöneltilemeyeceği, davacının Kuruma karşı ancak hizmet tespiti isteyebileceği, böyle bir talebinin bulunmadığı, davalı A.. A..'...
E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında tazminat ve alacağa esas hizmet süresi uyuşmazlık konusudur. Davacı 01.05.2007-09.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiş, davalı ise kayıtlarda gösterildiği üzere 12.10.2010 tarihinden itibaren çalıştığını savunmuştur. Davacı, iddia ettiği hizmet süresi bakımından öncelikle hizmet tespiti davası açmış ancak takip edilmeyen hizmet tespiti davasının açılmamış sayılmasına karar verilerek sonlanmıştır. Hizmet tespiti davasını takip etmeyen davacı, aynı tarihte açtığı işbu dava dosyasında da hizmet süresi bakımından hizmet tespiti dosyasındaki iddiasını tekrar etmiş, iddiasını ispat bakımından tanık dinletmiş, tanıkları iddiasını doğrulamışlardır. Ancak dinlenen tanıklar işyeri çalışanı olmadığı gibi komşu işyeri çalışanı da değillerdir....
Gerekçe: 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davacının hizmet süresi ve yıllık izin alacağı ile kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı bu dava ile birlikte hizmet tespiti davası da açmış, mahkemenin 24.12.2003 tarihli celsesinde tefrik kararı verilerek hizmet tespiti davası ana dosya üzerinden yürütülmüş alacak talepleri ... bir esasa kaydedilerek alacak davasında hizmet tespiti davasının sonucu beklenmiştir. Yargıtay tarafından da onanarak kesinleşen hizmet tespiti davasında, davacının 01.02.1986-30.04.1986 tarihleri arasında 90 gün çalıştığının tespitine, diğer çalışmalar kuruma bildirildiğinden o süreler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 1986 yılında davacının Kuruma bildirilen 240 günlük çalışması bulunmaktadır....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı Kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 01/06/2004-05/01/2007 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, işçilik haklarının istendiği 2007/76 E. Sayılı dosyanın 2010/54 E. Sayılı hizmet tespiti istemli dava ile birleştiğinden 2007/76 E. Sayılı dava yönünden hizmet tespiti isteminin kabulü ile davacının 01/06/2004-05/01/2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti ile 2010/54 E. Sayılı dava yönünden 2007/76 E. Sayılı davada karar verildiğinden bu dosya üzerinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden 2007/76 E. Sayılı davada davacının işçilik haklarını istediği, 2010/54 E....
Kuruma karşı dava açılabilmesi için .. olayda; davacı, davalı işveren nezdinde 31.08.2010 – 29.08.2011 ve 13.08.2012 – 13.11.2014 tarihleri arasında geçen çalışmasının 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında olduğunun, aylık net ücretinin 2.250,00 TL olduğunun ve buna göre sigorta primlerinin yatırılması gerektiğinin tespiti istemiş, dosya içerisinde bulunan davacının hizmet döküm cetvelinde ise davalı işyerinde 20.10.2010 – 29.04.2011 ve 13.08.2012 - 13.11.2014 tarihleri arasında bildirim bulunan çalışmaları olduğu, davacının isteminde davalı işveren nezdindeki çalışmaları olarak beyan edilen 31.08.2010 – 19.10.2010 ve 30.04.2011 – 30.04.2011 tarihlerinin hizmet döküm cetvelinde görülmediği ve davacının prime esas kazanç tutarının tespiti istemi de bulunduğu gözetildiğinde, davacının istemini münhasıran itibari hizmet süresinin tespitine yöneltmediği, hizmet tespiti ve hizmet tespiti davası içerisinde değerlendirilecek prime esas kazanç tutarının tespitini de içerdiği anlaşılmakla, davacının...
Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalar gereğince; hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı işverenin tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 15/08/1973-01/11/1975 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti ile 01/06/2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, hizmet tespiti ve yaşlılık aylığına ilişkin davalar birlikte görülerek davalı ... Plastik San. Ve Tic. Ltd....