Mahkemece, davacının kendisine verilen süreye rağmen hizmet tespiti davası açmadığı, bu nedenle çalışmasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunup bulunmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, mahkemece, davacı tarafa hizmet tespiti davası açması konusunda süre verilmiş, bu süre içinde hizmet tespiti davası açılmaması gerekçe gösterilerek hizmet ilişkisinin ispatlanamadığı sonucuna varılmıştır. Oysa, yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 24.maddesi hükümleri gereği kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz. Dosyada dinlenen davacı tanıkları davacının işe giriş tarihi, ücreti ve çalışma düzeni hakkında beyanda bulunmuşlardır. Mahkemece yapılacak iş, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre talepler hakkında bir karar vermektir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davacı, ücretleri ödenmediği için işten ayrıldığını iddia ederek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacaklarının tahsili ile beraber hizmet tespiti talebinde bulunmuştur. Davalı, davacının istifa ederek işi bıraktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hizmet tespitine ilişkin dava bu davadan tefrik edilmiş ve bu davada kıdem tazminatının reddine, yıllık izin ve ücret alacaklarının kabulüne karar verilmiştir. Hizmet tespitine ilişkin dava tefrik edilerek bu davadan ayrıldığına göre, hizmet tespiti davasında davalı olan ... Başkanlığı artık alacak davasında taraf değildir. Bu davada taraf olmayan ... Başkanlığı vekilinin bu kararı temyiz etme hakkı olmadığından temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, hizmet tespiti davası bu davadan ayrılmış olduğundan ......
Davalı vekili, davacının hizmet süresinin belirttiğinden daha az olduğunu fazla mesai ve diğer alacaklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... kayıtlarını doğrulayan davalı tarafın beyanları doğrultusunda davacının hizmet süresi tespit edilmiş ve bilirkişi tarafından tespit edilen alacaklar hüküm altına alınmıştır. Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresi noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilince, temyiz aşamasında sunulan belgelerden, ... bu alacak davası ile aynı gün hizmet tespiti davası açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, bu hususta yargılama aşamasında hiçbir beyanda bulunulmamış ve dosyaya hiçbir belge sunulmamış ise de, hizmet süresinin tespiti kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ YARGITAY KARARI Dosyanın incelenmesinde;hizmet tespiti dosyasının bulunmadığı anlaşıldığından, davacıya ait ... 7. İş Mahkemesi'nin 2008/132 Esas sayılı hizmet tespiti dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup davacının hizmet tespiti ile ilgili istemini tefrik etmesi nedeniyle mahkemenin hizmet tespiti talebi hakkında karar vermediği, davacının hizmet tespitine ilişkin davasını tefrik ederek başka esasa kaydettiği, davalı Kurumun temyizinin bulunmadığı, davalı işverenin ise işçilik alacağı yönünden davanın esasına ilişkin temyizi bulunduğu ve mahkemenin davacının işçilik alacaklarına ilişkin talebi hakkında hüküm kurduğu anlaşılmakla yukarıda belirtilen iş bölümü kararının "B) Ortak Hükümler" bölümünün (9.) bendine göre uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin iş akdinin sona ermesinden kaynaklanan alacak istemi olduğu anlaşılmakla temyiz incelemesini yapma görevi Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 22....
Mahkemece dosyada bulunan deliller doğrultusunda hizmet tespiti yönünden istem gibi karar vermiştir. Davacının davalı işyerinde çalıştığına ilişkin kabulü isabetli ise de, 14.05.2014 - 19.05.2014 tarihlerini de içerir şekilde kabul kararı verilmesi isabetsizdir. Şöyle ki davacının hizmet cetveline göre talep konusu dönem içerisinde yer alan 14.05.2014 -19.05.2014 tarihleri arasında dava dışı işyerinden bildirim bulunduğu ve mahkemece , bu sürenin dışlanarak davacının 05.05.2014 - 13.06.2014 tarihleri arasında hizmet akdiyle çalıştığına karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, istemin hizmet tespiti yönünden aynen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
K A R A R Dava,hizmet tespiti ile işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın hizmet tespiti talebi yönünden reddine işçilik alacakları yönünden ise kısmen kabulüne karar verildiği, Hükmün Dairemizce 6.9.2012 gün ve 2012/15218 Esas ve 2012/13681 Karar sayılı ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların tefriki için bozulduğu,Mahkemece davaların tefrikine ilişkin Dairemiz bozma ilamına karşı direnilerek davanın yeniden hizmet tespiti yönünden reddine işçilik alacaklarına ilişkin talepler yönünden ise kısmen kabulüne karar verildiği verilen kararın davalı Kurum ve davalı işveren tarafından temyiz edilmeksizin yalnızca davacı tarafından temyiz edildiği dolayısıyla temyiz incelemesinin hizmet tespitine ilişkin yapılarak ve 05/07/2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı Yasaya eklenen geçici 2.maddesi gözetilmek suretiyle mahkemenin hizmet tespitine ilişkin direnme hükmünde dayandığı gerekçeye göre Dairemize ait anılan bozma ilamının...
Gerekçe: Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacının, sigortalı hizmet süresinin tespiti için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/690 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığı, mahkemece verilen kararın davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu ve ... Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 14.04.2016 tarihli, 2016/2344 esas ve 2016/5576 karar sayılı ilamı ile bozulduğu ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacının davalı işyerinde çalıştığı süre ihtilaflı olduğuna göre, hizmet tespiti davası bu dava için bekletici mesele yapılmalı, hizmet tespiti davasının sonucuna göre davacının hizmet süresi belirlenmeli ve ardından işin esasına girilerek sonuca gidilmelidir. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, davanın alacak ve kıdeme esas sürenin tespiti istemine ilişkin olduğu, bu nedenle hizmet tespiti ve alacak davalarının ayrı ayrı görülmesi gerektiğine ilişkin kurala aykırı yön bulunmadığı, davanın Kurum kayıtlarına işlenmeyen sigortasız çalıştırmanın tespiti istemine ilişkin olmadığı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Gerekçe: Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dilekçesinde, muris eşinin davalıya ait işyerinde 2006-2007 yılları arasında çalıştığını ve çalışmasının Kuruma bildirilmediğini iddia ederek, hizmet süresinin tespiti ile kıdem-ihbar tazminatı alacağını talep etmiştir. Hizmet tespiti davalarının farklı yargılama usullerine tabi olması (delillere bağlı olmaksızın mahkemece re’sen delil toplanması, kabulün, ikrarın davayı neticelendirici etkisi olmaması gibi.) nedeniyle, Mahkemece, davacının hizmet tespiti talebine yönelik davasının bu davadan tefrik edilerek yeni esasa kaydı ile hizmet tespiti davasının işçilik alacaklarına ilişkin talep yönünden bekletici mesele yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine24/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....