Holding A.Ş.’ne ait; ... hisse nolu, hamiline yazılı, 40 hisse, ... hisse nolu, hamiline yazılı, 200 hisse, ... hisse nolu, hamiline yazılı, 300 hisse senetlerin kaybettiğini belirterek hisse senetlerinin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 6102 sayılı T.T.K'nun 818-757-763. maddeleri uyarınca hisse senetlerinin ibrazı yönüyle Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yapılan ilana rağmen hisse senetlerinin mahkememize ibraz edilmediğinden, davaya konu hisse senetlerinin zayi olduğunun tespiti ile hisse senetlerinin iptaline karar verilmesi tüm dosya kapsamından gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DAVANIN KABULÜ ile; Eski adı ... Holding A.Ş., yeni adı ... Holding A.Ş.’ne ait; -... hisse nolu, nama yazılı, 20 hisse, Eski adı ... Tic.A.Ş., yeni adı ......
Maddesine dayanan, davalı T7 adına kayıtlı devir konusu anonim şirket paylarının değerinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile pay değerleri tespit edilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, davalı T7 tarafından T7 Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye devri planlanan, diğer davalı şirketteki % 50 oranındaki hissenin, müvekkillerine devri isteğiyle eldeki hisse değerinin tespiti davasını açmıştır. Davalı T6 ve Sanayi A.Ş.'nin ana sözleşmesinin 6. Maddesinde şirket sermayesinin tamamının ödendiği ve hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 490. Maddesinde, kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı payların, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebileceği, hukuki işlemle devrin, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabileceği öngörülmüştür. Somut olayda ana sözleşmenin 34....
iddialar bulunduğunu, hisse tescil talebinin haksız olmakla birlikte imkansız olduğunu, davacının ......
Hisse Senedi Talep Formu” ibareli bir belge verildiğini, müvekkilinin ödediği parayı geri almak istediğinde ise ödeneceği sözü verilmesine rağmen paranın ödenmediğini, davalıların yasalara aykırı şekilde müvekkilinden para tahsil ettiklerini ve bu faaliyetlerini geçerli bir hisse senedi satımı yapılmış gibi göstermeye çalıştıklarını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkiline hisse senedi teslim edilmediğini, şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını ve gerçeği yansıtmadığını, davalı ...’ın diğer davalı şirketler ile birlikte müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin yatırdığı para karşılığı kendisine verilen vaatlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne ve müvekkilinden tahsil edilen 19.951 DM karşılığı 18.885,72 YTL’nin fazlaya...
Menkul Kıymetler A.Ş tarafından mahkemeye gönderilemediğinden, bu hisse senetlerindeki imzalar üzerinde inceleme yapılamamıştır. Fakat iki taraf kardeş olduğu için, üzerinde inceleme yapılamayan hisse senetleri yönünden tanık dinlenmiş olup, davacı tanığı ...’in gerek yargılamadaki ifadesi, gerek 3.9.1998 tarihli Hakem Heyeti Tutanağındaki ifadesi birlikte değerlendirildiğinde, geri kalan 231 adet senedinde 2007/11982-2144 bu tanıkla birlikte davalı tarafından ... Menkul Kıymetler A.Ş’ye teslim edildiği ve devredildiği, dolayısıyla davacı adına yazılı olan bu hisse senetlerinde de aynı şekilde sahte ciroların davalı tarafından yapıldığı, anlaşılmıştır. Şu halde davacı davasını ispatlamış olup, değerine hükmedilmeyen 231 adet hisse senedinin de dava tarihindeki değerinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yazılı şekilde bu kalem isteğin reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
nun vefat tarihi olan 30.03.2014 tarihinde davalı şirketteki hisse miktarının ve değerinin; bu hisselerin devredilmediğinin; devre ilişkin belge varsa, gerçeğe uygun olup olmadığının tespiti." istemine ilişkin olduğundan murisin terekesine temsilci atanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Davacı tek başına böyle bir tespit talebinde bulunabilir. Davacının tespit isteminde hukuki yararı bulunmadığından diğer hissedarların davaya dahil edilmesine usul ekonomisi bakımından da bir fayda bulunmadığı kabul edilmiştir....
nominal değerinin 1,00 TL'nın altında olması halinde aradaki farkı hisse senedi olarak vereceğini taahhüt ettiğini belirterek sözleşmenin 5. maddesi uyarınca bakiye alacak miktarı olan 175.604,69 TL'na karşılık 06/04/2009 tarihindeki (1) lot 0,23 TL fiyat üzerinden 763.468 lot Memsa hisse senedinin müvekkili hesabına virman yapılarak ödenmesine veya 06/04/2009 tarihi itibari ile değerinin dava tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin anonim şirket şeklinde kurulduğu, Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevaba göre şirketin kuruluşunda ortaklarının dava dışı ... ile davalı ... olduğu, anonim şirketlerde hisse devrinin ancak hisse sahibi kişilerin hisselerini hisse sahibi olmayan kişilere devretmesi suretiyle yapılabileceği, hisse devrinin ne şekilde yapılacağına ilişkin kanunda bir düzenleme bulunmadığı, hisse devrinin hisse sahibi olan kişi ile hisse sahibi olmayan kişi arasında yapılmasının gerekmesi nedeniyle davalı şirketin hisse devrine yönelik herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, kuruluş sözleşmesinde dava konusu edilen iddiaya yönelik bir hükmün yer almadığı, bu hali ile davalı şirketin hisse devrine yönelik sorumluluğu bulunmadığından davalı şirket yönünden ispat edilemeyen davanın reddine, davalı ... yönünden ise dava tarihinden önce arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/337 Esas KARAR NO : 2022/434 DAVA : Öz sermaye tespiti DAVA TARİHİ : 28/05/2022 KARAR TARİHİ : 09/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan öz sermaye tespiti davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin Muğla ili, ... ilçesi, ... mevkii, ... ada, ... parselde kain arsanın 1/2 oranında hissesinin maliki olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu arsa niteliğindeki taşınmazın TTK'nun 343. Maddesi uyarınca ayni sermaye olarak şirket sermayesine dahil edileceğini, müvekkili şirkete ait hisse üzerinde herhangi bir takyidat bulunmadığını belirterek, Muğla ili, ... ilçesi, ... mevkii, ... ada, 2 parselde kain arsanın 1/2 oranında hissesine tekabül eden değerinin bilirkişi marifetiyle tespiti talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 07/06/2022 tarihli dilekçesinde; Davadan feragat ettiklerini, feragat dilekçelerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ın hissesini 27.10.2000 tarihli hisse devri senedi ile devraldığını, davalı kooperatife üyelik kaydının yapılması için 03.01.2001 tarihinde ihtarda bulunulmasına rağmen kaydının yapılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile üyeliğinin tesciline, devre konu taşınmazın veya bunun mümkün olmaması halinde muadili bir taşınmazın müvekkili adına tesciline, bunun da mümkün olmaması halinde devre konu taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile bu miktarın faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, ortaklığın devreden tarafından birden çok ortağa devredildiği, devreden ortağın borçları nedeniyle ortaklık payının hacizli olduğu, davacının kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile üyeliğinin tescili talebinin iletildiği tarihte dava dışı ortaklığını devreden ...'...