in diğer davalı kooperatifin ortağı olduğunu, ortaklık hisselerinin 1,20'sini (bir 170 m² dükkan ile diğer dükkanın %20 hissesini) davacıya 29.750,00 TL bedel mukabilinde devrettiğini, devrin kooperatife bildirilmesine ve akabinde davacıdan 85,00 TL aidat tahsil edilmesine rağmen ortaklık kaydının yapılmadığının anlaşılması üzerine kaydın yapılması için gönderdikleri ihtara olumsuz cevap aldıklarını ileri sürerek, öncelikle ortaklığın tespiti ile dava konusu dükkanların tapu kayıtlarının iptalini ve davacı adına tescilini, mümkün olmaz ise hisse bedelinin rayiç değerinin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif yetkilileri, davacının usulüne uygun ortaklık başvurusu yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, satış bedelinin iadesine hazır olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
ya ait hisse üzerinde bulunan ipotek şerhinin bu hisse yönünden hüküm altına alınan bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın temyiz istemine gelince; a) Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Davacı davasını Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açmış ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1086 sayılı HUMK 'un 8. Maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevine giren dava ve işler tahdidi olarak sayılmış olup, sayılan işler arasında kooperatif üyeliğinin tespitine dair bir düzenlemeye rastlanılmamıştır. Ayrıca tespit ve tescili istenen hisse değerinin mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 17.800,00 TL (17.800.000.000) olduğu anlaşıldığından dava tarihi itibari ile davaya bakmak görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. b) Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
mahkemece belirlenecek bilirkişi marifeti ile değerinin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir....
ın sahip olduğu ... hisse nolu 1.000-TL nominal değerli hisse senedi varisi ... adına devredildikten sonra, 31.07.2006 tarihinde ilgili hisse senedi ...'...
Dava konusu taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu araştırılıp niteliği belirlenip bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, mahallinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde yapılan keşif sonucunda arazi vasfında ise gelir metoduna göre, arsa vasfında ise emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihindeki değerinin tespiti için alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu yönteme uyulmadan değer biçen geçersiz rapora göre hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.....2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hesaplanan miktarın abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki binanın emlak vergi beyanındaki değerinin %2'sini aşmamak kaydıyla hüküm altına alınması gerekir. Dava donusu konuta ilk kez abone olunduğu, ilk kez abone olan kişiden kanal katılım ve şebeke hisse bedeli istenmesinde yasaya bir aykırılık bulunmadığı, davalı idarenin konutun bulunduğu bölgeye alt yapı hizmetlerini götürdüğü; bu nedenle davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğu, mahkemece de doğru olarak tespit edilmiş bulunmaktadır. Ne var ki, davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedeliyle ilgili sorumlu olduğu miktarın belirlenmesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiyatları esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır....
Noterliği'nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı kooperatif hisse devir sözleşmesi ile davalıların müşterek üyesi bulundukları ......
ve tahvilatın emsal bedelleri ile değerleneceğinin hüküm altına alındığı, olayda, 20.1.1988 tarihinde vefat eden muristen davacıya veraset yoluyla intikal eden 564 adet hisse senedinin (borsaya kayıtlı olmadığından) 28.200.000.- liralık itibari değerle beyan edildiğinin, konu hakkında düzenlenen inceleme raporunda inceleme elemanınca, hisse senetlerinin ait olduğu anonim şirketin 1988 yılı dönem başı itibarıyla hesaplanan öz sermayesinin toplam hisse senedi adedine bölünmesi suretiyle, intikale konu 564 adet hisse senedinin gerçek değerinin 120.795.828.- lira olarak hesaplandığının anlaşıldığı, söz konusu hisse senetlerinin intikal tarihindeki emsal bedellerinin tespiti amacıyla mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda da aynı sonuca varıldığından, hisse senetlerinin emsal bedelenin 120.795.828.- lira olarak takdir edilmesinde isabetsizlik görülmediği; öte yandan intikal eden mallardan otomobil ve telefon için...
GEREKÇE : Talep hukuki niteliği itibari ile; sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulacak malvarlığı unsururun değerinin bilirkişi marifetiyle tespiti istemine ilişkin olup, talebin kanuni dayanağı; 6102 sayılı TTK'nun 342 vd. maddeleridir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; TTK m. 343 hükmüne göre değer biçme olduğu anlaşıldı. Celp edilen tapu kayıtlarından; .... no.lu parsel sayılı taşınmazda talep edenin hissesi üzerinde şerh, beyan, sınırlı ayni hak, haciz ve tedbir bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan 18/02/2024 tarihli bilirkişi raporuna göre, taşınmazın tam hisse değerinin 850.000.000,00-TL olduğu anlaşılmış, sunulan rapora talep edenler tarafından herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir. Yukarıdan beri açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında; talebe konu taşınmazın sermaye olarak konulmasında TTK 342-343 maddeleri gereğince engel bulunmadığı kabul edilerek, Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 18/02/2024 tarihli raporun; ..., ..., ..., ......