Noterliğinin 30/09/2013 tarih ve ... yevmiye numaralı Fesh-i İhbarnamesi ile feshedilmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde; ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 02/04/2015 NUMARASI : 2014/886-2015/366 Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; gayrimenkul alım satım sözleşmesine dayalı menfi tespit, istirdat sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....
Davalı, temlikname ve gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesinin tamamen birbirinden bağımsız olup sözleşme gereği edimlerini yerine getirdikleri gibi temliknamenin de bedelsiz olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının gayrimenkul değerleme ve satış vaadi sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, temliknamenin iptali yönündeki talebin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraf ile akdettiği gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesi ile temliknamenin feshi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece yargılamada tesis edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalıdan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile devre mülk satın aldığını, ancak sözleşmeye konu dairelerin henüz teslim edilmediğini ileri sürerek 3 adet sözleşmeye ilişkin olarak ödediği 21.000 TL'nin güncellenmiş değerinin tahsilini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı şirket arasında üç adet devre mülk sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden daireye ilişkin dönem irtifak tapusunun davacıya devredildiği husunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp, bu husus mahkemeninde kabulündedir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, davalı şirketten hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile Yalova ili Termal ilçesi Akköy Köyü Küliorman mevki 822- D-14- C-2- D palta numaralı-424 adda 23 parselde bulunan arsaya yapılan dairenin hisseli gayrimenkul tapusunu almak üzere anlaştığını, taraflar arasındaki 04.11.2018 tarihli sözleşmede satış bedelinin 15.800,00 TL olduğu ve 2 kişilik 04- 11 Mayıs dönemine ilişkin olduğunu, daha sonra 06.12.2018 tarihinde yeni bir sözleşme yapılarak kişi sayısı 4 ve dönem 08- 15 Haziran olarak değiştirildiğini ve ek sözleşme için 6.435,00 TL daha ödeme yapıldığını, davalı firmaya toplam 22.235,00 TL ödendiğini, davalı firmanın yönetmeliğine uygun şekilde sözleşme örneğini, bilgilendirme ve cayma formunu müvekkiline vermediğini, bu nedenle cayma süresinin başlamadığını, sözleşmenin geçerli şekilde yapılmadığını ileri sürerek, müvekkili ile davalı şirket ile arasında düzenlenmiş olan 2447 nolu...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 19/06/2018 tarih ve 2018/447 Esas 2018/458 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkili ile Erzin T1 T1 A.Ş. arasında 23/08/2017 tarihinde, 208869A nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeye istinaden 200,00 TL ve 26/01/2017 tarihinde 10.300,00 TL davalının hesabına havale edilmiş olup, toplam 10.500,00 TL ödeme yapıldığını, davacının Dörtyol 2....
bulunmasının Medeni Kanunun 2. maddesine aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmede asli edimlerini yerine getirmiş olup herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının tali yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedellerin iadesini istemesinin TMK 2. maddesindeki dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, somut olayda hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin objektif esaslı noktalarının alıcı açısından kararlaştırılan bedelin ödenmesi, satıcı açısından madde 11 gereğince ödemesi yapılan dairelerin tapuda devrinin sağlanması, satıcı tarafından dairelerin kullanıma hazır hale gelmesi olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin kendisi için esaslı unsurunu oluşturan hisseli gayrimenkullerin kullanıma hazır hale gelmesiyle ödemesi tamamlanan dairelerin tapuda devrini yaparak objektif esaslı unsurunu yerine getirdiğini, sosyal alanların bulunmasının dava konusu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin asli unsuru olmadığını, müvekkili şirketin...
ödediğini, satış bedelinden geriye kalan 259.700TL için de diğer davalı bankadan bu projeye özel bağlı kredi kullandığını ileri sürerek; gayrimenkul satım vaadi sözleşmesinin ve bunun finansmanı için imzalanan kredi sözleşmesinin temerrüt nedeni ile iptalini, bakiye kredi tutarı olan 176.596TL nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini, davalılara ödediği toplam 194.404TL’nin ödeme tarihinden dava tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 07/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak talebini toplamda 292.744,92TL'ye artırmıştır....
Vekili,ve T5 A.Ş. vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı şirketlerden T7 Şti, arasında 29/03/2014 tarihinde Yalova ili Termal ilçesi Killi Orman Mevkii adresindeki G22D14C2D pafta, 3015 ada, 1,4,5,6 ve 7 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışına ve kullanımına yönelik YVK 1009 sözleşme numaralı hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adı altında devre tatil sözleşmesi imza edildiğini ve 13.125,00 TL ödendiğini, 28/10/2016 tarihinde müvekkili ile diğer davalı T5 A.Ş arasında Yalova ili Termal İlçesi Killi Orman Mevkii adresindeki G22D14C2D pafta, 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerden 7/3650 hissesinin satışına ve kullanımına yönelik YVK 1009A sözleşme numaralı hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi adı altında devre tatil sözleşmesi yapıldığını ve aynı tarihli yapılan protokolle YVK1009A numaralı sözleşmeye aktırıldığını ve...
Davacı vekili, müvekkili ile davalı T8 arasında 24/02/2017 tarih, AD 01- 7175 nolu Thermal Plas Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzaladıklarını, buna bağlı olarak kendisinden 12 adet senet alındığını, T9 hesabına, T7 hesabına, T8 hesabına ödeme yaptığını, sözleşme sırasında gösterilen devremülk yerine başka bir yer gösterildiğini, yapılan satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, sözleşmenin geçersizliğine ve iptaline, senetlerin bedelsizliğine ve iptaline, sözleşme nedeniyle davalılara verilen 13.350,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalılar T9 Ve T8 vekili ise, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....