Noterliğinin 21/01/2013 tarihli .... yevmiye sayılı Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi'ne göre, davalı ...'un dava dışı şirketteki hisselerini 165.000,00-TL karşılığında davalı ... ...'ye devrettiği anlaşılmakta, devir bedelinin de nakten ve tamamen alındığı sözleşmede belirtilmektedir. 25/09/2012 tarihli protokolde açıkça bonolar tahsil edildiğinde, protokolde adları yazılı ..., ... ve İhsan ... tarafından hangisine hisse devrinin yapılacağının bildirilmesi üzerine hisse devrinin yapılacağı yazılıdır. Dosya kapsamında protokol hükümlerine göre olması gereken talep bildirimine rastlanılmamış olup, ayrıca protokol uyarınca verilen bonoların ödeme tarihleri beklenmeksizin hisse devrinin yapıldığı görülmektedir. Dava konusu icra takibine dayanak bonoların, davalı ...'un dava dışı şirketteki hisselerinin devri için verildiği, hisse devrinin nasıl, ne zaman ve ne şekilde yapılacağının protokolde hüküm altına alındığı dosya kapsamından anlaşılmakla, davalı ... ile davalı ... ...'...
"İçtihat Metni"Dava, Anonim Şirket hisse devrinin tesbiti isteğine ilişkin olup, temyizen inceleme görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki davada; davacılar anılan hisse devir sözleşmesi ile devraldıkları paylar yönünden ortaklığın tespitini talep etmektedirler. Ancak, daha evvelinde davalılardan ... ...'in ... ...Noterliği'nin 18.12.2009 tarih ve 15417 yevmiye numaralı “anonim şirket hisse devri sözleşmesi”' ile ... Madencilik San. ve Tic. A.Ş.'deki 25 hissesini bütün aktif ve pasifiyle 250.000,00.TL.sına ...'e devir ve temlik ettiği belirlenmiştir. Davalı ... ... ise, aralarında inanç sözleşmesi bulunduğunu, ...'e yapılan 18.12.2009 tarihli hisse devrinin geçersiz olduğunu, daha sonra davacılar ... ve ...'na yaptığı 16.09.2011 tarihli hisse devrinin geçerli olduğunu savunarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmektedir. Bu durumda; Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için, davalı ... ... tarafından davalı ... San. ve Tic, A.Ş.'deki %25 hissesinin davalı ...'...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki muvazaalı hisse devrinin iptali istemine ilişkin davada Ankara 20. Asliye Hukuk ve Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi ve Yargıtay 17 Hukuk dairesince yargı yerinin belirlenmesinden sonra, Ankara 20. Asliye Hukuk ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, muvazaalı hisse devrinin iptali istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/III. Maddesinde; “Yargıtay’ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, Ankara 20. Asliye Hukuk ve Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararları karşısında, Yargıtay 17....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep anonim şirket hisse devrinin geçersizliğinin tespiti ve iptali, yönetim kurulu kararlarının ve genel kurul kararlarının iptali, kar payı alacağının ve hisse devir bedelinin ödenmesi ve şirkete kayyım atanması istemleriyle açılan davada davalı anonim şirketin davalıya ait olan tüm hisselerinin 3. Kişiye devrini önlemeye yönelik olmak üzere HMK'nın 389. Vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep anonim şirket hisse devrinin geçersizliğinin tespiti ve iptali, yönetim kurulu kararlarının ve genel kurul kararlarının iptali, kar payı alacağının ve hisse devir bedelinin ödenmesi ve şirkete kayyım atanması istemleriyle açılan davada davalı anonim şirketin davalıya ait olan tüm hisselerinin 3. Kişiye devrini önlemeye yönelik olmak üzere HMK'nın 389. Vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir....
ün sahip olduğu hisseleri 09.10.2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'e devrettiğini, aynı tarihli ortaklar kurulu kararı ile hisse devrinin onaylandığını ancak kararın altındaki imzanın kendine ait olmadığını iddia etmiş, bilirkişi tarafından yapılan imza incelemesinde de imzanın davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır....
deki payı üzerine haciz şerhinin işlendiğini; üçüncü kişinin borçludan hisse alım-satım işleminin 10.09.2015 tarihinde ve taraflar arasında imzalanmış olan hisse devir protokolü hükümleri çerçevesinde gerçekleştiğini, devir işleminin şirket resmi pay defterine aynı gün Yönetim Kurulunun aldığı kararla işlendiğini iddia ederek davanın kabulü ile mülkiyeti üçüncü kişiye ait hisse üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı, pay devri için Noter Onaylı Devir Sözleşmesi gerektiğini, muvazaalı işlemler yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu, 3. kişi ile borçlu arasında 10.09.2015 tarihinde Hisse Devir Protokolü imzalandığını, borçlunun Seta Tic. Ltd. Ştj.deki payını davacı şirkete devrettiğini, hisse devrinin 10.09.2016 tarih 2015/06 karar no.lu Yönetim Kurulu Kararı ile onaylanarak şirket pay defterine işlendiğini, haciz tarihi itibari ile Seta Tic. Ltd. Şti.'de hissesinin olmadığını beyan etmiştir....
, şirketlerde hisse devir sözleşmesine dayalı davalar TBK 147....
Davacı vekili, davacı şirketin yetkilisi ve ortağı dava dışı Bahri Tuz ile davalı şirketin ortağı ve yetkilisi bulunan Mert Topçuoğlu ile arasında, limited şirket hisse devrinin kararlaştırıldığını, bu hususta noterde hisse devir sözleşmesi akdedildiğini, noter sözleşmesinde devir bedelinin 16.000 TL olarak gözükmesine rağmen devir bedeli olarak banka yoluyla davacı şirket tarafından davalı şirket hesabına 48.000 TL nin ödendiğini, ancak davalı şirketin hisse devrine icazet vermediğini ve hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmediğini ileri sürerek, hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle davalıya ödenen hisse devir bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini istemekte iken davalı vekili ise, taraf şirketlerin arasında sözlü kira akdi bulunduğunu, dava dışı şirket hissedarları arasındaki hisse devrinin davalı şirketi bağlamayacağını, paranın müvekkiline kira bedeli olarak gönderildiğini, aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu savunarak, davanın...