Kuyumculuk şirket sözleşmesinde pay devrine ilişkin hüküm bulunmadığını, hisse devrinin genel kurulca onaylandığını gösteren tescil başvurusunun olmadığını davanın reddinin talep edildiği, Davalı şirketin süresinde cevap dilekçesi ibraz etmediği, Davalı şirketin adresinin mahkememizin yetki çevresinde bulunduğu, mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesi gereğince, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu, devrin bu onayla geçerli olacağı, yine TTK’nın 595/son fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvurunun, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılacağı, bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibariyle ortaklık devrinin gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği, TTK'nın 598/1. fıkrasında '' Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için...
e devrederek ortaklıktan ayrıldığını, ancak hisse devrinin İstanbul Ticaret Odasına tescil ettirilmediğinden mağduriyet yaşadığını, hisse devrinin tespiti ile devrin ticaret sicile tescil ve ilanının yapılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, limited şirket hissesinin devrinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. HMK 114/1-ç m. uyarınca yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması dava şartı olup, taraflarca ileri sürülmese de mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir. HMK 14/2 m. uyarınca ise özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir....
tasdik edilmiş devir sözleşmeleri ile devre muvafakat edildiğini gösteren ortaklar kurulu kararının, noter tasdikli bir örneğinin ticaret sicili memurluğuna verilmesi gerekiyor (ttk md.519). böyle bir muvafakat belgesi düzenlenmemiş ve kesinlikle ticaret siciline sunulmadığı, devir hukuki sürecinin tamamlanmış olup olmadığını incelemesi gerektiği, limited şirket hisse devrinin yasal dayanaklarının hiç birisinin mahkemenin red kararı ile koruduğu hisse devri işleminde söz konusu olmadığı zira mahkeme dava konusu şirket hisse devrinin iptaline ilişkin davayı incelerken HMK uyarınca ticari davalarda belge ile iddia ve savunma esas iken söz konusu hisse devrinin safahati ile nasıl gerçekleştiğine ait hiç bir inceleme yapmadığı, ticaret sicilinde ki devir işlemlerinin celbine bile gerek görmediği ve usule aykırı olarak sadece davalı tanıkları üzerine bir karar tanzim ettiği, eksik inceleme olduğu, yine davalı yanın kendi iddia ve savunmalarında açıkça kamu alacaklarından kaçmak amacı ile hisse...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2020 NUMARASI : 2020/404 ESAS 2020/642 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirket Hisse Devrinin İptali KARAR : Taraflar arasındaki limited şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
a devrettiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde hisse devrinden itibaren 13 yıl geçmesine rağmen davalı şirketin genel kurulunun yapılmadığını, faal olarak görünse de davalı şirkete ulaşılamadığını, ana sözleşmede hisse devri için yasak getirilmediğini, devrin 3 aylık süre içerisinde reddedilmemesi sebebiyle müvekkilinin ortaklıktan çıkmış sayıldığını beyan etmiş ise de hisse devrinin geçerli olabilmesi için somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 6762 sayılı TTK 520. maddesinde öngörülen şartların sağlanmış olması gerektiği, buna göre devrin tamamlanması için gerekli işlemlerden biri eksik olduğunda pay devrinin gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, davacı, şirket hissesini noter sözleşmesi ile devretmiş ise de dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere devrin davalı şirkete bildirilmediği gibi davalı şirketin genel kurul toplantısı yapılmadığı için bu hususta genel kurulda alınmış bir kararın da bulunmaması sebebiyle hisse devrinin onaylandığına dair ortaklar kurulu kararı sunulamadığı, bu...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 10/03/2021 NUMARASI: 2021/182 Esas - 2021/386 Karar DAVA: Bağıştan rücu İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022 Davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; davalı şirketin 1982 yılında müvekkili tarafından kurulduğunu, 2012 yılına kadar yönettiğini, ancak birtakım sebeblerle tüm hisselerini davalı çocukları ve eşine devrettiğini,fakat davalılara yapılan devrin bağışlamanın sebebi dışında kullanıldığını,davalıların şirketi mali açıdan zor durumu soktuklarını, diğer davalının da hisselerini kendisinden habersiz bir şekilde ... isimli şahsa devrettiğini, davalıların hisse devrinin amacına uygun davranmadığını ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle hisse devirlerinin iptali ile müvekkiline iade edilmesi gerektiğini belirterek hisse devirlerinin iptaline ve iadesinin mümkün olmaması...
E. sayılı dosyası ile dosya üzerinden tensip ile birleştirilmesine, davalı tarafından hisse devrine ilişkin edimlerin yerine getirilmediğinden, müvekkili tarafından davalı ...'a davalının taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesine aykırı davrandığının, müvekkiline karşı edimlerini yerine getirmediğinin, bu kapsamda payların devrinin haksız ve hukuka aykırı şekilde davalı tarafa geçtiğinin ve bunun ticaret ticiline tescili yapıldığının tespiti ile davalı tarafından hisse devrine ilişkin edimlerin yerine getirilmediğinden, şirket hisse devrinin iptaline ve kuruluş ana sözleşmesindeki gibi, %50 oranında müvekkilinin hissedar sayılmasına ve ... A.Ş.'...
ya muvazaalı şekilde devrettiği mallara ilişkin derdest davalar bulunduğunu, ana sözleşmenin 6.maddesi uyarınca diğer ortakların yazılı ön muvafakati alınmadan payın devredilemeyeceğini, ana sözleşme hükmünün tüm tarafları bağladığını, hisse devir sözleşmesinin ana sözleşmedeki bağlam kuralına aykırı olduğunu, hisse devrinin şirkete ihbarı için gönderilen ihtarnamenin şirket çalışanına tebliğ edilmediğini, muvazaalı işlem yapıldığını, hisse devrinin tarafın gerçek iradesini yansıtmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Davalılar vekili, müvekkili şirketin tasfiye halinde bulunduğunu, bu nedenle hisse devrinin yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin nama yazılı hisse senetlerinin, ciro ve teslimle birlikte yönetim kurulu kararına dayalı olarak pay defterine kayıt edilmesi ile devredilebileceği, 6762 sayılı TTK'nın 418. maddesi ve şirket anasözleşmenin 9. maddesi uyarınca yönetim kurulunun, hisse devirlerini pay defterine hiçbir neden göstermeden kayıt etmeme yetkisinin bulunduğu, somut olayda da davalı şirket yönetim kurulunun davaya konu hisse senedi devrinin pay defterine tesciline ilişkin bir kararının bulunmadığı, mahkemenin yönetim kurulunun yerine geçerek devrin pay defterine işlenmesi yönünde bir karar vermesinin TTK'nın 418. maddesine aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12.06.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur. Davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığının, kareşi ... tarafından özel yetki içermeyen vekaletnameye dayanılarak davalılardan ....'ye devredildiğini, ...'nün de ...'nın boşandığı eşi olan diğer davalı ...'ya devir yaptığını, vekaletnamede yetki olmadığından hisse devrinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına olan ortaklık kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....