--arasındaki hileli pay devrinin iptalini, işbu davanın --- dosyası ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış,--- dosyasında celp edilerek dosya içerisine alınmıştır. Mahkememizde ---.., davalısı ... olup, işbu davada davacı şirket aynı davacının---dosyasında, dava dışı ---- aleyhine, davacı şirketin, bahsi geçen davanın davacı ... ---% 50 oranında ortağı olduğu halde, davalı --- hissesini dava dışı ----devir ettiği, davacı şirketin bu --- olup, devire onay imzası taklit edilmek suretiyle sahte imza ile gerçekleştirildiği, bu nedenle--- hisse devrinin hileli ve yokluk --- olduğu iddiası ile hisse devrinin iptali için açtığı davada Mahkemece ----Mahkememizin davalısı hisse ----- verildiği ve Mahkememizde bu nedenle işbu davanın açıldığı anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK 166....
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu şirket hisse devrinin davalı şirketin genel kurul kararı ile kabul edilerek pay defterine işlendiği, yine davalı şirketin tek ortağı olan ve hisselerini devreden davacının yönetim kurulu üyeliğinden istifasının şirketin 17/06/2020 tarihli genel kurul kararıyla kabul edildiği, anonim şirketlerde hisse devrinin ve ortaklık yapısının tescil ve ilana tabi olmadığı, bu şirketlerde pay sahipliğinde 6102 sayılı TTK 499/1 ve 4 m.gereğince şirket pay defterine kaydın hak sahipliğini belirlediği, bu durumda ise davacının hisse devrinin tespiti ile pay defterine işlenmesi ve şirket yönetiminden istifasının tespitine ilişkin talepleri yönünden dava şartı yönündeki hukuki yararın mevcut olmadığı, diğer taraftan davacının şirket hisse devrinin ticaret siciline tesciline ve ilanına yönelik talebi yönünden ise ticaret sicil müdürlüğü tarafından davalı şirkete tescile davet yönünden çıkartılan tebligatın...
Dava, hisse devir sözleşmesinin onayına ilişkin 22.03.2013 ortaklar kurulu kararı ile hisse devrinin iptali, şirket ortaklığına ilişkin işlemlerin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı ile davalı ... arasında Kartal 18. Noterliğince düzenlenen 27.09.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'nin hisselerinin davacıya devri kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin düzenlenmesinden sonra uzun bir süre Eylül Madencilik Toplu Tüketim ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti. tarafından hisse devrinin onayına ilişkin bir karar alınmamış, 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesini müteakip 22.03.2013 tarihli kararla 27.09.2010 tarihli hisse devirleri kabul edilip devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine karar verilmiş, bu karar da 02.04.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Ancak, şirket ortaklarından ..., kararın altındaki mzayı inkar etmiş, soruşturma dosyasına sunulan grafolog raporunda da anılan imzanın ...'...
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava devreden ve devralana karşı açılan muvazaa sebebiyle hisse devrinin geçersizliği, birleşen----- sayılı davası şirkete karşı açılan muvazaa sebebiyle hisse devrinin geçersizliği ve birleşen --- davasının davalı şirketin --- tarihinde yapılan olağan ----- 8 nci gündem maddesinde yer alan ---- iptali istemine ilişkindir. Davacı muvazaa iddiasını hisse devreden ..--- hisse devralan ...-----baba oğul olmalarına, hisse devri yapılması için bir sebep bulunmadığına ve bedel ödenmediğine dayandırmış, asıl gayenin şirket türünün değiştirilmesi için dördüncü ortağı tesis etmek olduğunu iddia etmiştir. Hukukumuzda babanın ----- devri yapamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Üçüncü kişinin muvazaa nedeniyle hisse devrinin iptali davası açabilmesi için bu davayı açmakta bir menfaatinin bulunması gerekir....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, tarafların devir vaadi niteliğinde ön sözleşme yapabilecekleri, buna dayalı olarak TTK. m. 520/4 uyarınca hisse devrinin gerçekleştirilebileceği, ön sözleşmeyi tarafların benimsediği, daha sonra bu sözleşmenin geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, taraflar arasında hisse devrinin yapıldığının ispatlanmış olduğu, hisse bedelinin ödendiğini davalının ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından bu yöndeki talebin reddine; asıl alacak miktarının likid olması, belgeye dayalı olması ve takip tarihinin 05/07/2012 tarihinden önce olması karşısında asıl alacağın %40'ına isabet eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Noterliği tarafından düzenlenen kooperatif hisse devri sözleşmesi ile devraldığını ve hisse devrinin davalı kooperatife tebliğ ettirdiğini, müvekkilinin 08/02/2016 tarihli genel kurula katıldığını, ortaklığı devraldığını gösteren belgeyi genel kurula sunduğunu ve genel kurul yoklama tutanağını devralan ortak olarak imzaladığını, genel kurulda hükümet komiserinin ilgili sözleşmeyi teslim aldığını ve genel kurul tutanaklarına kaydettiğini, müvekkilinin oy kullanmasının engellendiğini ve eski ortak ...'a genel kurulda oy kullandırıldığını ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; hisse devrinin Kooperatife bildirimine ilişkin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını, kooperatif hisse devrinin Genel Kurul toplantısı esnasında öğrenildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
ya da ulaşamadığını, bu sebeple şirket yetkililerine, şirketin karar defterine ve pay defterine ulaşma imkanı olmadığından tescilin sağlanmasının da mümkün olmadığını, bu sebeplerden dolayı müvekkilinin mağdur olduğunu, halen kağıt üzerinde ortak olarak görünmesi nedeniyle devir tarihinden sonraki dönemlerle ilgili SGK pirim borcu, Ticaret Odası aidatlarından sorumlu tutulduğunu fakat müvekkilinin hisse devrinin ve şirketteki ortaklık durumunun sona erdiğinin tespiti ile Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davacı tarafın şirketteki hissesini Denizli 5. Noterliği'nin 03.12.2001 tarih, 22524 yevmiye nolu, hisse devri sözleşmesi ile ... ...'a devretmiş olduğu, devir hususunun pay defterine kaydedilmiş olduğu, ancak Ticaret Siciline bildirilip tescil edilmediği, hisse devrinin tescili için TTK 520 maddesindeki koşulların oluştuğu; bu durumda davacının davalı şirketteki hissesini diğer davalı ... ...'...
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1- Davacılar, davalı şirketin hissedarı iken limited şirket hisse devir sözleşmesi ile hisselerini diğer davalı şahıslara devretmeleri nedeniyle devir tarihinden itibaren davalı şirketle ilgili herhangi bir yükümlülüklerinin kalmadığının tespiti ile hisse devrinin davalılar adına tescili istemiyle işbu davayı açmışlar, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava dilekçesi mümeyyiz davalı tarafa tebliğ edilmediğinden davada usulüne uygun bir şekilde taraf teşkili sağlanmamış ve davalıya kendini savunma hakkı tanınmamıştır. Oysa, Anayasa'nın 36, 1086 sayılı HUMK'nun 73 ve 6100 sayılı HMK'nun 27. maddelerinde taraflar dinlenmeden ve iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden karar verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır....
GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, hisse devrinin şirket tarafından karar defterine işlenmesi davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, hisse devrinin geçerli olup olmadığı ve hisse devrine onay vermeyi reddetmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındadır. Derya KAYA ve davacı T1 tarafından davalı T4'ye çekilen Bakırköy 15. Noterliği'nin 15/01/2018 tarih ve 01460 YN'lu ihtarnamesi ile, 15/01/2018 tarihinde T4'nin ortaklarından Derya Kaya'nın %15 ortaklık payının tamamına ilişkin nama yazılı 1.500 paya karşılık 15.000,00 TL’lik sermaye hak ve hissesinin tamamını şirket ortağı T1 devrettiği, hisse devrinin karar ve pay defterine usulü dairesinde işlenmesi ihbar ve ihtar edilmiştir. T4 Tarafından Derya KAYA ve davacı T1'e çekilen Bakırköy 51....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile limited şirket payının devri şartlarının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 595 inci maddesinde düzenlendiği, davacı, 25.01.2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı şirket hisselerini, davalı ...’a devretmiş ise de karar defterinde söz konusu hisse devrinin yapılabilmesi için alınmış bir karar bulunmadığı, pay defterinde ise dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, öte yandan pay devrinin kabulü, pay defterine kaydı ve ticaret sicilinde tescilinin yapılabilmesi için şirkete veya %50 pay sahibi feri müdahil ...'e noterden bir ihtar gönderilmediği, şirket ana sözleşmesine göre, şirketin diğer ortağının onayı olmadan hisse devrinin yapılamayacağı, feri müdahil, şirketin %50 ortağı ...'in, dava konusu pay devrine muvafakatının bulunmadığı, devrin yasal mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV....