Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1203 KARAR NO : 2021/642 MAHKEMEMİZİN 2016/1203 ESAS SAYILI DOSYASINDA; DAVA : Hisse Senedinin Devrinin Hükümsüzlüğünün Tespiti DAVA TARİHİ : 02/09/2016 BİRLEŞEN İZMİR 3.ATM'NİN ... ESAS SAYILI DOSYASINDA; DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti ve Hisse Devir İşleminin İptali) DAVA TARİHİ : 26/10/2016 KARAR TARİHİ : 17/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Hisse Senedinin Devrinin Hükümsüzlüğünün Tespiti, Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti ve Hisse Devir İşleminin İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davacının babası ve murisi ...'in 15/09/2014 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçısı olarak davacı ... ile, müteveffanın eşi ... ve çocukları ..., ... ve ...'in kaldığını, ...'...

    davalı şirkette gerek kendisine ait gerekse mirasen intikal eden tüm hisselerinin tespitine ve davacıya teslimine, banka kasasından çıkan ve davacıya teslim edilen hisselerle beraber davacının murisine ait yine davalı şirketin hisseleri ile birlikte tüm hisselerin tamamı üzerinden, bu hisselere dayalı olarak bu hisse senetlerinden doğan haklarla ilgili bugüne kadar yapılmış olan bedelsiz sermaye artışlarından gelen bedelsiz payların ve buna dayalı bedelsiz hisse senetlerinin tespiti ve teslimine, kasadan çıkan hisseler ve bu hisselerden doğan tüm hisse senetlerine isabet eden kar paylarının ait olduğu dönemden geçerli olmak üzere banka reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, davacının sahip olduğu hisselere ve bunlardan doğan hisselere dayalı olarak bedelli sermaye artışları dolayısıyla sahip olunan rüçhan hakları miktarının tespitine ve rüçhan hakları bedellerinin ödenmesi için davacıya süre verilmesine, bunlara dayalı hisse senetlerinin teslimine karar verilmesini talep ve dava...

      Mahallesi 46719 ada 1 parsel üzerinde yer alan 15-B/16 numaralı bağımsız bölüm niteliğindeki konutu için su abonelik işlemini tesis etmek üzere davalı idareye başvurduğunda kendisinden kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak 2.722,76 TL bedel ödemesi gerektiğinin ileri sürüldüğünü, müvekkilinin 28.06.2010 tarihinde söz konusu bedeli davalıya ödediğini, dava konusu taşınmaz için yüklenici kooperatif tarafından arsa değerinin %2 si oranında davalı idareye kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödendiğini, bilahare yapı kullanım izni alındığını, dava konusu taşınmaz ile aynı sitede yer alan diğer taşınmazlar için değişik mahkemelerde görülen davalarda bilirkişilerce yapılan hesaplamalarda davalı idarenin kanal katılım payı ve şebek hisse bedeli adı altında talep edebileceği bedelin ortalama 450 TL olduğunun belirlendiğini, buna rağmen davalı idarenin kendilerinden fahiş miktarda bedel talep ve tahsil etmesinin hukuka aykırı ve haksız olduğunu, dava konusu taşınmazın iskan tarihi...

        aynı baskı unsuru kullanılarak müvekkiline ait %20 hissenin davalı tarafa devrine yönelik 30.12.2010 tarihli hisse devir senedinin imzalattırıldığını, müvekkilinin hisselerinin nominal değeri 400.000,00 TL olmasına rağmen reel-net değerinin daha yüksek olduğunu, davalı tarafça, yapılan hisse devri sonrası müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, anılan hisselerin değerinin tespitini, şimdilik hisselerin nominal bedeli olan 400.000,00 TL’nin hisse devir tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, daha sonra, dava dilekçesindeki talep sonucunu açıklayarak, ikrah hukuki sebebine dayalı olarak 30.12.2010 tarihli hisse devir ferağının ve aynı şekilde ikrah altında imza ettirilen önalım hakkı ve bono teslimi ile ilgili belgelerin geçersiz olduğunun tespitini; şirket hisse devrinin geçerli olduğunun kabulü halinde ise dava dışı Kayıser Madencilik San. ve Tic....

