Ancak limited şirketlerde, hisse devrinin hüküm ifade edebilmesi için hisse devrinin hisse devrinin yapıldığı şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydı gerektiği halde bu lüzuma uyulmadığı, pay devrinin şirkete bildirildiğine dair şekil şartının yerine getirildiğini gösterir herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından davalı şirket hakkında erken açılan davanın reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin E. 2017/4053, K. 2019/1088) Her ne kadar davacı tarafından İstanbul Ticaret Odası aleyhine de dava açılmış ise de pay devrinin tespitine ilişkin davanın pay devri yapılan şirket aleyhine açılması gerektiğinden davalı İstanbul Ticaret Odası aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
DAVA : Ticari Şirket Hisse Devrinin İptali/Hisse Bedelinin Tahsili DAVA TARİHİ : 17/08/2020 KARAR TARİHİ : 18/03/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Hisse Devrinin İptali/Hisse Bedelinin Tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin .....A.Ş nezdinde sahip olduğu her biri 1 TL değerinde olan 82.676.400 paya toplamda 82.676.400,00-TL'ye tekabül eden hisselerini davalı ...'na 11/11/2018 tarihinde devrettiğini ve hisse devrinin yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek pay defterine işlendiğini, devir tarihi itibariyle muaccel olan hisse devri bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, bu nedenlerle davalının sahip olduğu hisselerin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ........
ye verildiğini öğrendiğini, müvekkilinin kooperatif ortağı olduğunun tespiti için ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldığından tasfiyenin tamamlanmış sayılamayacağını ileri sürerek, kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tasfiye kurulu üyelerinin vekili, davacı ile dava dışı... arasındaki 01.11.2001 tarihli devir senedinin gerçek bir pay devri olmayıp, borç ilişkisi için yapılan kontrgaranti olduğunu, sözleşmenin 3. maddesinde, borç ödendiğinde hisse devrinin hükümsüz kalacağının düzenlendiğini, 11.09.2008 tarihli "sulh, ibraname ve alındı belgesine" göre borç ödendiğinden davacıya yapılan hisse devrinin hükümsüz kaldığını, davacının kooperatife hiçbir ödemede bulunmadığını, 28.11.2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla davacının kooperatif ortaklığından ayrılma talebi kabul edilerek çıkarılmasına ve ...'...
ın üyeliği Yavuz Şahin'e devrinin geçersiz olduğu, bu devre dayalı olarak davalı ...'a yapılan devrinde dayanağının bulunmadığı, kooperatif 3769 no'lu üyeliğin halen davacıya ait olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı kooperatif vekili ile birleşen davada davalı ... temyiz etmiştir. Dava kooperatif üyelik tespitine ilişkindir. Kooperatif hisse devri bir temlik işlemi olup yazılı olarak yapılmak koşulu ile geçerlidir. Davacı,...'dan devraldığı dava konusu hisseyi yine ...'a 30.03.2011'de devrettiğini kabul etmekte, bu devrin geçersizliği ile ilgili bir iddiada bulunmamaktadır. ...'ın hisseyi devralmasından sonra ihracı kooperatif ile ... arasında bir husumet olup davacıyı ilgilendirmez. ... ihraç edilince hisse devredene geri dönmeyip kooperatifte kalır. Nitekim son devralan ...'ın müracaatı üzerine hisse kooperatif tarafından bu davalıya geçirilmiştir. ...'ın açtığı üyelik tespiti davasında davacının davalı olarak yeraldığı da sabittir....
Noterliğinin 5119 Y.no'lu ....08.2009 tarihli onayı ile Hisse senedi Kabul beyannamesi gereğince 5320 pay ....00 TL'den 53.200 TL hisse tutarını ortağımız ... ...'dan devralarak ....06.2009 tarihinde şirketimiz ortağı olmuşlardır." kaydının yapıldığını ve bu kaydın ....08.2009 tarih ve 5120 nolu noter tasdiki ile onaylattırıldığının anlaşıldığını, müvekkil adına kaydı gereken Ortaklığın bu kez ... adına haksız ve hukuki mesnetten uzak bir şekilde yapıldığını, davalı şirket tarafından ... ...'nın hissesinin ...'e devrinin hem irade fesadına dayalı yani, devredenin gerçek iradesini yansıtmayan, hem de müvekkiline yapılan devri bertaraf etmeye dönük muvazaalı işlemi olup geçerli olmadığını, davalı şirketin hisselerine sahip ortakların hisse devrinin yazılı bir belge veya temlik hükümlerine uygun yazılı bir şekilde devredilmesinin ... hükümleri gereği olduğunu, oysa ... ... hisselerinin ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/08/2022 NUMARASI : 2022/543 Esas İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR : TALEP : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 30/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022 Taraflar arasındaki vekaletin kötüye kullanılması ve muvazaa nedeniyle hisse anonim şirket hisse devrinin kesin hükümsüzlüğünün tespiti ile pay devir işlemlerinin iptali, mümkün olmaması halinde pay bedelinin tespiti ile davacı pay sahibine ödenmesi ile kar payı alacağının tahsili istemleriyle açılan davada ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin %50'sinin ortağı olduğu ... Elektrik Üretim A.Ş.'...
.. hisse devrinin geçerli olmadığı, zira İzmir ......
Davalı tarafça davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.Dava, senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve hisse devrinden kaynaklı olarak davalıya ödendiği iddia edilen 56.663,00 TL'nin iadesi istemine ilişkindir.Davacı tarafça senetlerin devredilen hisselere ilişkin olarak verildiği iddia edilmiş ise de davaya dayanak senetlerin incelenmesinden; senetlerin üzerinde senetlerin şirket hisse devrine ilişkin verildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, dosya içerisinde bulunan 31/01/2022 tarihli------Noterliği'nin------- yevmiye numaralı işlemi ile düzenleme şeklinde yapılan sözleşmede hisse devir bedelinin 50.000,00 TL olduğu, nakden ve tamamen ödendiği ifadelerinin bulunduğu anlaşılmıştır.Davaya konu senetlerin hisse devir sözleşmesi için verildiği hususunun ispat yükü davacıya aittir....
Davacının dava dışı eski şirket yetkilisinin düzenlediği dava konusu senetten dolayı borçlu olmadığını yazılı delilerle ispatlaması gerekir.Türk Borçlar Kanunu 74.madde (Eski BK 53.madde) göre bu konuda açılmış ceza soruşturması var ise bunun sonucunda ceza mahkemesi hakiminin maddi olguyu tespiti hukuk hakimini bağlayacağından mahkemece davacı şirketin davalı hakkındaki soruşturma dosyası sonucunun beklenmesi, sonucuna göre karar vermesi gerekir.Ayrıca davacı şirket yetkilisi hakkında açılan şirkete kayyum tayini ve hisse devrinin iptali davasının sonucunun da işbu davayı etkileyecek nitelikte olması nedeniyle bu davanın sonucunun da beklenerek değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacının şirket ile ortaklık ilişkisinin sona erdiğinin tespiti ile davalı adına gerçekleşen hisse devrinin ticaret sicilinde tescil ve ilanı istemine ilişkin olduğu, davacı ile diğer davalı ... ile birlikte şirketin ortağı oldukları, davacı tarafından ortaklık hissesi diğer davalı ... 'ya noterden devir edildiği, hisse devir sözleşmesinin 27/10/2009 tarihinde yapıldığı, 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, 6762 TTK'nın 520/1-2 maddesi gereğince payın devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade edeceği, devir hususun pay defterine kaydedilmesi için ortaklardan en az 3/4'ün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az 3/4'üne sahip olmasının gerektiği, devir şartları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....