WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin hizmet tespiti davasında ücret konusunda bir belirleme yapılmadığı şeklinde değerlendirmesi somut olaya uygun değildir. Dosya içinde bulunan ve tarafları farklı olan bir uyuşmazlıkla ilgili olduğu anlaşılan Dairemizin 21.3.2007 gün ve 2006/ 21987 E, 2007/ 8016 K. sayılı kararında, hizmet tespiti davasında kesinleşen ücretin taraflar açısından işçilik alacaklarının talep edildiği davada da bağlayıcı olduğu vurgulanmıştır. Ancak sözü edilen olayda hizmet tespiti davasında ücretle ilgili bir tespit yapılmadığından söz edilerek işçilik alacaklarının görüldüğü davada ücretin yeniden araştırılarak belirlenmesinin mümkün olduğu açıklanmıştır. Bu itibarla Dairemizin sözü edilen 2007 tarihli kararının somut olay yönünden uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Temyize konu uyuşmazlıkta işçinin daha önce açmış olduğu hizmet tespiti davasında ücret açık biçimde belirlenmiş ve hüküm fıkrasında gösterilmiştir....

    Limited Şirketi'ne ait...-... arasında sefer yapan gemilerde çalışması nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili, Kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespiti ve Kuruma bildirilen süre için de itibari hizmet süresinden yararlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkin olup işçilik alacaklarına ilişkin davanın tefriki nedeniyle eldeki dava hizmet süresinin ve itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının Deniz İş Kanunu'na göre çalışmadığı ve davacının çalıştığı geminin yabancı ülke bayrağı taşıması nedeniyle 4857 sayılı Kanun kapsamına girmediği, gemi adamı vasfı taşımadığı için itibari hizmet süresinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının 10.06.2003-30.05.2008 tarihleri arasında 1.. sicil sayılı ...'ne ait işyerinde geçen çalışmaları ile 02.06.2008-30.12.2009 tarihleri arasında ... Limited Şirketi'ne ait... sicil sayılı işyerinde geçen çalışmaları Kuruma bildirilmiştir. Davacının daha önce...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece verilen kararın gerekçe kısmında iş bu davadan tefrik olununarak sonuçlanan hizmet tespiti davasının kesinleştiği belirtilmiş ise de dosya arasına alınan hizmet tespitine ilişkin dosyasının içerisinde kesinleşme şerhi veya gerekçeli karar tebliğ evraklarına rastlanmamıştır. Dosya içersinde mevcut olmayan hizmet tespiti davasına ait kesinleşme şerhinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının temyiz incelemesi sırasında taraflar arasında hizmet tespiti davası olduğu anlaşıldığından, hizmet tespiti dosyasının incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 17.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece davacının çalışmalarının sigortasız olduğu, öncelikle çalışmanın varlığının kanıtlanması için hizmet tespiti davası açılması, hizmetin varlığı kanıtlandıktan sonra alacaklar yönünden araştırma yapılması gerektiği, davacı taraf hizmet tespiti davası açmayacaklarını bildirdiğinden davanın ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı işçi alacak davası açmış olup, HMK.'nun 24/2. maddesi gereğince hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Hizmet tespiti davası sosyal güvenlik hakkını ilgilendirir. Bir kişinin işçi sayılması için mutlak surette SGK'lı çalışması gerekmez. Öte yandan, her eda davası aynı zamanda bir tespit hükmü de içerir. Davacının bu nedenle de tespit davası açmaya zorlanması mümkün değildir....

            Hizmet tespiti davaları sigortalı veya sigortalının yaşamını yitirmesi durumunda hak sahipleri tarafından açılabilmekte olup, özellikle, sigortalının yaşamını yitirdiği gün veya hak sahiplerince ölüm aylığı tahsis başvurusunda bulunulduğu tarih itibarıyla aylık bağlanması için gerekli sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısının bulunmadığı durumlarda, bildirim dışı kaldığı ileri sürülen çalışma sürelerinin saptanıp hüküm altına alınmasına ilişkin hak sahiplerince açılan bu tür hizmet tespiti davaları ayrı önem arz etmektedir. Geçmişte var olmasına karşın kayıtlara girmemiş hizmetlerin belirlenmesinin istenildiği, yapılacak yargılama sonunda çalıştırılanların işe alınmalarıyla kendiliğinden doğan ve gerçekte var olan hizmet akdi ilişkisinin varlığının tespitine karar verildiği, gerçekte var olan hukuksal durumun ortaya çıkarıldığı bu tür hizmet tespiti davaları, “olumlu tespit” niteliği taşımakta olup, yeni bir hukuksal durum oluşmadığından yenilik doğurucu (inşai) değildirler....

              Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Kanunun 86. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir. 5510 sayılı Kanun'un 12/6. maddesi ile, asıl işveren-alt işveren arasındaki ekonomik ve malî yönden sorumluluk hukukunun sınırlarını belirlediği, maddede geçen “bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülükler” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında “pasif husumet ehliyetini” amaçlamadığı anlaşılmaktadır. Daha açık bir anlatımla hizmet tespiti davalarında davalılar arasında asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin bulunması durumunda eksik bildirilen hizmetler yönünden alt işverenin sorumlu olduğu, asıl işverenin ise bu dönemler yönünden ödenmeyen primlerden sorumlu olduğu hususu göz önüne alınarak karar verilmelidir....

              Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Kanunun 86. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir. 5510 sayılı Kanun'un 12/6. maddesi ile, asıl işveren-alt işveren arasındaki ekonomik ve malî yönden sorumluluk hukukunun sınırlarını belirlediği, maddede geçen “bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülükler” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında “pasif husumet ehliyetini” amaçlamadığı anlaşılmaktadır. Daha açık bir anlatımla hizmet tespiti davalarında davalılar arasında asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin bulunması durumunda eksik bildirilen hizmetler yönünden alt işverenin sorumlu olduğu, asıl işverenin ise bu dönemler yönünden ödenmeyen primlerden sorumlu olduğu hususu göz önüne alınarak karar verilmelidir....

              Ancak Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebini de içeren hizmet tespiti taleplerinin hizmet tespiti davası şeklinde incelenmesinin gerektiği ve hizmet tespiti davalarında kuruma başvuru şartının yerine getirilmesine gerek bulunmadığından; İlk Derece Mahkemesince davacı yana kuruma başvuru yapmak için süre verildiği, kesin süreye riayet edilmeyerek dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile başlangıç tespiti talebinin ve yine hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile de hizmet tespiti talebinin reddine karar verildiği belirtilmek sureti ile aslında ret sebebi ayrı olmayan davalılar lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur." gerekçesiyle "1-Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 2-... Anadolu 29. İş Mahkemesi'nin 2020/4 Esas, 2021/48 Karar sayılı 19/01/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, 3-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine," karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, mahkemece davacının dava dilekçesinde işe iade koşulları oluşmadığı takdirde hizmetinin tespitini istediği, artık hizmet tespiti isteminin konusu kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesinde işe iade ve tazminat talebinin mahkemece kabul edilmemesi halinde yıllık izin ve ihbar tazminatının tahsilini istemek suretiyle terditli dava açtığı, hizmet tespiti isteminin terdite konu olmayıp ayrıca dava konusu yapıldığı ve uyulan bozma ilamında da "davacının hizmet akdi ile çalıştığı işyeri kayıtları içeriği ve tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından davanın esasına girilerek talep hakkında esas yönünden karar verilmesi " gereği vurgulandığı halde mahkemece bozma kararı gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Yapılacak iş; işin esasına girilerek davacının hizmet tespiti talebi ile ilgili bir karar vermektir....

                  UYAP Entegrasyonu