-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL; -... numara ile gösterilen taşınmazın sermayeye esas değerinin ...-TL, olarak tespiti ile dava tarihi itibariyle toplam değerinin ......
Mahallesinde bulunan bağımsız bölümü satın aldığını, su aboneliğinin tesis edilmesi için davalı idareye başvurulduğunda müvekkilinden kanal katılım ve şebeke hissesi adı altında hizmet bedelinin ödenmesinin talep edildiğini ileri sürerek, talep edilen 3.682 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedelinden borçlu olmadığının tespiti ile abone işleminin tesisine karar verilmesini talep etmiş, 14.09.2012 tarihli dilekçesi ile de müvekkilinin davalı idarece istenilen ödemeyi yapması nedeniyle ferdi aboneliğinin tesis edildiğini ancak bu işlem sırasında müvekkilinden haksız tahsil edilen paranın istirdadını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; idarece sunulan hizmet karşılığı bedelin ilk malikten alınan bir bedel olduğunu; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 87 ve 88.maddeleri ile ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi gereğince davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemesi gerektiğini savunup; davanın reddini istemiştir....
Birleşen davada davalı ... vekili; dava konusu hisse devri sözleşmesinin geçerli olduğunu, ana sözleşmedeki bağlam kuralının TTK'nın 493/7 maddesi gereğince geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Asıl dava; hisse devir sözleşmesi uyarınca devralınan paylar sonucu davalı şirkette 160.800 TL pay sahibi olduğunun tespiti ile pay defterine kaydına, pay devrinin ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına , birleşen dava ise hisse devir sözleşmesinin gereçsiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkememizce asıl davanın kabulü ile 27/11/2018 tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca ...'ya ait iken davacı ...'ya devredilen ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin 81.600 adet payının davacıya ait olduğunun tespiti ile şirket pay defterine kaydına, diğer istemlerin reddine, birleşen davanın reddine dair verilen 24/12/2020 tarihli kararın istinaf edilmesi üzerine ... ...'...
Paydaşların eşya üzerinde sahip bulundukları hisse maddi olarak (fiilen) bölünmüş olmayan soyut bir hisse niteliğindedir. Başka bir anlatımla fiziki bölünme değil fikri bölünmenin söz konusu olduğu, dolayısıyla her paydaşın müşterek eşyanın her parçasında hakkının bulunduğu, ayrıca müşterek eşya ile ilgili bölünebilen yetkiler üzerinde her hissedarın payı oranında bağımsız hakkının bulunduğu, fakat bölünemeyen yetkilerde herkesin hakkının eşyanın tamamını kapsadığı açıktır. Bunun sonucu olarak da, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davalarda verilecek karar tapuda malik olarak yer alan tüm paydaşların hukuki durumunu etkileyeceğinden davada yer almaları zorunludur. Somut olayda, dava konusu 456 parsel sayılı taşınmazda davalı dışında birden fazla paydaş daha bulunmakta olup davada yer almamışlardır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Muratpaşa Belediye Başkanlığı'nın kararı ile imar planında eğitim alanı olarak tahsis edildiğini, buna göre sorumlu olanın ilgili yer belediyesi olduğunu, husumetin müvekkili idareye yöneltilemeyeceğini, taşınmazın çok sayıda hissedarı olduğunu değerinin düşük olduğunu, el atıldığı tarih itibarıyla değerinin tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davanın kabulü ile; 19.420,87 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihi olan 23/09/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 2685 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davacı Durmuş oğlu T1 7/4196 hissesinin iptali ile takyidatlardan arındırılmış bir şekilde hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....
