Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında ... veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir....

    Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir....

      Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının hizmet tespiti davası açtığı savunulduğundan, hizmet tespiti davası bulunup bulunmadığı, hizmet tespiti davası varsa ve sonuçlanmış ise karar örneğinin, sonuçlanmamış ise dava ve cevap dilekçeleri ile varsa bilirkişi raporunun araştırılıp gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, hizmet ve sigorta primine esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi......... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraflar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleri uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur....

            Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıcının 01.10.1989 tarihi olduğunun ve 1 gün süreyle çalıştığının tespitine, davacı vekili hizmet tespiti davasından feragat ettiğinden ileride hizmet tespiti davası açma hakkı baki kalmak üzere hizmet tespiti davasının feragat nedeniyle reddine ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir....

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, işyerini 30.06.2009 günü kapattığını ve böyle bir işçiyi çalıştırmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacıya hizmet tespiti davası açması için süre verildiği ve davacının hizmet tespiti davası açmayacağını bildirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Somut olayda davacı, davalıya ait balık üretme çiftliğinde balık adam olarak ve yavru balıkları satıp bedelinden ücretinin ödenmesi usulü ile çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını belirterek, işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacıya hizmet tespiti davası açması için süre verildiği ve davacının dava açmayacağını bildirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İşçilik alacakları davasında, işçinin çalışma süresinin taraflar arasında ihtilaflı olması durumunda, çalışma olgusu tanık dâhil her türlü delil ile ispat edilebilir....

                B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, işyerini 30.06.2009 günü kapattığını ve böyle bir işçiyi çalıştırmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacıya hizmet tespiti davası açması için süre verildiği ve davacının hizmet tespiti davası açmayacağını bildirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Somut olayda davacı, davalıya ait balık üretme çiftliğinde balık adam olarak ve yavru balıkları satıp bedelinden ücretinin ödenmesi usulü ile çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını belirterek, işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacıya hizmet tespiti davası açması için süre verildiği ve davacının dava açmayacağını bildirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İşçilik alacakları davasında, işçinin çalışma süresinin taraflar arasında ihtilaflı olması durumunda, çalışma olgusu tanık dâhil her türlü delil ile ispat edilebilir....

                  Hukuk Dairesi’nce, hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davaları birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağından davaların ayrılması ve işçilik alacakları davasının, diğer davanın sonucuna göre karara bağlanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulması yönünde karar verilmesine rağmen, bozmadan sonra yapılan duruşmada hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davalarının ayrılmasına karar verilip, aynı gün her iki dava da hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davalar ayrıldıktan sonra işbu işçilik alacakları davasında hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen hizmet tespiti davası sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hizmet tespiti davası sonucu beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Hukuk Dairesi’nce, hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davaları birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağından davaların ayrılması ve işçilik alacakları davasının, diğer davanın sonucuna göre karara bağlanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulması yönünde karar verilmesine rağmen, bozmadan sonra yapılan duruşmada hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davalarının ayrılmasına karar verilip, aynı gün her iki dava da hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davalar ayrıldıktan sonra işbu işçilik alacakları davasında hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen hizmet tespiti davası sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hizmet tespiti davası sonucu beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu