Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının iddialarından birisi de şirketteki hisselerinin eşi olan murisin şirket hisselerinin satışında hulüs ve saffeti ile özellikle müzayaka durumundan yararlanarak kendisine adeta sembolik bir para olan 400.000.00 dolar karşılığında satıldığını , bu nedenle hisse devir sözleşmesinin bu yönden geçerli olmadığını iddia etmektedir. Bu kez de ortaya davalının pasif husumet ehliyet sahibi olup olmadığı tartışması çıkmaktadır. Şöyle ki; davacı hisse devir sözleşmesini eşinin müzayaka durumundan yararlanılarak yapıldığını iddia ettiğine göre bu sözleşmeyi yapan taraf davalı şirket değil, eşinin hisselerini , hisse devir sözleşmesi ile toplamda 400.000.00 USD karşılığında satın alan dava dışı üçüncü kişiler Atilla Türker ve Ali Nuri Türker 'dir. Davalı şirket hisse devir sözleşmesinin tarafı değildir....

Davacının iddialarından birisi de şirketteki hisselerinin eşi olan murisin şirket hisselerinin satışında hulüs ve saffeti ile özellikle müzayaka durumundan yararlanarak kendisine adeta sembolik bir para olan 400.000.00 dolar karşılığında satıldığını , bu nedenle hisse devir sözleşmesinin bu yönden geçerli olmadığını iddia etmektedir. Bu kez de ortaya davalının pasif husumet ehliyet sahibi olup olmadığı tartışması çıkmaktadır. Şöyle ki; davacı hisse devir sözleşmesini eşinin müzayaka durumundan yararlanılarak yapıldığını iddia ettiğine göre bu sözleşmeyi yapan taraf davalı şirket değil, eşinin hisselerini , hisse devir sözleşmesi ile toplamda 400.000.00 USD karşılığında satın alan dava dışı üçüncü kişiler ... ve ...'dir. Davalı şirket hisse devir sözleşmesinin tarafı değildir. Yapılan yargılama sonucunda dosyadaki tüm delillere göre; davacının eşinin 23.12.2003 tarihinde iki ayrı hisse devir sözleşmesi ile paylarını dava dışı ... ve ...'...

    şirketin 18.03.2016 tarihli hisse devri ve genel kurulu karan ile ortaklık yapısının 16.800 Adet hisse karşılığı Samir Jaferov, 11.200 Adet hisse karşılığı Pervina İsmayılova'ya ait olduğu, davacı şirketin 30.06.2018 tarihi itibariyle öz sermayesinin 2.977.180,11 TL olduğu ve bu özsermaye üzerinden yapılan hesaplamaya göre şirket 1 pay değerinin 106,3278 TL olduğu ve davalı ayrılma akçesinin (11.200 * 106,3278) = 1.190.871,36 TL olacağı, davacı şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle öz sermayesinin 2.847.185,15 TL olduğu ve bu öz sermaye üzerinden yapılan hesaplamaya göre şirket 1 pay değerinin 101,6851 TL olduğu ve davalı aynlma akçesinin (11.200 * 101,6851) = 1.138.873.15 TL olacağı bildirilmiştir....

      Kararı, asıl davada davacılar vekili, karşı davada ise taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Asıl dava, davacıların murislerinden kendilerine intikal eden hisse senedinin miras paylarına göre davalı şirketin pay defterine kaydedilmesi ve hisse senedinin rayiç değerinin tespit edilmesi, karşı dava ise hisse senedinin iptali istemine ilişkindir....

        konu olan taşınmazın arsa birim m² değerinin 270,00 m² x 88.758,00 TL / m² = 23.950.000,00 TL olduğu, davacının dava konusu parseldeki 10/84 hisse payının dava tarihi itibariyle 2.850.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir....

          konu olan taşınmazın arsa birim m² değerinin 270,00 m² x 88.758,00 TL / m² = 23.950.000,00 TL olduğu, davacının dava konusu parseldeki 10/84 hisse payının dava tarihi itibariyle 2.850.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir....

            VEKİLLERİ : DAVALILAR : VEKİLİ : VEKİLLERİ : DAVA : Hisse Devir Sözleşmesinin Geçersizliği Olduğunun Tespiti DAVA TARİHİ : 27/01/2016 KARAR TARİHİ : 23/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2022 Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar ..., ... ve şirket vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı gerçek kişilerin davalı şirketin ortakları olduğunu, müvekkilinin aile şirketindeki bazı işlemlerin devamını sağlamak adına hissedarlardan kardeşi davalı ...'...

              Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller neticesinde menfi tespit davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde de görülebileceği gerekçesi ile yetki itirazı yerinde görülmemiş, dava konusu çek yasal süresi içinde bankaya ibraz edilmediğinden yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge olduğu, ispat yükü kendisinde olan davalının limited şirket hisse devrine dayanarak alacaklı olduğunu belirtmiş ve noter düzenlemeli sözleşme suretini sunmuş ise de bu sözleşemeye göre devredilen hisse değerinin 5.500 TL. olduğu çek bedelinin ise 44.000 TL. olduğu, dava konusu çekten dolayı alacaklı olduğunu davalının ispatlayamadığı çeki ciro yolu ile ele geçiren davalının davacı keşideci ... ile arasında akdi bir ilişkinin bulunmadığı limited şirket hisse devri sözleşmesinin davacı ... ile davalı arasında yapıldığı temel ilişkiye dayalı olarak davalının davacı ...'...

                Davacı vekili; müvekkilinin meskenine su aboneliği kurulması için davalıya başvurduğunu, davalı tarafından kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep edildiğini, bu talebin haksız olduğunu öne sürerek, anılan bedellerden sorumlu olmadığının tespiti ile kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin abonelik tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 404,93 TL kanal katılım ve 2.333,47 TL şebeke hisse bedelinin tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                  Davacı vekili; müvekkilinin meskenine su aboneliği kurulması için davalıya başvurduğunu, davalı tarafından kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep edildiğini, bu talebin haksız olduğunu öne sürerek, anılan bedellerden sorumlu olmadığının tespiti ile kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin abonelik tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 405,94 TL kanal katılım ve 2.333,47 TL şebeke hisse bedelinin tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                    UYAP Entegrasyonu