Mahkememizce yapılan keşif sonrasında dosyaya sunulan 11/10/2022 tarihli fen bilirkişisi raporunda özetle; Osmancık ilçesi Ardıç köyü ilk tesis Kadastrosu 27.05.1975 tarihi itibariyle yapılarak kesinleşmiş akabinde 3402 sayılı Kadastro kanununun 22- a maddesi gereği Ardıç köyünde 02.09.2019 tarihi itibariyle yenileme yapılarak kesinleştiği, davaya konu Ardıç köyü 282 ada 42 nolu parsel Tapuca 3636,68 m2 miktarında Tarla vasfında 1/48+1/16 hisse ile Ahmet kızı T5 ve 1/16 hisse ile Durmuş oğlu T10 ve 1/16 hisse ile Durmuş kızı T4 ve 1/64 hisse Mehmet oğlu T6 ve 1/16 hisse ile Durmuş oğlu T11 ve 1/4 hisse ile Yakup kızı T8 ve 1/4 hisse ile Yakup oğlu T1 ve 1/64 hisse ile Turgut kızı T15 ve 1/16 hisse ile Durmuş oğlu T9 ve 13/384 hisse ile Halit oğlu T1 ve 13/384 hisse ile Halit kızı T14 ve 13/384 hisse ile Ali kızı T13 ve 13/384 hisse ile Ali kızı T16 adlarına kayıtlı olduğu, Ardıç köyü 282 ada 42 nolu parsel içerisinde kalan ve davaya konu A ile gösterilen 1026,82 m2 lik sarı ile boyalı...
a devredildiğinin tespitini, 15.12.1994 tarihi itibariyle müvekkilinin sahibi olduğu 4.500.000.- TL değerindeki 90 hissenin kâr payı ve temettü payları da dikkate alınarak reel değerinin tespiti ile temerüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davalı şirket yönetim kurulunun 01.10.1993 tarihli kararı ile ...'...
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hukuki nitelendirmeyi hatalı yaptığını, taleplerinin; şirket gelirleri ile elde edilmekle davalıların malvarlığında bulunan veya bulunması gereken başta taşınmazlar olmak üzere mal varlığı değerlerinin tespiti ve bu malvarlığı değerlerinin dava tarihindeki değerinin, davacının ortaklıktan çıktığı dönemdeki hisse oranına tekabül eden kısmının, tazminat niteliği ile davacıya ödenmesi olduğunu, yerel mahkemenin hukuki nitelendirmesinin doğru olduğunun kabulü halinde dahi ulaşılan sonucun hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
nin kayıtları celp edilmiş, davaya konu şirket paylarının değerinin tespiti için mahallinde keşif yapılarak gayrimenkul değerleme uzmanı, makine mühendisi, SMMM ve sektör bilirkişisi heyetinden rapor alınmış, davalı asılın mahkememiz duruşmasında yeminli beyanı alınmıştır. DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE : Dava, inançlı işlem sebebiyle dava konusu şirket hisselerinin davacıya aidiyetinin tespiti ve davalının şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosyaya celp edilen ticari sicil kayıtlarına göre, davalının dava konusu ... ... .... Ltd. Şti.'nin %10 oranında pay sahibi olarak kurucu ortağı olduğu, diğer ortağın ise % 90 pay sahibi olarak davacı olduğu, ortakların payına düşen sermayenin muvazaadan ari olarak ve tamamen ortaklarca taahhüt edildiğinin Ticaret Sicili Gazetesinin ilgili sayfalarında ilan edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay ....
Pamuklu Mensucat A.Ş.’nin sermayesinde bulunan %99.99 oranındaki hissesinin satışına ilişkin 12.7.2005 tarihli hisse satış sözleşmesinin feshi ile, söz konusu hisselerin ... Holding A.Ş.’ne iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; hisse satış sözleşmesinin, 12.7.2005 tarihinde imzalanması ve fiili hisse devrinin de 13.7.2005 tarihinde gerçekleşmiş olması nedeniyle, dava tarihi itibariyle talebin zamanaşımına uğradığını, satışa ilişkin ihalenin hukuka uygun olarak yapıldığını, hisse devri sözleşmesi ile üstlenmiş oldukları tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini, sözleşmenin, iki yıl geçtikten sonra feshinin talep edilmeyeceğini, kaldı ki Özelleştirme Yüksek Kurulunca alınan, 1.5.2007 tarihli idari işlemin iptali için idari yargıya başvurduklarını savunarak, davanın öncelikle zamanaşımı, kabul edilmediği takdirde ise, esastan reddini dilemiştir....