Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir....
Başkanlığı vekili, hizmet tespiti talebi ile ilgili olarak davalı iş yerinin 14.12.2005 tarihinde yasa kapsamına alındığını, davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra hizmet tespiti talep ettiğini savunarak hizmet tespiti davasının reddini talep etmiştir....
Dairemizce uyap üzerinden celp edilen İskilip Asliye Hukuk mahkemesinin 2018/249 esas sayılı dava dosyasına göre davacı tarafından davalı aleyhine hizmet tespiti davası açıldığı, bu davanın mahkemenin 2018/248 esas sayılı davası ile birleştirildiği, birleştirme kararı verilen aynı mahkemenin 2018/248 esas sayılı davada ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu davanın kesinleşip kesinleşmediğinin uyap kayıtlarından yapılan araştırmadan anlaşılamadığı görülmektedir. Hizmet tespiti davasında hizmet süresi yönünden verilen karar alacak davası bakımından kesin delil teşkil eder. Bu davada verilen karar, eldeki alacak davasını doğrudan etkileyeceğinden hizmet tespiti davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece davacı tarafından açılan hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılmalı, hizmet tespiti davasında verilen kararın kesinleşmesi beklenilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup davacının hizmet tespiti ile igili istemini tefrik etmesi nedeniyle mahkemenin hizmet tespiti talebi hakkında karar vermediği,davacının hizmet tespitine ilişkin davasını tefrik ederek Konya 2. İş Mahkemesinde sonuçlandırdığı,davalı kurumun ise hizmet tespiti açısından sadece vekalet ücreti yönünden temyizi bulunduğu davalı işverenin ise işçilik alacağı yönünden davanın esasına ilişkin temyizi bulunduğu ve mahkemenin davacının İşçilik alacaklarına ilişkin talebi hakkında hüküm kurduğu anlaşılmakla yukarıda belirtilen iş bölümü kararının "B) Ortak Hükümler " bölümünün (9.) bendine göre uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin iş akdinin sona ermesinden kaynaklanan alacak istemi olduğu anlaşılmakla temyiz incelemesini yapma görevi Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir....
Somut olayda, Dairemizin 2010/27410 Esas sayılı bozma ilâmında, varsa davacının hizmet tespiti davasının sonucunun beklenmesi ve belirlenen hizmet süresine göre hüküm kurulması gerektiği açıklanmıştır. Mahkeme tarafından Dairemizin bozma ilâmına uyulduğu açıklanmakla birlikte, hizmet tespit davası ile belirlenen hizmet süresine riayet edilmediği görülmektedir. Şöyle ki; Davacı, hizmet tespit davasında da eldeki dosyada olduğu gibi 02/01/1986-25/05/2005 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ileri sürmüştür. Hizmet tespiti davasında Mahkeme tarafından, davacının ileri sürdüğü tarih aralığında hizmet döküm cetvelinde eksik prim ödemesi görünen günlerin tamamını kapsayacak şekilde karar verilmemiş, hizmet tespiti kararında, açıkça, davacının 2004-2005 yılları arasındaki eksik gün bildirimi yönündeki iddiasını ispatlayamadığından buna yönelik talebin reddedildiği de belirtilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının davasını İş Mahkemesince görevsizli kararı verilmeden önce ıslah dilekçesi ile hizmet tespiti davasına dönüştürdüğü gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş akdinin işveren tarafından haksız olarak fesh edildiği, davacı vekiline verilen kesin mehil içerisinde .. kayıtlarında gözükmeyen ancak davacı tanıklarının beyanlarında belirttiği davacı çalışmasının tespiti yönünden hizmet tespiti davası açılmadığı ve bu nedenle resmi kayıtlarda görünen hizmet süresinin dikkate alındığı, buna göre davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, hizmet süresine göre kıdem tazminatına ve yıllık izin ücretine hak kazanmadığı, fazla çalışma ile hafta tatili ücretine de hak kazanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı vekili temyiz dilekçesinde resmi kayıtlarda görülmeyen hizmet süresi için hizmet tespiti davası açtıklarını beyan etmiş olup, Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası bahsedilen hizmet tespiti davasının derdest olduğu anlaşılmıştır....
Gerekçe: Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacının, sigortalı hizmet süresinin tespiti için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/708 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığı, mahkemece verilen kararın davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu ve ... tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 04.06.2015 tarihli, 2014/15491 esas ve 2015/12847 karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma üzerine verilen usulden ret kararının ise onandığı anlaşılmaktadır. Davanın usulden reddine dair verilen kararın Yargıtayca onanmasından sonra davacının yeniden hizmet tespiti davası açıp açmadığı denetlenememektedir. Davacının davalı işyerinde çalıştığı süre ihtilaflı olduğuna göre, davacının usulden ret kararından sonra açtığı hizmet tespiti davası varsa bu dava için bekletici mesele yapılmalı, hizmet tespiti davasının sonucuna göre davacının hizmet süresi belirlenmeli ve ardından işin esasına girilerek sonuca gidilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1)İncelenmesine gerek duyulan, dosya arasında yer almayan davacının askerlik yaptığı tarihleri gösterir belgenin ilgili askerlik şubesinden celbi ile; 2)Hizmet tespiti istemine ilişkin karar verilmesine rağmen dosya arasında yer alan dava dilekçesinin işçilik alacakları için olduğu, maddi hata sonucu hizmet tespiti istemine ilişkin dava dilekçesinin dosya arasında yer almadığının anlaşılmasına göre, hakkında karar verilen hizmet tespiti davasına ilişkin dava dilekçesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş ; hiç kimsenin hizmet tespiti davası açmaya zorlanamayacağı, hizmet tespiti davasının sosyal güvenlik hakkını ilgilendirdiği hususları da unutulmadan ve fakat tespiti istenen sürenin uzunluğu dikkate alındığında davacı hizmet tespiti davası açmaya zorlanamaz ise de davacıya hizmet tespiti davası açıp açmayacağının sorularak değerlendirme yapılması; dosyaya sunulan dilekçe yönünden davacı asilin beyanına başvurulması, davalı işverene ait işyerinin 1065212 işyeri sicil nolu işyerinin 11.11.2008 tarihinde kanun kapsamına alındığı hususu da dikkate alınarak işverenin talep konusu dönem yönünden vergi kayıtlarının da celbi, dinlenen tanıkların işverenlerinin ünvanlarını da gösterir şekilde hizmet cetvellerinin ve kendi işyerlerine ilişkin kayıtların dosyaya kazandırılarak beyanlarının denetlenmesi, davacıya hizmet tespiti davası açıp açmayacağının sorularak hizmet tespiti davası açması halinde açılacak davanın bekletici mesele yapılarak ,hizmet tespiti davası...