Mahkemesinin 2012/385 esas sayılı hizmet tespiti ve işçi alacakları talebini içeren davadan tefrik edilen işçilik alacakları istemine ilişkindir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı işyerinde çalıştığına dair iddiasını ispat edemedeğinden hizmet tespiti davasının reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının hizmet tespiti ve işçilik alacakları için 03.12.2010 tarihinde ayrı ayrı dava açtığı daha sonra işçilik alacaklarına ilişkin davada birleştirme kararı verilerek ......
İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresini, kısaca kıdemini ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi açılan işe iade davasından önce hizmet süresinin tespiti ile ilgili olarak işe iade isteminden bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmıştır. Bu durumda işe iade davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olayda, davacı işçinin işyerindeki hizmet tespiti uyuşmazlık konusu olup dava açma süresinin belirlenmesi de buna bağlıdır. Davacı işçi bu davadan bağımsız olarak hizmet süresinin tespiti için ...1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2014/309 esas sayılı dosyasıyla dava açmıştır. Bu davanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekilince davalılar aleyhine hizmet tespiti ve işçilik alacaklarının tahsili istemi ile iki ayrı dava açılmış, bu davalar mahkemece birleştirilerek her iki davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesince her iki davanın ayrı ayrı görülmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, bozmanın ardından her iki dava ayrılmış, hizmet tespiti davasının kabulüne karar verilmiş ve bu karar hizmet tespiti telebi yönünden Yargıtay 21. Hukuk Dairesince bozulmuştur. İşçilik alacaklarına ilişkin davada davada ......
K A R A R Uyuşmazlık, hizmet tespiti ve işçilik alacağı istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı davasını birlikte açtığı ortadadır. HUMK’nun 46.maddesi (6100 sayılı HMK'nın 167.md) uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı Yasa'nın 77.maddesinde( 6100 sayılı HMK'nın 30.md) Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....
K A R A R Uyuşmazlık, hizmet tespiti ve işçilik alacağı istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı davasını birlikte açtığı ortadadır. HUMK’nun 46.maddesi (6100 sayılı HMK'nın 167.md) uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı Yasa'nın 77.maddesinde( 6100 sayılı HMK'nın 30.md) Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....
K A R A R Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı davasını birlikte açtığı ortadadır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının hizmet tespiti davası açtığı savunulduğundan, hizmet tespiti davası bulunup bulunmadığı, hizmet tespiti davası varsa ve sonuçlanmış ise karar örneğinin, sonuçlanmamış ise dava ve cevap dilekçeleri ile varsa bilirkişi raporunun araştırılıp gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıcının 01.10.1989 tarihi olduğunun ve 1 gün süreyle çalıştığının tespitine, davacı vekili hizmet tespiti davasından feragat ettiğinden ileride hizmet tespiti davası açma hakkı baki kalmak üzere hizmet tespiti davasının feragat nedeniyle reddine ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir....
Eldeki dosyada davacı, davalı işyerinde 01.09.1997-01.02.2013 arası çalıştığının tespiti ve sigorta primlerinin almış olduğu gerçek ücret olan 2.500,00 TL üzerinden tespiti istemiştir. Mahkemece dosyada bulunan deliller doğrultusunda hizmet tespiti yönünden istem gibi, sigorta primine esas kazanç yönünden asgari ücretle çalıştığı yönünde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Mahkemece, davacının hizmet tespiti talebine ilişkin 01.09.1997-05.01.2010 tarihleri arasında çalıştığı ve sigorta primine esas kazanç yönünden verilen karar isabetli ise de, 06.01.2010-01.02.2013 tarihleri verilen kabul kararı isabetsizdir....
Mahkemece, davacıya, hizmet tespiti davası açıp sonucunu bildirmesi için süre verilmiş, davacı da hizmet tespiti davası açmayacağını, mevcut delillere göre bilirkişi raporu alınarak karar verilmesini istemiştir. Hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Mahkemece, toplanan delillere göre bilirkişi raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacıyı hizmet tespiti davası açmaya zorlayıp hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....