Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, hizmet tespiti davası yönünden açılmamış sayılmasına, işçilik alacakları davası yönünden davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi arafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı davasını birlikte açtığı ortadadır. Mahkemece, hizmet tespiti davası yönünden açılmamış sayılmasına, işçilik alacakları davası yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava prime esas gerçek ücret miktarının tespiti istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf, davalı işyerinde çalışmış olduğu 01/08/1990- 10/11/2011 dönemine ilişkin prime esas gerçek ücretinin tespiti talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabülüne karar verilmiş, verilen hüküm davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir....

    Konstrüksiyon (malzeme, imalat ve montaj)" ve "TÜPRAŞ ... Rafinerisi Yeni Reformer ve Dizel Kükürt Giderme Ünitesi İnşaatı kapsamında bulunan Demi Binası ... Konstrüksiyon çatı ve cephe kaplama imalat ve montajı (malzeme, imalat ve montaj)" işi nedeniyle Kurumda tescilli "2.3503.01.01.1047389.041.06.92" sicil sayılı işyerinde SGK müfettişince yapılan inceleme sonucunda eksik bildirildiği tespit edilen işçilik miktarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcundan davacı şirketin sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, ihale konusu iş nedeniyle yapılan asgari işçilik inçelemesinde sunulan faturaların malzemeli veya salt işçilikli fatura olarak dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır....

      , bilgi ve belgelerin kuruma verilme usulü düzenlendiği, 5510 sayılı kanunun 59’uncu ve 100’üncü maddeleri uyarınca kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli kabul edildiği, davacının ihbarı sonrasında sgk tarafından ücretler ve spek miktarları açısından müvekkile ait işyerinde SGK teftiş müfettişlerince teftiş gerçekleştirildiği, yapılan denetim sonucunda(dosya kapsamında sgk evrakları arasında rapor mevcut) davacıya yapılan ödemelere ilişkin sgk'ya bildirilen spek miktarlarının yasal defterlere uygun olduğu, gerçeğe aykırılık saptanmadığı belirlendiği, bu doğrultda sgk teftiş raporunda dahi davacının aldığı ve sgk'ya bildirilen ücretin gerçek ücret olduğu tespiti içeren ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli sgk teftiş raporuna rağmen soyut tanık beyanlarıyla davacı lehine ücret, fazla mesai, ubgt ücreti belirlenmesinin hatalı olduğu ücret tespitinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur....

      Mahkemece, davacı ile davalı arasında İş Mahkemesi'nin 2012/56 Esas sayılı dosyasında işçilik alacakları davasının derdest olduğu, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme ile iddia ve savunmaların işçilik alacaklarına ilişkin davada da incelenip değerlendirilebileceği, eldeki davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık işçilik alacakları davası ile hizmet tespiti veya olumsuz hizmet tespiti davalarının birlikte görülüp görülmeyeceği hususunda toplanmaktadır. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....

        Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir. Hizmet tespitine ilişkin davada verilen karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 29.05.2014 tarih ve 2014/9375-13272 E-K sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bu dava sonucu verilecek karar davacının İş Kanunundan doğan işçilik alacaklarını doğrudan etkilediğinden ve bu istekler için ön sorun oluşturduğundan hizmet tespiti davası sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile açılan hizmet tespit davası bekletici mesele yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir. 2-Davacı, işçilik alacaklarını yalnız davalılardan ... Ziraat Odası Başkanlığından talep etmiş, ara kararla hizmet tespiti davası tefrik edilmiştir....

          ın da hizmet tespiti davası açmış bulunduğu ve toplamda 2245 gün olarak tespit edilen hizmet süresine dair kararın Yargıtay 21.Hukuk Dairesince de 03.12.2015 tarih ve 2015/17636 E-2015/21606 K. sayılı ilamı ile onandığı da izlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet tespiti dosyasındaki yukarıda belirtilen ayrık durum dikkate alınmaksızın davacı tanığı ...'a ait tespit edilen hizmet süresi olan 2245 gün davacının hizmet süresi gibi değerlendirilip talep konusu alacakların hesaplandığı ve mahkemece bu hesaplamanın hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Oysa davacının kesinleşen hizmet tespiti davasına konu hizmet süresi 1820 gündür. UYAP üzerinden yapılan incelemede davacıya ait hizmet tespiti davasında gerekçeli kararın 3.sayfasının da davacı ile ilgili olduğu, celp edilen davacıya ait hizmet tespiti dosyasındaki gerekçeli kararın 3.sayfasının ise davacı tanığı ...'a ait gerekçeli kararın 3.sayfası olarak sehven bu dosya arasına konulduğu tespit edilmiştir....

            Çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olduğu, bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılmayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı belirtilmiştir. Bu haliyle sigortalı olmak, kişi bakımından sadece bir hak olmayıp aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu nedenle, kamu düzenini ilgilendiren hizmet tespiti davalarında hâkimin özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir. Zira sigortalı tarafından hizmet tespiti davasının açılması ile Sosyal Sigortalar Kurumu bir çalışma ilişkisinden haberdar olacak gerektiğinde müfettiş incelemesi yaparak re'sen prim tahakkuk ettirip, tahsil edecektir. Dolayısıyla, hizmet tespiti davaları Kurumun hak alanını da doğrudan ilgilendirmektedir. Öte yandan, hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır....

            Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında ... ... Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir....

              Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, davacının hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına hükmedilmesine dair alacak davasını birlikte açmış olduğu, ayrı bir esasa kaydedilerek yürütülen hizmet tespiti davasının 15/09/2015 tarihinde karara çıktığı ve reddedildiğinin anlaşıldığı, davacının hizmet tespiti davası reddedilmiş olduğundan alacak davasının da reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: Somut olayda; davacı vekili ilk defa Mahkemenin 2012/292 esas sayılı dosyasına kayıtlı olmak üzere davalı işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine davacının davalı şirket nezdinde 01.07.2005-Ocak 2009 tarihleri arasında kesintisiz şekilde çalışmasına karşın bildirilmeyen hizmet süresi olduğu gerekçesiyle hizmet tespiti ve iş akdinin haklı nedene dayalı feshedildiği iddiası ile işçilik alacaklarına hükmedilmesi istemli davasını birlikte açmıştır....

                UYAP Entegrasyonu