İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Çankırı Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının çalışmasının hizmet alım protokolü kapsamında olduğunu, davacı ile müvekkili arasında hizmet akti bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Feri müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme neticesinde karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Hizmet tespiti bakımından davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Sigortalı hizmetin tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirmekte olup, bu niteliği gereği özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Bu davaların kanuni dayanağı 506 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası olup bu bentte “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak hizmet tespiti isteyebilecekleri” açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın mevcudiyetini etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hak bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır....
K A R A R Dava Hizmet tespiti ve İşçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece İşçilik alacağı talebi reddedilmiş ve Hizmet tespitine ilişkin davacı vekilinin talebinin ıslah dilekçesi şeklinde yapılmadığı ve yine harçlandırılmayıp taraflara tebliğe çıkartılmadığı gerekçesiyle talebe ilişkin herhangi bir hüküm tesisi gerekmediği belirtilerek hizmet tespitine ilişkin talebe yönelik karar verilmemiş ise de, gerekçeli kararda davalı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının davalı sıfatı ile yer aldığı ayrıca davacının dava dilekçesi ile hizmet tespiti talebinde bulunduğu ve bu nedenle Hizmet Tespiti ve İşçilik alacaklarına yönelik ayrı ayrı taleplerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır....
Yukarıda açıklanan bozma kararı sonrası tefrik edilen hizmet tespiti davasında takipsizlik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, ardından açılan hizmet tespiti davasının ise hak düşürücü süre nedeniyle redle sonuçlandığı ve yine bu red kararının da kesinleştiği anlaşılmaktadır. Açıklandığı üzere hizmet tespiti davasında esastan bir belirleme yapılmamış usul yönünden red kararı verilmiştir. Buna göre eldeki davada, iddia, savunma, beyan ve deliller değerlendirilerek davacının çalışma yapıp yapmadığı belirlenmelidir. Davacı, çalışma iddiasına ilişkin davalı şube işyerinden aldığını belirterek belge sunmuştur. Bu belgede davacının iddia ettiği tarihlerde çalıştığı yazılıdır. Davalı taraf ise bu belgeyi inkar etmeyip "davacıya yardım amaçlı yazıldığını" açıklamıştır. Öte yandan davaya cevapta da davacıya zaman zaman basit temizlik gibi işler yaptırıldığı beyan edilmiştir....
Diğer taraftan sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Kanuni dayanağını 506 sayılı Kanun'un 6. ve 79/10. (5510 sayılı kanun açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6. madde de çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan Kanun'un 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. Dosya içeriğine göre, Davacı, davalı şirket ve ... aleyhine ... İş Mahkemesi’nin 2010/736 esas sayılı dosyası üzerinden hizmet süresinin tespiti amacı ile dava açmıştır....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, hiçbir sebep yokken işten çıkarıldığını iddia ederek, kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı ve bir kısım ücret alacakları ile beraber hizmet tespiti talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hizmet tespitine ilişkin dava bu davadan tefrik edilmiş ve bu davada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hizmet tespitine ilişkin dava tefrik edilerek bu davadan ayrıldığına göre, hizmet tespiti davasında davalı olan ... Başkanlığı artık alacak davasında taraf değildir. Bu davada taraf olmayan ... Başkanlığı vekilinin bu kararı temyiz etme hakkı olmadığından temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Başkanlığının temyiz dilekçesinin REDDİNE , 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacının hizmet cetvelinde tespiti istenen hizmet süresi ile çakışır şekilde 20/05/2007 – 01/07/2007 tarihleri arasında 16 gün ve 28/08/2007 – 24/09/2007 tarihleri arasında 28 gün dava dışı işyerlerinden bildirilmiş çalışmalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilirken çakışan bu çalışmalar dışlanmadığı, mahkemece davacının 01/05/2007 – 30/10/2008 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine karar verildiği görülmektedir. Yapılacak iş; hizmet cetvelinde yer alan ve bilirkişi raporunda da belirtilmiş olan dava dışı işyerlerindeki tespiti istenen hizmet süresi ile çakışan çalışmalar da dikkate alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davacının hizmet cetvelinde tespiti istenen hizmet süresi ile çakışan çalışmalar dışlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1 maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve feri müdahil Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki hizmet tespiti istemine konu davayla ilgili, uyuşmazlık dönemine ilişkin dönem bordrolarının tamamı ile mahkemece beyanı alınan bordro tanıklarının tamamının hizmet cetvellerinin Kurum’dan celbi sağlanarak, dosya arasına alındıktan sonra gönderilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı davacının fesihten sonra işi alan başka işveren tarafından aynı işyerinde çalışmaya devam ettiğini iddia etmiş, hizmet cetveline göre de 29.02.2008 tarihinde davalı işyerinden çıkışı olan davacının başka işyeri numarası ile 01.03.2008'de çalışma başladığı anlaşıldığından davacının 01.03.2008 tarihinden sonra çalıştığı işyerinin davalı yanında en son çalıştığı asıl işverene ait işyeri olup olmadığının tespiti açısından 01.03.2008 sonrası hizmet cetvelindeki görünen dönemlerdeki çalışmaların işverenin kim olduğunun tespiti için hizmet alım sözleşmeleri ve SGK kayıtlarının temini için dosya geri çevrildiği halde mahkemece Dairemizin geri çevirme kararının gereği tam olarak yerine getirilmeden dosyanın gönderildiği anlaşılmıştır....