          Somut olayda, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, öncelikle davacının sahih bir şekilde davalı şirkete ortak olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinden mahkemece bilirkişi kuruluna davalının tüm ticari defter ve kayıtları ve ayrıca hisse devir tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketin yapmış olduğu genel kurullara ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri incelettirilmek suretiyle davacıya verilen hisse senedinin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, davacıya hisse devredenin devir tarihi itibariyle davalı şirkette ortak olup olmadığı, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususları açıklığa kavuşturulmalı ve bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşmediği anlaşıldığı taktirde bu aşamadan sonra davacının zararından davalının haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde...

            DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava Türk ticaret kanunu’nun 343. maddesi çerçevesinde açılan ayni sermaye değer tespiti davasıdır. Kanun gereğince şirkete sermaye olarak bir mal varlığı değerinin konulması mümkündür. Bu durumda malın değeri mahkemece kesin olarak belirlenecektir. Bu amaçla taşınmaz başında bilirkişi incelemesi yapılarak rayiç değerin tespit edilmesi uygun görülmüştür. Tespitten önce taşınmaza ait tapu kaydı celp edilmiş, taşınmaz yahut hisse üzerinde herhangi bir takyidat bulunmadığı belirlenmiştir. Keşiften sonra bilirkişi tarafından sunulan 24/07/2020 tarihli raporda taşınmazın tapu kaydı ve imar durumu açıklanmış, mahalli durumu ile taşınmaz değerine etki edecek sebepler tartışılmıştır. Taşınmazın bir imar parseli olduğu nazara alınarak emsal durumu ve taşınmaz üzerinde imal edilebilecek konut sayısı değer tespitinde dikkate alınmıştır. Bilirkişi tüm bu hususları göz önüne alarak taşınmazın piyasa rayiç değerinin 762.500,00-TL olduğunu belirtmiştir....

              Asıl dava, davacıların murislerinden kendilerine intikal eden hisse senedinin miras paylarına göre davalı şirketin pay defterine kaydedilmesi ve hisse senedinin rayiç değerinin tespit edilmesi, karşı dava ise hisse senedinin iptali istemine ilişkindir....

                Her ne kadar davacı kurum harçtan muaf ise de, dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesi verilen kararda istinaf ya da Yargıtay'a başvuru yolunan tespiti açısından önem arz edeceğinden taşınmazın aynına ilişkin davada davaya konu olan taşınmaz değerinin belirlenmesi gerekli olduğundan ilk derece mahkemesince verilen kararın 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- a-4 ve 6. bendi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Antalya 5....

                Dava dilekçesinde dava değerinin tahmini 20.000 TL olarak belirtildiği, mahkemece verilecek kararın istinafa veya temyiz yoluna tabi kararlardan olup olmadığı hususunun tespiti açısından mahallinde keşif yapılarak dava tarihi itibari ile gerçek değerin tespit edilmediği, dosyada mevcut raporlar arasında çelişki olmasına karşın çelişki giderilmeden eksik inceleme ile kararın verildiği, ana dosyada inceleme yapılmadan kararın verildiği görülmektedir. O halde mahkemece yapılması gereken iş dava konusu taşınmazdaki davalıya ait hissenin dava tarihi itibari ile değerinin tespit edilmesi, ana dosya da getirtilerek incelenip raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, verilecek rapor içeriğine göre hisselerde değişme olacak ise hakları etkilenen diğer hissedarların davaya davalı olarak dahil edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....

                nin oğlunun evinde bulunan belge ile öğrendiklerini, hisse senetlerinin sayısı ve değerinin tespit edilemediğini, davalı bankaya yapılan başvuru neticesinde verilen cevapta 0,0002 adet A Grubu ve 189,874 adet C Grubu senet hak edişi ile kaydileştirme işleminin yapıldığının ve birikmiş kar payı tutarının 187,50....

                  UYAP Entegrasyonu