Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, öncelikle davacının sahih bir şekilde davalı şirkete ortak olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinden mahkemece bilirkişi kuruluna davalının tüm ticari defter ve kayıtları ve ayrıca hisse devir tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketin yapmış olduğu genel kurullara ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri incelettirilmek suretiyle davacıya verilen hisse senedinin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, davacıya hisse devredenin devir tarihi itibariyle davalı şirkette ortak olup olmadığı, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususları açıklığa kavuşturulmalı ve bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşmediği anlaşıldığı taktirde bu aşamadan sonra davacının zararından davalının haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde...

    davacıdan tahsil ettiği bedelin davacıya verilen hisse senetlerinin nominal bedellerinin çok üzerinde olduğunu beyan ederek, öncelikle davacının davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL.'...

      Bu itibarla, mahkemece, aynı veya başka bir bilirkişi kuruluna davacının sahih bir şekilde davalı şirketin ortağı olup olmadığının tespiti için davalı şirketin tüm ticari defter ve kayıtları ile hisse devir tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketin yapmış olduğu genel kurullara ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri incelenerek davacıya hisse senedi verilip verilmediği, senedin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği ve davacıya kar payı dağıtılıp dağıtılmadığı hususları açıklığa kavuşturulmalı ve bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşmediği anlaşıldığı taktirde davacının ödediği miktarın tahsiline karar verilmesi gerektiği, aksi halde, yani davacının şirket ortağı olduğunun belirlenmesi halinde bu durumda davacıya verilen pay senetlerinin o tarih itibariyle nominal değerinin ne olduğu, şayet davacıdan...

        nin 08.07.2016 tarihli ... nolu yönetim kurulu kararının yönetim kuruluna verilen görev ve yetki kapsamında alınmış bir karar olduğu, TTK 408/2-f kapsamında “önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı” şeklinde değerlendirilmeyeceği, iştirak hişselerinin satış değerinin hesaplanmasında 01.06.2016 tarihli şirket değerlendirme raporunun dikkate alındığında, raporda şirketin bir değerinin olmadığı, her bir hisse satış değerinin 0,01 olarak belirlendiği, genel kurul tarafından yönetim kurulu üyelerine TTK'nun 395-,96 maddeleri gereğince herhangi bir kısıtlama olmaksızın gereken iznin verildiği, dolayısıyla TTK'nun 395-396. maddelerine bir aykırılık bulunmadığı görülmektedir. Mahkememizce alınan ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan son bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, dava konusu olan işlemlerden ... A.Ş.'...

          Dava konusu yerin aile konutu olduğunun tespiti halinde murisin terekesine ait tüm malvarlığı ve bu malvarlığının hüküm tarihine yakın değeri tespit edilerek terekenin toplam değeri belirlendikten sonra mirasçıların miras paylarının da ayrı ayrı değerleri belirlenmelidir(Yargıtay14.Hukuk Dairesi 2016/17041 E- 2020/5645K). Davacının özgüleme talebi aile konutunun özgülenmesine ilişkin olması nedeniyle bu işlerden anlayan bilirkişi eliyle özgüleme değerinin karara en yakın tarih esas alınarak tespiti, özgüleme bedeli olarak hesaplanan miktar davacının miras payının kapsamı içinde kalması halinde özgülenmesine, özgüleme değerinin davacının miras payını aşması halinde ise diğer mirasçılara yapılacak ödemenin belirlenerek depo edilmesinden sonra (gerekirse harcın tamamlattırılmasından sonra) özgülenmesine karar verilmelidir....

          Mahallesinde bulunan gayrimenkulleri şirket adına satın alarak üzerine soğuk hava ve işleme tesisi inşaa ettiklerini, firma faaliyetini durdurunca bu tesisin de atıl kaldığını, şirket ortakları olarak yeniden bir araya gelip ticari faaliyet gerçekleştiremediklerini, karşılıklı güvensizlik, ortak olarak dışlanarak yönetim dışında bırakılması nedeniyle şirketin hayatiyetini kaybetmesi sonuçlarının doğduğunu, faaliyeti duran şirketin ticaret sicil kaydından 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi gereği re'sen terkin edildiğini, şirketin yeniden ihyası ile şirkete ait gayrimenkuller ve yapıların gerçek değerinin tespiti, tasfiyesi sonucu elde edilecek aktif ve pasif mal varlığının tespiti ile bulunacak gerçek hisse değeri ile hisse oranına düşen alacağın tasfiyesi ile sorumlu davalıdan alınması için iş bu davanın açılması zorunluluğun hasıl olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tasfiye halindeki şirket aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespitine...

            göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş, cins ve verim durumuna göre maktu değerlerini gösterir cetveller İl Tarım Müdürlüğünden getirtilip, rapor denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, 3- Davacının tapu kaydına göre 86/140 hissedar olduğu anlaşıldığından, hisse bedeline hükmedilmesi gerekirken, tam hisse bedeli üzerinden karar verilmesi, 4-İfraz sonrası oluşan 315 ada 15 parselin tapu kaydı dosya arasına alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

              Şti'nin müşterek imza ile temsile yetkili % 50 hisse ile ortağı olduğunu, müvekkili ile davalının şirketi çift imza ile birlikte temsil etmelerinin esas sözleşme ile kararlaştırılmasına karşın, davalı ...'ın Mayıs 2007 tarihinden itibaren hukuk dşı işlemlerle şirket mal varlığını aynı adreste kurmuş olduğu kendisine ait başka bir şirkete aktardığını, müvekkilinin hissesi karşılığı oluşan ekonomik değerin kaçırıldığını, şirketin fiilen sona erdiğini, şirketin devamının müvekkil açısından çekilmez bir hale geldiğini ileri sürerek, şirketin feshi ve tasfiyesine, müvekkilinin şirketteki % 50 hissesi karşılığı mal varlığının değerinin tespiti ile en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline, şirket lehine verilmiş olan teminat ve ipoteklerinin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....

                Dava; limited şirketin hisse devrinin hata ve hileye dayalı olarak yapılması nedeniyle yapılan hisse satışının iptali ile hissenin davacı adına tescili, olmadığı takdirde hissenin gerçek değerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Şirket hisse devri hususu TTK’da düzenlenen ve 4/1-a madde uyarınca mutlak ticari davaya konu hususlardan olup bu davalarda TTK’nın 5. maddesi gereğince ticaret mahkemeleri görevlidir. Mahkemece yerinde olmayan yazılı gerekçeyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz eden tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Blok 41 daire nolu taşınmazın kooperatif üyeliğinden kaynaklanan sahibi olduğunu, su abonelik işlemini tesis etmek üzere....Müdürlüğüne müracaat ettiğinde, konutunun su aboneliği için 2.717,06 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli adı altında bedelin ödenmesi neticesinde su aboneliğinin yapılacağının bildirildiğini, davalı kurumun bu talebinin haklı bir yanı bulunmadığını, yeni hizmet getirilmediğini belirterek, kanal katılım ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin abonelik tesisi, talep edilen söz konusu miktardan davacının borçlu olmadığının tespiti ve sorumlu olacağı miktarın belirlenmesi talep ve dava edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu