Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ: Dava ; 6102 sayılı TTK.nun 342.ve 343.maddelerine dayalı limited şirkete ayni sermaye olarak konulmak istenen taşınmazın değerinin tespiti için bilirkişi raporu alınması ve alınacak raporun mahkemece onaylanması istemine ilişkindir....

    Arazi niteliğindeki .... mahallesi 151 ada 20 parsel sayılı taşınmazın fındıklık niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1-Dava konusu taşınmaza 2014 yılı değerlendirme esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden 2013 yılı resmi verileri esas alınarak metrekare birim fiyatının tespit edilmesi, 2-Taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri, göz önüne alınarak gelir metoduna göre belirlenen metrekare birim fiyatına (% 150) oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilmesi gerekirken objektif artışın daha düşük oranda olduğunun kabulü ile aza hükmedilmesi, 3-Davalıların toplamda 4/6 hisseleri olduğu gözetilmeden hisse bedeli yerine tam pay bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

      TBK'nın 147/4 maddesi uyarınca hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak ortaklık ilişkisi nedeniyle beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 01/04/2019 tarih 2018/574 E. 2019/2499 K.; 02/12/2014 tarih 2013/18173 E. 2014/18819 K.) Somut olayda,davacılar ile müteveffa ... arasında arasında 05/02/2014 tarihinde her bir davacıya ait 750.000-TL olmak üzere toplam 1.500.000-TL nominal değerli hamiline yazılı hisse senedi müteveffa ...'a devredilmiş olup, davacılar devredilen hisse bedelini talep etmektedir. Davacının hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacağı TBK'nın 147/4 madesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 16/01/2018 tarih, 2016/7053 E. 2018/298 K.; 13/04/2015 tarih 2014/14560 E. 2015/5138 K.)....

        Yani olmayan hisse devredilemeyeceğinden, devir yoluyla ortaklık oluşamayacaktır. Ayrıca, hisse olmadığından, hisse karşılığı kooperatif kayıtlarına yansımış bir tutarın da bulunması mümkün olmadığından talep edilen taşınmazların kooperatif adına kayıtlı bir taşınmazlar olmadığı nitekim davacının kooperatif hissesi ve kooperatif ortaklığı da bulunmadığından davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı kanaatiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          A.Ş nin hisse değerlerinin 10.03.2009 tarihli YMM raporu ile , davacının çocukları ... ve ...'in % 1 er olarak alınan hisselerine 31.219.58- TL isabet ettiğinin tespiti ve davacının çocuklarının bu bedeli kabul etmesi ile banka hesap numaralarına bu bedellerin yatırıldığını,akabinde 10.03.2009 tarihli YMM bürosuna müracaat edilerek hisse oranlarının ve buna bağlı hisse bedellerindeki hatanın düzeltilerek yeni bir rapor tanziminin istendiğini,bu durumun 20.05.2009 tarihli raporla düzeltildiğini,, esasen %0,1 er olan hisselerine 31.219,58 er TL değil,3.121,95- er TL isabet ettiğinin tespit edildiğini ,YMM raporu gereğince davacılara ödeme yapıldığını ileri sürerek asıl ve birleşen davanın reddine istemiştir....

            Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; İrtifaka konu bölümlerdeki davacılar payı üzerinde, davalı idare lehine irtifak hakkı tesis ve tescili ile yetinilmesi gerekirken, bu bölümlerdeki davacılar payının iptaline karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde geçen (davacılar hisse tapusunun İPTALİ ile) kelimelerinin çıkartılmasına, yerlerine (bölümdeki davacılar payı) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahallesi, 142 ada 12 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline ve ecrimisile karar verilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Hükme esas bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın fiilen su altında kalan 36.250,00m2’lik kısımda davacıların hisseleri toplamı üzerinden ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken, ecrimisil hesabına esas taşınmazın 36.250,00m2’lik kısmında tam hisse üzerinden fazla bedel tespiti doğru olmadığı gibi, 2-28.04.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 6.maddesi gereğince ......... Müdürlüğünün harçtan muaf hale geldiği dikkate alındığında, harçtan muafiyetine karar verilmesi gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                nün 2/6 hissesinden düşecek hisse oranının hesaplanması, ve bu hissenin 3. kişiye satıldığı tarihteki değeri için uzman bilirkişi heyetinden Yargıtay denetimine açık rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, ...'e düşen hisse bedelinin 25.791,54 TL; her bir davalıya düşen değerin ise 12.895,77 TL olduğuna karar verilmiştir....

                  İlçesi Saray Mahallesi 256 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 2812 m² olan yüzölçümünün 2312 m² olarak kabul edilip yanlış hesaplama yapılması, 2-Dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde emsal alınan 256 ada 26 parselin satış akit tablosunda, satış sırasında üzerinde kagir ev bulunduğu belirtildiğine göre, satış değerinin içerisinde zemin dışında bu evin bedeli de bulunacağından, kagir evin inşaat birim fiyatlarına göre belirlenecek bedelinin emsalin satış bedelinden düşülmesi sureti ile arsa değerinin bulunması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Yargılama sırasında vekille temsil edilen davacı yararına vekalet ücreti hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi, 4-Kamulaştırılan taşınmazın miktar belirtilmeksizin sadece hisse ile sınırlı olarak davacı ... adına tesciline ve terkinine karar verilmesi gerekirken “davalının 2/9 oranındaki hissesine karşılık gelen 966.22 m²'lik kısmının davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline” şeklinde hüküm kurulması...

                    değerinin nominal değerin üzerinde olmasının mümkün olmadığını, davacının hisse değerinin 700.000 Euro olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının hisse devir sözleşmesini annesiyle yaptığını, bu belgeye dayanarak hisse değerinin tespitinin mümkün olamayacağını, anonim hisselerinin devrinde hukuka aykırılık bulunmadığını, devir için yapılan genel kuruldan davacının haberdar edildiğini ancak davacının katılmadığını, davacının da katıldığı 18.10.2012 tarihli ortaklar kurulu toplantısında şirketin karar alma nisabının belirlendiğini, buna göre şirket iştirakinin satışı için %85 oranında oyun yeterli olduğunu, 20.12.2014 tarihli kararın da yeterli nisapla alındığını, davacının pay devrinin görüşüleceği genel kurula taahhütlü mektupla çağrılmasına rağmen katılmadığını, sonraki kararda davacının imzasının bulunması nedeniyle de devirden haberdar olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davacının soyut şekilde ortakların araç kiraladığı ve yüksek ücret aldığını ileri sürmesine rağmen buna...

                      UYAP Entegrasyonu