Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/624 Esas KARAR NO : 2022/724 DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/08/2022 KARAR TARİHİ : 16/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin---- itibariyle tek başına sahibi--- konu şirketi --- tarihinde yarı yarıya hisseli olarak davalı ile birlikte müvekkili kurduğunu, --- tarihinde ise müvekkili, davalının hissesini satın aldığını ve noter kanalıyla hisse geçişi sağlandığını, şirketin hisse devrinin sağlanmasından sonra yapılan incelemelerde şirketin banka hesaplarını kontrol eden davalı eski ortağın birçok hukuka aykırı fiili tespit tarafımızca tespit edildiğini, tüm bu işlemlere yönelik izahat vermesi ve haricen alınan tüm paraların iadesi için ----tarihli ihtarname gönderildiğini, bu ihtarname ----- tarihinde tebliğ...

    esas sayılı dosyasında haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalının dava değeri %20'den asağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/15 Esas KARAR NO: 2022/92 DAVA: Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 04/09/2019 KARAR TARİHİ: 03/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi....

        K A R A R 1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı borçlunun yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dairemizin 20.06.2006 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere,dava konusu hisse senetleri ,borçluya ait şirketin davacının da dahil olduğu kişilere devrinden doğan alacak ve borç ilişkisinde borçluya teminat olarak gösterilmiş ,davacı ve borçlunun ancak birlikte açabilecekleri banka kasasında muhafaza sırasında haczedilmiştir.Bu durumda hacizli hisse senetlerinin tek başına davacı 3.kişiye ait olduğunu söylemek mümkün değildir. Öte yandan,istihkak davası sonucunda davanın kabulü halinde sadece dava konusu mal üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken,davanın mülkiyetin tesbiti niteliğinde bir dava olmadığı dikkate alınmaksızın dava konusu hisse senetlerinin mülkiyetinin davacıya ait olduğu yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          Maddeleri kapsamında davalının sorumlu olduğunu belirterek eldeki davaya konu takibi başlatmış ise de, adı geçen işçinin şirketin çalışanı olduğu, işçilik alacağına ilişkin davanın ... tarihinde yani hisse devir protokolünden sonra açılan bir dava olup, işçinin iş akdinin de yine protokolden sonra ... tarihinde fesih edilmiş olduğu, kıdem tazminatının ve yıllık izin alacağının feshe bağlı doğan bir alacak olduğu, dolayısıyla hisse devir protokolünden sonra tamamen işçi işveren ilişkisi kapsamında davacı şirket bünyesinde doğan bu alacakların sözleşme kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalı ...'ın şahsını ilgilendiren bir borç da olmadığı ve davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanı reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davanın REDDİNE 2-Alınması gerekli ...-TL harcın peşin alınan ...-TL harçtan mahsubu ile bakiye ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/111 Esas KARAR NO: 2022/611 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 19/03/2020 KARAR TARİHİ: 13/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı ------- değere haiz payın----- hisselerini davalıya devrettiğini; ---- ilişkin müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, hisse devrinden doğan alacağını müvekkilinin aradan geçen zamana rağmen tahsil edemediğini, alacağı tahsil amacıyla arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamadığını, sermaye şirketlerinde hisse değerlerini gösteren miktarların itibari değere ilişkin olduğunu, o paya isabet eden gerçek bedeli göstermediğini, pay değerinin saptanması için şirketin o tarihteki serbest piyasadaki gerçek değerinin belirlenmesinin gerektiğini, ödemeye ilişkin ispat yükünün...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/138 Esas KARAR NO: 2022/482 DAVA: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/02/2022 KARAR TARİHİ: 09/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan----- çiftinin sahibi ve ortağı; ----- olduğu ---- adresinde ticari faaliyette bulunan ---- bedelle müvekkili tarafından satın ve devir-teslim alındığını, ------Yevmiye sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile ise, resmi devir işlemlerinin ----yapıldığını, akabinde durumun ----- ilan olunduğunu, bir süre sonra sözü edilen işletmenin, ---- tarihinde------ profesyonel işletmeciye kiraya verildiğini, sözü edilen şirket ve işletmenin devir alındıktan yaklaşık ------günü tebliğ edilen ----- sayılı dosyasından gelen ilamlı icra takibi ve ekindeki ------ tarihinde --- isimli müşterinin...

                ın hisse devir sözleşmesi tarihi itibariyle kooperatife 160.321,82 TL borcu bulunduğu, kendisine düşen daireyi ise davacı dışı üçüncü kişiye sattığı, bunun karşısında davacının, ...'ın kooperatif hissesini ....000,00TL karşılığında birikmiş borçları birlikte devralmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, çünkü ödenen veya ödenecek aidatlar karşılığında kooperatiften elde edilmesi beklenen konutun hisse devrinden önce satıldığı, davacının elde etmeyi beklediği yararın ortadan kalktığı, davacının sadece borç devraldığı ve alacaklı durumda olan kooperatifin hisse (borç) devrine izin vermesi durumunda kooperatif ve diğer üyelerin zarar görmesi ihtimalinin söz konusu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .../.... maddesinde "Ortaklık devredilebilir....

                  Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda; astsubay olarak görevli davacının yine teğmen olarak görevli olan davalı ile görev nedeniyle tartışmaları sırasında davalı tarafından davacının hakaret ettiği gerekçesiyle şikayet etmesi neticesinde davacı hakkında açılan kamu davasından beraat etmesi gerekçe gösterilerek,haksız şikayet ve bu dava nedeniyle yurt dışı göreve gönderilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının ödetilmesi isteminde bulunulmuştur. Şu durumda, mahkemece kamu görevlisi olan davalı hakkında, kusuruna dayanılarak açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                    Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılar vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacının maddi ve manevi tazminat isteminin zamanaşımı yönünden usulden reddine, haksız, maddi, hukuki olgu dayanaklarından yoksun kötüniyetli davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. KANAAT VE GEREKÇE Dava, haksız rekabet ve ticari ünvanın ve davacıya ait projenin haksız kullanımı nedeniyle uğranılan kar kaybı ve manevi tazminatın tazmini istemine ilişkindir. TTK 4. Maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılır. TTK'nın 4. Maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı belirtilmiş, 5....

                      UYAP Entegrasyonu