Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacının, davalı şirketin ortağı olduğu ve elinde davalı şirkete ait hamiline hisse senetlerinin olduğu iddiası ile açılan hisse senet bedellerinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece dava konusu hisse senetlerinin noter huzurunda yenileri ile değiştirilmek suretiyle imha edildiği, hisse senetlerinin elde bulundurulmasının hak sahipliğine delil teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya münceratında, davalı taraf eski hisse senetlerinin getirtilerek yenileri ile değiştirilmesi için ilan yapıldığını, tüm eski hisse senetlerinin noter huzurunda imha edildiğini ve bu nedenle davacının iddiasının dinlenemeyeceğini savunmuş ve delil olarak da 16.01.1993 tarihli noter imha tutanağını sunmuştur....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Muratpaşa Belediye Başkanlığı'nın kararı ile imar planında eğitim alanı olarak tahsis edildiğini, buna göre sorumlu olanın ilgili yer belediyesi olduğunu, husumetin müvekkili idareye yöneltilemeyeceğini, taşınmazın çok sayıda hissedarı olduğunu değerinin düşük olduğunu, el atıldığı tarih itibarıyla değerinin tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davanın kabulü ile; 19.420,87 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihi olan 23/09/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 2685 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davacı Durmuş oğlu T1 7/4196 hissesinin iptali ile takyidatlardan arındırılmış bir şekilde hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....

    a devredildiğinin tespitini, 15.12.1994 tarihi itibariyle müvekkilinin sahibi olduğu 4.500.000.- TL değerindeki 90 hissenin kâr payı ve temettü payları da dikkate alınarak reel değerinin tespiti ile temerüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davalı şirket yönetim kurulunun 01.10.1993 tarihli kararı ile ...'...

      Mahkememizce yapılan keşif sonrasında dosyaya sunulan 11/10/2022 tarihli fen bilirkişisi raporunda özetle; Osmancık ilçesi Ardıç köyü ilk tesis Kadastrosu 27.05.1975 tarihi itibariyle yapılarak kesinleşmiş akabinde 3402 sayılı Kadastro kanununun 22- a maddesi gereği Ardıç köyünde 02.09.2019 tarihi itibariyle yenileme yapılarak kesinleştiği, davaya konu Ardıç köyü 282 ada 42 nolu parsel Tapuca 3636,68 m2 miktarında Tarla vasfında 1/48+1/16 hisse ile Ahmet kızı T5 ve 1/16 hisse ile Durmuş oğlu T10 ve 1/16 hisse ile Durmuş kızı T4 ve 1/64 hisse Mehmet oğlu T6 ve 1/16 hisse ile Durmuş oğlu T11 ve 1/4 hisse ile Yakup kızı T8 ve 1/4 hisse ile Yakup oğlu T1 ve 1/64 hisse ile Turgut kızı T15 ve 1/16 hisse ile Durmuş oğlu T9 ve 13/384 hisse ile Halit oğlu T1 ve 13/384 hisse ile Halit kızı T14 ve 13/384 hisse ile Ali kızı T13 ve 13/384 hisse ile Ali kızı T16 adlarına kayıtlı olduğu, Ardıç köyü 282 ada 42 nolu parsel içerisinde kalan ve davaya konu A ile gösterilen 1026,82 m2 lik sarı ile boyalı...

      nin kayıtları celp edilmiş, davaya konu şirket paylarının değerinin tespiti için mahallinde keşif yapılarak gayrimenkul değerleme uzmanı, makine mühendisi, SMMM ve sektör bilirkişisi heyetinden rapor alınmış, davalı asılın mahkememiz duruşmasında yeminli beyanı alınmıştır. DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE : Dava, inançlı işlem sebebiyle dava konusu şirket hisselerinin davacıya aidiyetinin tespiti ve davalının şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosyaya celp edilen ticari sicil kayıtlarına göre, davalının dava konusu ... ... .... Ltd. Şti.'nin %10 oranında pay sahibi olarak kurucu ortağı olduğu, diğer ortağın ise % 90 pay sahibi olarak davacı olduğu, ortakların payına düşen sermayenin muvazaadan ari olarak ve tamamen ortaklarca taahhüt edildiğinin Ticaret Sicili Gazetesinin ilgili sayfalarında ilan edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay ....

