Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinde söz konusu devremülkün sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmemesinden kaynaklanan ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkindir. Davalı tarafından davacıya biri 21.04.2014 ve diğeri 14.03.2014 tarihinde olmak üzere iki adet taşınmazın tapusu devredilmiş olup davacı tarafından tapu örneği dosyaya sunulmuş, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde de tapu devri hususu kabul edilmiştir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması nedeniyle geçersiz olduğu ve bu sözleşmede düzenlenen cezai şartın da geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, davacının talebi, süresinde teslim edilmeyen devre mülk nedeniyle ecrimisil alacağına ilişkin olup adi şekilde yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi tapu devri ile birlikte geçerlilik kazanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/09/2018 NUMARASI : 2017/601 ESAS 2018/692 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesinin 25/09/2018 tarihli ve 2017/601 E. 2018/692 K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketle imzalanan 03/10/2015 tarihli 'Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi'nin 6502 sayılı yasının 50.maddesi şartlarına aykırı düzenlendiğinden ayıplı sözleşmenin feshi 10.000,00 TL sözleşme ve 450,00 TL tapu bedeli ki toplam 10.450,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 24.10.1972 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle ..., ... ve ...'ın murisleri ...'...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmeden dönmesinin kötü niyetli olduğu, müvekkili şirketin dava konusu bağımsız bölümün teslime hazır durumda olduğunu davacıya Beşiktaş 16.Noterliği'nin 20/04/2018 tarih ve 11115 yevmiye no'lu ihtarnamesi ve e-mail yoluyla bildirdiğinden bu bildirimin davacıya ulaştığı tarihten itibaren artık davacının sözleşmeden dönme beyanında bulunması dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacının ödediği 355.455,80 TL'ye 21/05/2018 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile müvekkilinden talep etmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğu, davacı tarafın sözleşmeden dönme beyanının geçersiz olduğu beyan edilmiş ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince; "...Davanın kabulü ile; 1- Taraflar arasında yapılan İstanbul Beşiktaş 16....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26/10/2016 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/05/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kamu düzeni bakımından kabulüne, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
şirketin sözleşmeye ilişkin tapu devrini gerçekleştirmeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ödemelerin tamamlanmasının ardından davacı tarafın müvekkili şirkete yapacağı başvuru ile tapu devrinin sağlanacağını, davacı tarafın konaklama ile ilgili bir talebinin olmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmenin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olmakla temelde davacı tarafın tatil hakkının kullanımı ile ilgili olduğunu, müvekkilinin taahhüdünün tapu devri yapmak ve sözleşmede belirtilen niteliklerde bir tatil hizmeti sunmak olduğunu, bu nedenle anahtar teslimi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu güne kadar tesise gelip tatil yapmak istediği söyleyen ve tatilini yapamayan bir üyenin dahi olmadığını, bütün bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının mahkemede ikame ettiği davada davalı şirket ile akdettiği sözleşmenin iptalini ve 54.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde yazılı iddia ve taleplerini kabul etmediklerini, taraflar arasında akdedilen devremülk/hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden sonra tapuda dava konusu taşınmaz mülkiyetinin nakleden satış akdini yapmış olduğunu, bu durumda geçerli olan taşınmaz satım sözleşmesinin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki akdi bağın bundan ibaret olduğunu ve tüketicinin korunması hakkında kanun hükümlerinin uygulanma olanağının ve davacının bu kanundan doğan cayma ve dönme hakkının bulunmadığını, davacının cayma ve dönme hakkının olduğunun kabul edilse dahi, süresi içerisinde kullanılmadığından davanın reddini talep etmiştir. III....