bulunmadığını, kaldı ki geçerli bir hisse devrinin pay defterine işlenmesi borcunun davalı şirkete ait bir borç/yükümlülük olduğunu, diğer yandan hisse devrinin davalı şirketin onayına tabi olmadığını, davalı şirketin kendilerine iletilen devir sözleşmesi uyarınca payların davacı şirket adına tescilini sağlamakla yükümlü olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir....
la yaptıkları sözleşme gereğince şirkette davacıya ait kalan 500 Liralık (%1) hissenin ödemeler yapıldıktan sonra davalı ... tarafından devir alınacağının kararlaştırıldığını, sözkonusu hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğünde ilan ve tescil ettirilmediğini ayrıca geriye kalan 500 Liralık hisseyide almadığını, anılan sebeplerle davacının davalı şirketteki hisse devrinin tespiti ile geriye kalan 500 Liralık (1 payın ) hissesinin de davalı ...'a verilmiş kabul edilerek ortaklığının sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Davalı ... kendi ve şirket adına verdiği cevap dilekçesinde; şirketin hisselerini devir aldığını ancak ekonomik sıkıntılardan dolayı tescili yaptıramadığını, en kısa zamanda tescili yaptıracağını mahkemenin bilgisine sunduğunu beyan etmiştir....
ın hissesini 27.10.2000 tarihli hisse devri senedi ile devraldığını, davalı kooperatife üyelik kaydının yapılması için 03.01.2001 tarihinde ihtarda bulunulmasına rağmen kaydının yapılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile üyeliğinin tesciline, devre konu taşınmazın veya bunun mümkün olmaması halinde muadili bir taşınmazın müvekkili adına tesciline, bunun da mümkün olmaması halinde devre konu taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile bu miktarın faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, ortaklığın devreden tarafından birden çok ortağa devredildiği, devreden ortağın borçları nedeniyle ortaklık payının hacizli olduğu, davacının kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile üyeliğinin tescili talebinin iletildiği tarihte dava dışı ortaklığını devreden ...'...
Gıda Ürünleri Ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin şirket sözleşmesi incelendiğinde; pay devrine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı ve "Kanuni Hükümler" başlıklı 14. maddesinde "Bu şirket sözleşmesinde bulunmayan hususlar hakkında Türk Ticaret Kanununun hükümleri uygulanır." düzenlemesine yer verildiği, bu itibarla da pay devrinin geçerli olabilmesi için genel kurulun onayının şart olduğu, ancak müvekkili Müdürlüğe ilgili şirketin yetkililerince yapılan bir başvuru bulunmadığı gibi buna istinaden müvekkili Müdürlükçe verilmiş bir red kararı da bulunmamadığını, hâl böyleyken; hisse devri işlemine konu şirketin, hisse devrine genel kurulun onay verdiğini ortaya koyan bir tescil başvurusu da, sicil kayıtlarımızda yapılan incelemede saptanamadığını, pay devir sözleşmesinin 08.02.2019 tarihli olmasına karşın, pay devrinin onaylandığı bir genel kurul kararı bulunmadığı gibi; müvekkil Müdürlüğe yapılmış bir başvuru da bulunmadığını, müvekkil Müdürlüğe konuya ilişkin herhangi bir geçerli...
sistematik olarak hedeflediğini, davacının bu yolla haksız kazanç elde etmek istediğini, davacının hisse devrine onay verdiğini, dolayısıyla bu hisse devrinden başından itibaren haberi olduğunu, ilgili davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının hisse devrini öğrendiği tarihten itibaren iki yıl, genel kurulda öğrendiği tarihten itibaren --------- sürenin son gününde bu davanın açıldığını ve kanunu bilmemenin mazeret sayılmayacağını vurgulayarak davacının iyiniyetli olduğunun kabulünün de mümkün olmadığını, davacının hisse devrinden haberi olduğunu ve hisse devrine sözlü olarak onay verdiğini, hisse devrinin usulüne uygun olarak yapıldığına dair ------------- da kendi lehlerine olduğunu ve açılmış olan davanın dava şartı yokluğu, süresinde açılmaması ve haksız mesnetsiz olması sebebiyle, reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi de; davacı tarafın ortak muristen kalan yerlerde de anlaşmaya göre tapu iptali ve tescili istemişse de, limited şirketteki pay devri ve şirket üzerine kayıtlı araç devri birlikte değerlendirildiğinde objektif dava birleşmesi söz konusu olup, üst görevli mahkemenin tüm talepleri birlikte değerlendirmesi gerektiğinden söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur Dava davacılar ile davalılar arasında yapılan anlaşma uyarınca tarafların ortak murisinden gelen taşınmazların tapularının iptal ve tesciline, tarafların ortak oldukları limited şirketteki hisse devrine ve şirket adına kayıtlı araçların trafikte tescillerine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu limited şirkette, bölünmüş payların devrinin olanaklı olduğuna dair düzenlemeleri de içermekte olup, anılan Kanunun 4. maddesi uyarınca bu yönüyle ticari dava niteliğinde olan davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir....
Tüm dosya kapsamına göre: davanın limited şirket hisse devrinin pay defterine işlenmemesi ve ilan edilmemesi nedeni ile söz konusu pay devrinin gerçekleştiğinin tespiti ile bu devrin hükmen tescili istemine ilişkin olduğu, yargılama sürerken davalılar vekilinin davayı kabul ettiklerine ilişkin beyanda bulundukları, kabul beyanının davaya son veren işlemlerden olması nedeni ile davanın kabul nedeni ile kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2014/78 ESAS - 2021/375 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Hisse Devrinin İptali ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya 1....
Oysa, anonim şirket hisse senetlerinin “taşınır mal” hükmünde olduğu, senede bağlanmamış pay senetlerinin devrinin ise “alacağın devre (temliki)” hükümlerine tabi olduğu, TBK’nın 184 ücnü maddesi uyarınca alacağın devrinin “adi yazılı şekle” tabi olduğu izahtan varestedir. Nitekim az önce zikrolunan hisse devir sözleşmesi vasıtasıyla “yazılılık koşulu” gerçekleşmiştir. Açıkça zikredilmese de her sözleşmenin bir taahhüt ve tasarruf safhası bulunmaktadır....
e resmi şekil koşuluna uygun olarak devrettiği, şirket genel kurulunca hisse devrinin kabulü ile devrin pay defterine işlenmesine karar verildiği, hisse devrinin şirket pay defterine işlendiği, pay devrinin ticaret sicilinde tescil edilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....