        Dairemizden geçen emsal dosyalarda da belirtildiği üzere tarafların iddia ve savunmaları gözetildiğinde evvelemirde davacının sahih bir şekilde davalı şirkete ortak olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinden mahkemece bilirkişi kuruluna davalıların tüm ticari defter ve kayıtları ve ayrıca hisse devir tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketlerin yapmış oldukları genel kurullara ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri incelettirilmek suretiyle davacıya verilen hisse senedinin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, davacının hisse devir aldığı ...’in devir tarihi itibariyle davalı şirkette ortak olup olmadığı, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği, hususları açıklığa kavuşturulmalı ve bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşmediği anlaşıldığı taktirde bu aşamadan sonra davacının zararından davalıların sorumlu olup olmadığı, haksız fiil sorumlulukları...

          illiyet bağı bulunduğu, davalı ... tarafından yapılan işlemlerle ilgili olarak davacının bir talimat yada icazeti bulunmadığı, davacının banka nezdindeki yatırım hesabında 2000 lot ... hisse senedi bulunmakta olup, davalı banka arasındaki akdi ilişki dikkate alınarak davacı tarafından gönderilen ihtarname ile davalı bankanın temerrüde düştüğü tarihteki hisse senetlerinin TL karşılığında temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasada yazılı oranda temerrüt faizi istenmesinin mümkün olduğu, davacının yatırım hesabındaki hisse senetlerinin ...'...

            Dava muhdesatın tespiti isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından tamamlama harcınını yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, incelenen dosyada mahkemece davacı vekiline 7 nolu celsede 244.260,00 TL yönünden eksik harcın yatırılması aksi halde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği ihtar edilmiş ancak anılan ara kararda verilen sürenin kesin olduğu belirtilmediği gibi davacının ne miktar tamamlama harcı yatırması gerektiği de açıkça belirtilmemiştir. Kaldı ki muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında harç miktarının davacının hissesi düşüldükten sonra geri kalan kısım üzerinden hesaplanması gerekirken mahkemece davacının hisse değeri dikkate alınmadan muhdesatın toplam değeri üzerinden harç yatırılmasına karar verilmiş olması da hatalı olmuştur....

            Pamuklu Mensucat A.Ş.’nin sermayesinde bulunan %99.99 oranındaki hissesinin satışına ilişkin 12.7.2005 tarihli hisse satış sözleşmesinin feshi ile, söz konusu hisselerin ... Holding A.Ş.’ne iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; hisse satış sözleşmesinin, 12.7.2005 tarihinde imzalanması ve fiili hisse devrinin de 13.7.2005 tarihinde gerçekleşmiş olması nedeniyle, dava tarihi itibariyle talebin zamanaşımına uğradığını, satışa ilişkin ihalenin hukuka uygun olarak yapıldığını, hisse devri sözleşmesi ile üstlenmiş oldukları tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini, sözleşmenin, iki yıl geçtikten sonra feshinin talep edilmeyeceğini, kaldı ki Özelleştirme Yüksek Kurulunca alınan, 1.5.2007 tarihli idari işlemin iptali için idari yargıya başvurduklarını savunarak, davanın öncelikle zamanaşımı, kabul edilmediği takdirde ise, esastan reddini dilemiştir....

              Davalı vekili, davacının 1978 yılında ...den almış olduğu hisse senetlerinin karşılığını almak için 2007 yılında.......şubesine başvurduğunu, bu başvuru üzerine şube görevlisi tarafından 09.04.2007 tarihinde "İhraççı Hesabı Açma Formu ve Kıymet Transfer Talimatı" hazırlanarak davacıya imzalatıldığını, söz konusu formda hisse senetlerini nominal değerleri 818,00 TL yazılması gerekirken sehven 818.000 YTL olarak yazıldığını, daha sonra virman işleminin davacının gerçek talebine ve teslim etmiş olduğu hisse senetlerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacının gerçekte var olmayan ve Banka şubesince hiç teslim edilmeyen hisse senetlerinin varlığını iddia ederek bu hisse senetlerinin bedelinin tahsilini istediğini, talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu