Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu tapu iptali ve tescil davasına dayanak teşkil eden borcun bulunmadığına ilişkin menfi tespit davasının taraflarca takip edilmediğinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı taraf, ıslahla dava sebebini değiştirerek MK'nun 712. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş ise de anılan maddede değinilen geçerli bir hukuki sebebin bulunmadığı hususunun ispatının yine bir menfi tespit davasına temel oluşturacağı gerekçesi ile davanın reddine reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece 18/10/2018 tarihinde inşaat ve fen bilirkişisinin de bulunduğu halde keşfe gidildiği, keşfe dayalı olarak alınan fen bilirkişisi rapor ve krokisinde özetle; dosyaya konu yeri gezip gördüğünü, beraberinde getirdiği paftayı zemine aplike ettiğini, konu Yaylabağı kasabası, 105 ada,128 numaralı parsel içerisinde, altı adet blok bina olduğunu, 5. E blok 4. Kat ve 406 nolu odanın henüz inşaatının tamamlanmadığını, inşaat mühendisi bilirkişinin rapor ve krokisinde ise konu dairenin, E blok zemin kat üzeri 406 nolu stüdyo daire olduğunu, taraflar arasında hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi bulunduğunu, tapu kaydının 06/08/2016 tarihinde davacı adına kaydedildiğini, dairenin bitirilmemiş olduğunu, sosyal tesislerin ise inşaatının devam ettiğini, tesisin çalışır vaziyette olduğunu, konu bağımsız bölüm ile birlikte üç blokun inşaat halinde olduğunu, sosyal tesis inşaatlarının devam ettiğini, 5....
den 02.08.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle daire satın aldığını, satış bedeli olan 199.000 TL'nin tamamını ödediğini, tapunun devri yerine diğer davalının 15.12.2011 vade tarihli 199.000 TL bedelli senet verdiğini, satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen miktarın iadesi için davalılar aleyhine satış sözleşmesi ve senede dayalı olarak yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve... ... vekili, davacının taşınmazın tapusunu almaya yanaşmadığını, müvekkillerinden ...'den teminat olarak 15.12.2011 vade tarihli 199.000 TL bedelli senet aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Bu dava yukarıda anılan aynı mahkemenin 2011/359 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali istemidir. İlk derece mahkemesince davalılardan T3 T4 A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet (taraf sıfatı) yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı T6 aleyhine açılan davanın kabulü ile ile taraflar arasında yapılan YLVU591 sayılı Yalova Thermal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile bu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, sözleşme devamında ödeme şekli başlığı altında sıralanan borçlusu davacı, alacaklısı davalı T6 olan 38 adet bononun iptaline, 3.500,00 TL'nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T6 den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dava dilekçesine ekli belgeler incelendiğinde taraflar arasında YLVU591 sayılı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi yapıldığı, satış bedelinin 15.100,00 TL olduğu ve 60 taksite bölündüğü görülmüştür....
Şti T6 A.Ş'ye ait Yalova ili, Termal ilçesi, Killi orman Mevkiinde bulunan Yalova Thermal Palace tesislerinde dönerli sistemle kullanabileceği hisseli gayrimenkul konusunda bir anlaşma yapılmış ise de bu sözleşmenin geçersiz olduğunu ve feshinin gerekli olduğunu belirterek taraflar arasında düzenlenen 29/03/2014 tarihli YLVM0539 nolu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin ve eklerinin iptali ile bu sözleşme nedeni ile müvekkilinin davalılara ödemiş olduğu 9.985,00 TL'nin ihtarname tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte müvekkiline geri ödenmesine karar verilmesini, % 40'dan az olmamak üzere haksız icra tazminatına hükmedilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir. Davalı T4 İnşaat Ticaret Ltd....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, müvekkili şirket ile aralarında akdedilen YLV0311 numaralı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, sözleşme uyarınca ödemiş olduğu bedelin iadesi talebi ve tapu iptal tescil talebi ile davanın açıldığını, yerel mahkemece hatalı değerlendirme sonucunda müvekkili şirketin sorumlu tutarak davanın kabulüne karar verdiğini, bu verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde davasının kabulünün istediğini, oysa ki, müvekkili şirket ile aralarında ikame edilen YLV0311 numaralı sözleşmenin taraflara yüklediği edimlerin karşılıklı olarak ifa edildiğini, davaya konu YLV0311 numaralı sözleşmenin, alıcıya bedel ödeme yükümlülüğünü yükler iken, satıcıyı da tapunun devri ile yükümlü kıldığını, davacının sözleşme bedelini ödemesinin akabinde kendisine 26.03.2013 tarihinde tapu devri yapıldığını, böylelikle müvekkili edimini yerine getirmiş olduğunu, ortada davacının giderilmesi...
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 42 yıl geçmiş olmasına rağmen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufu da olmadığını, dava konusu taşınmaz komşularının taşınmaz başında icra edilecek keşifte dinlenmeleri halinde haklılığımız teyit edileceğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının tescil talebi zamanaşımına uğradığını, bu nedenle Zamanaşımı Def’inde bulunduklarını, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kayden var olan ancak hiçbir zaman var olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hukuki bir geçerliliği olmadığı gibi geçerli olsa dahi davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tescili talebi zamanaşımına uğramış olup davacının davasının reddine karar verilmesini talep etme mecburiyeti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı...
Hal böyle olunca, mahkemece taraflar arasında mevcut, adi yazılı şekilde yapılan geçersiz devre mülk sözleşmesinin tapuda yapılan devir işlemi ile geçerli hale geldiği, tecrübe ve muayenenin gerçekleşmediği ve davacının süresinde cayma hakkını kullandığı gözetilerek açıklanan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi yerine, sözleşmenin geçerli olmadığı yönündeki yanılgılı değerlendirme ile somut olayda uygulama yeri olmayan yazılı gerekçeyle davanın kabulüne ilişkin verilen kararda isabet bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Menfi tespite ilişkin davada ... Asliye Ticaret ve ... Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yeri belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R- Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın kambiyo senedine ilişkin açılan menfi tespit ve devamında dönüşen istirdat davası olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun poliçeye ilişkin hükümlerin bu davada uygulanmasının gerektiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
A.Ş’ nin Yalova Şubeleri yakın zamanda terkin edilmiş olsa da dava konusu sözleşmedeki tesisin bulunduğu adresin yer aldığını, Karaderili şirketler grubunun kamuoyunda devre tatil sözleşmeleri ve dolandırıcılık şikayetleri sebebiyle bilinirliliğinin yüksek olduğunu, bu sebeple de yavru şirketlerin ticari ünvanlarında ve adreslerinde zamanla değişiklik yapıldığını, dolayısıyla 05/10/2019 tarihli Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptali ile birlikte davalı şirketler arasında organik bağ mevcut olduğundan sözleşmenin edası olan ve müvekkili tarafından davalılar adına ödenen 14.900,00 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken davalı T5 Tic....