Ancak 492 Sayılı Harçlar Yasası'nın mükerrer 138. maddesinin sonuna eklenen fıkra gereğince 31.12.2009 günlü resmi gazetede yayınlanan Harçlar Yasası'nın Genel Tebliği'nin 1 sayılı tarifesinin karar ve ilam harcı bölümünde belirtildiği gibi taşınmazın satış bedeli üzerinden (binde) %09,9 harç alınması gerekeceği gözönünde tutulmaksızın yazlı şekilde "binde 9" harç alınmasına karar verilmesi doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında fayda görülmediğinden hüküm fıkrasından harçla ilgili kısmının kaldırılarak yerine "satış bedeli üzerinden %09,9 oranında alınacak harcın payları oranında taraflardan alınmasına" 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca düzeltilmesine ve bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 18.40....
Ancak Harçlar Yasasının 13/j maddesi gereğince ... harçtan muaf olduğu halde harçla yükümlü tutulması doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden duruşma yapılmasında fayda görülmediğinden hüküm fıkrasından harçla ilgili kısmının kaldırılarak yerine “satış bedeli üzerinden alınacak binde 9 harcın davalı ... hissesine düşen kısım çıkarıldıktan sonra geri kalan harcın payları oranında paydaşlardan alınmasına” ibaresinin eklenmek sureti ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 438.maddesi uyarınca düzeltilmesine ve bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15'şer TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlerden (... hariç) alınmasına, 25/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, 492 Sayılı Harçlar Yasasının mükerrer 138.maddesinin sonuna eklenen fıkra gereğince 31.12.2009 günlü resmi gazetede yayınlanan Harçlar Yasası'nın Genel Tebliğinin 1 sayılı tarifesinin karar ve ilam harcı bölümünde belirtildiği gibi taşınmazın satış bedeli üzerinden (binde) %09,9 harç alınması gerekeceği gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde % 09 harç alınmasına karar verilmesi doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında fayda görülmediğinden hüküm fıkrasından harçla ilgili kısmının kaldırılarak yerine "satış bedeli üzerinden %09,9 oranında alınacak harcın payları oranında taraflardan alınmasına" ibaresinin eklenmek sureti ile hükmün 6100 Sayılı HMK.na 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 438.maddesi uyarınca düzeltilmesine ve bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15....
Tertip 2,00 TL nominal değerli ... seri nolu, nama yazılı 80 hisseli, ... Holding A.Ş(... Holding A.Ş.)'ye ait 4. Tertip 2,00 TL nominal değerli ... seri nolu, nama yazılı 200 hisseli, ... Holding A.Ş(... Holding A.Ş.)'ye ait 4. Tertip 2,00 TL nominal değerli ... seri nolu, nama yazılı 200 hisseli, ... Holding A.Ş(... Holding A.Ş.)'ye ait 4. Tertip 2,00 TL nominal değerli ... seri nolu, nama yazılı 200 hisseli, ... Holding A.Ş(... ... Tic A.Ş.)'ye ait 3. Tertip 6,00 TL nominal değerli ... seri nolu, hamiline yazılı 20 hisseli, ... Holding A.Ş(... ... Tic A.Ş.)'ye ait 3. Tertip 6,00 TL nominal değerli ... seri nolu, hamiline yazılı 40 hisseli, ... Holding A.Ş(... ... Tic A.Ş.)'ye ait 3. Tertip 6,00 TL nominal değerli ... seri nolu, hamiline yazılı 300 hisseli, ... Holding A.Ş(... ... Tic A.Ş.)'ye ait 3. Tertip 6,00 TL nominal değerli ... seri nolu, hamiline yazılı 400 hisseli hisse senetlerinin zayii nedeniyle İptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Burun Mevki 447 e 525 parsel tapuda diğer davalılar ile birlikte diğer hissedarlarla adlarına kayıtlı olduğunu, davalı T3'in 447 parsel sayılı hisseli taşınmazında toplam 2813 m2 hisseli alanı olduğunu, diğer 525 nolu parsel sayılı taşınmazda da aynı şekilde 1862 m2 hisseli alanı bulunduğunu, dava konusu taşınmazlar birbirine uzak yerler olduğunu, ancak 447 parsel sayılı taşınmazda 2813 m2 hisseli yeri olmasına rağmen bununla birlikte sınırı aşarak kendi yerine el atmak suretiyle ayını şekilde 525 nolu parselde de 1861 m2'lik hisseli alanı olduğu halde sınırını aşarak aynı yöntemle her iki taşınmazda hileli şekilde kendi taraflarına tecavüz ettiğini, böylece senelerden beri el atmasını sürdürdüğünü, buna göre davalı T3 kendi hakını kullandığı gibi her iki taşınmazdaki sınırlarını aştığını ve kendilerinin tarafına geçtiğini, böylece el atmasını sürdürdüğünü belirterek Samsun ili 19 Mayıs İlçesi Karagöl Mahallesi Burun mevkii 447 ve 525 parsel nolu hisseli taşınmazlardaki davalının elatmasının...
Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzaladığını, 500,00-TL peşinat verdiğini, geri kalan 37.850,00-TL için senetler imzaladığını, ilk 4 adet 100,00-TL lik senet tutarlarını ödediğini, üyelikten vazgeçmek için ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin adresten taşındığı için tebliğ edilmediğini belirterek sözleşmenin feshine, her biri 100,00-TL lik 48 adet, her biri 2.750,00-TL lik 11 adet ve 2.800,00-TL lik 1 adet olan senetlerin iptaline ve ödediği 900,00-TL ile ihtar bedeli 80,00-TL nin toplamı 980,00-TL bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında 18.09.2011 tarihli devre tatil hakkı veren hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığını, satış bedelinin bir kısmını peşinen ödeyip geri kalan kısım için senet verdiğini, sözlemeye göre satılan hisseli gayrimenkulun süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği 8.500,00 TL.'nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte aidesine, senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmazın hisseli bir taşınmaz olduğunu bilmeden hata ile satın aldığını, satın alma aşamasında tapu memurlarının taşınmazın hisseli olduğunu müvekkiline bildirmediklerini, müvekkilinin taşınmazı 200.000 TL'ye satın aldığını, vergi yükü fazla gelmesin diye emlak rayiç değerinden taşınmazın satış bedelinin harcını ödediğini belirterek davanın reddine, aksi kanaatte ise şufa bedelinin gerçek satış değeri ile değerlendirilerek tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kabulü ile; Giresun ili, Bulancak ilçesi, Pazarsuyu Köyünde bulunan 302 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 5943649/8553600 hisse ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bu hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, mahkeme veznesine depo edilen şufa (ön alım) hakkı bedeli olan 8.160,00 TL'nin kararın kesinleşmesine müteakip davalıya ödenmesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen MİEMT-1883 sözleşme nolu Yalova T5 Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin ve MİEMT-1883A sözleşme nolu Yalova T5 Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle geçersiz olduğunun tespiti ile bu sözleşme sebebiyle davalıya verildiği anlaşılan 17.530,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. T3 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kuşadası Otel İşl. Tur....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....