WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 02/09/2013 tarihli Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi resmi nitelikte bir belge olup bu belge uyarınca hisse devir bedelinin aynı gün , nakten ve tamamen ödenmiş olduğunun kayıt altına alındığı, hisse devir bedelinin ödenmediğinin ispatının bu belgenin geçersizliğinin mahkeme kararıyla ispat edilmiş olması veya yazılı başka bir belgeyle ispat edilmesi halinde mümkün olduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesinin, taraflarca hisse devir tarihinden önceki tarihte yapıldığı anlaşılan elektronik posta yazışma içeriklerinin resmi belge niteliğindeki noter devir sözleşmesinin aksini kanıtladığı ve hisse devir bedelinin tamamının davalı tarafından davacılara ödenmediğinin kabulü anlamını taşıyacağı yönündeki kabulünün yerinde olmadığı, devir bedelinin tamamen ve nakten davacılara ödenmiş olduğunun aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı gözetilerek; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kararın ortadan kaldırılarak davanın reddi yönünde...

    in de müvekkili ... gibi şirketin pay sahibi olduğunu, davaya konu protokolde ...isimli şirket ortağının imzasının bulunmadığını, bu bakımdan da bu protokolün geçersiz olduğunu, ayrıca her ne kadar böylesi bir adi protokol imzalanmışsa da protokole taraf olan ...ve ...'in protokolde belirtilen hisse devir bedelini ödemediğini, kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için yapılan protokolün geçerli olduğu varsayılsa dahi hissedar olduğunu iddia eden tarafın hissedar yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, ancak protokol tarihinden bugüne kadar hissedar olduğunu iddia eden davacının şirkette karşı hiç bir sorumluluğunu yerine getirmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir, Deliller : Ticaret sicil kayıtları, protokol, e-postalar, cari hesap kayıtları, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı Gerekçe : Dava, davalı şirkette pay sahibi olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

      Maddesine göre hisse devir sözleşmesine aykırılık iddiasıyla TBK 125. Maddesine göre sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödendiği iddia edilen bedelin iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir.Taraflar arasında 10.02.2016 tarihli hisse devir sözleşmesi yapıldığı noktasında bir ihtilaf bulunmamktadır. Yine hisse devir sözleşmesinde devir bedelinin tahsil edildiği de yazılıdır. Pay senetlerinin kanun gereği nama yazılı pay senedi mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. Fakat taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinin incelemesinde hisse devrinin pay defterine kaydedilmeyeceğinin de kararlaştırıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere hisse devrinde pay defterine kayıt, kurucu bir şart olmayıp ortaklığa ve üçüncü kişilere karşı açıklayıcı niteliktedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 05/05/2016 tarihli vefa sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davacı tarafından davalıya devredilen Antalya ili Elmalı ilçesi Tavullar köyü Köprü Başı mevkinde 977 parselde kayıtlı taşınmazın iadesi ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olup; uyuşmazlık ihtiyati tedbire ilişkindir....

        Noterliğinin 20.07.2012 tarihli ve 16142 yevmiye numaralı "Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi"nin feshi ile iptaline, aynı şekilde kooperatife yapılan devir sözleşmesinin de feshi ve iptaline, üyeliğin tekrar müvekkili adına kayıt ve tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı ... vekili; davanın reddini savunmuş, birleşen davada davalı Tasfiye Halinde S.S. ... ... Kooperatifi cevap dilekçesi vermemiştir....

          A.Ş.’de ortak ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalının ortağı olduğu şirketteki 780 hissesini 29.03.2005 tarihli noterde yapılan hisse devir sözleşmesi ile 19.500.- TL karşılığı kendisine devrettiğini ve bedelini nakden aldığını ancak, hisse devrinin pay defterine işlenmesi taleplerinin yerine getirilmediğini ve hisselerin müvekkili adına pay defterine yazılmadığını ileri sürerek, davalının şirketteki 780 payının pay defterine müvekkili adına yazılması, talebin mümkün olmaması halinde uğranılan zarar karşılığı olarak şimdilik 100.000.- TL’nin ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile talebini 431.668,50 TL’ne yükseltmiştir....

            Şti'de sahip olduğu hissesinin %2,5'ini 10/09/2012 tarihli hisse alım satım satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline 150.000 TL karşılığında satmayı taahhüt ettiğini, 120.000 TL'yi müvekkilinden hukuka ve usule aykırı olarak aldığını, bu paranın ödendiğine ait iki adet dekont olduğunu, limited ortaklıklarda devir sözleşmesi ve devir vaadi sözleşmesinin yazılı şekle tabi olduğunu, tarafların imzalarının noterce onaylanması gerektiğini, dava konusu hisse satış vaadi sözleşmesinde imzaların noterce onaylanmamış olmasının, satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğini doğurmakta olduğunu, davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, yine Ticaret Kanunu'na göre rekabet yasağı, ön alım ve alım hakları gibi konuların sözleşmede olmadığını, davalının bu sözleşmeyi yaparken müvekkilini aldattığını, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalının hukuka ve usule aykırı olan hisse alım satım sözleşmesi vaadine dayalı olarak aldığı 120.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek...

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlığa konu hisse devir vaadi sözleşmesinin imzalanmasından önceki süreçte şirket hissedarı olan davalı gerçek kişilerin hisselerini devretmeyi vaadettikleri davacı şirketi sözleşmenin esaslı unsurlarında yeterli ve doğru olarak bilgilendirdikleri dosya kapsamından sabit olmadığı gibi akdedilen sözleşmenin şeklen geçersiz olduğu gözetildiğinde, geçerli bir sözleşmenin akdedileceği inancıyla sözleşmenin imzalanmasından evvel ve sonrasında bizzat davacı şirket ve gerekse davacı şirket nam ve hesabına davacı ... ... ile dava dışı ... tarafından davalı şirketin icra takibine konu olan işçi borçları ile personel maaşları için yapılan ödemelerden ve davalı şirkete gönderilen muhtelif tutarlı paralar olmak üzere toplam 295.905 TL’den dolayı geçersiz hisse devir vaadinde bulunan davalı gerçek kişiler ile dolaylı olarak sebepsiz zenginleşen davalı şirketin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları,...

                Davalı ... ve arkadaşları vekili, hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ayrıca sözleşmede belirtilen taşınmazın murise ait bir taşınmaz olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ile muris ... arasında yapılan kooperatif hisse devri sözleşmesinin geçerli olduğu, tarafların iradesinin D Blok, 2. Kat, 5 Nolu bağımsız bölüme tekabül eden hissenin devri yönünde olduğu, bu bağımsız bölümün hisse devri sözleşmesine göre muris adına tescilinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, dolayısıyla davacı talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın dava dilekçesinde; aile konutu olan gecekonduyu davalı eşinin diğer davalılara gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile devrettiğini, taraflar arasında gerçekleşen satış vaadi sözleşmesinin olası bir boşanmanın sonuçlarından kurtulmak için mal kaçırmak maksadıyla yapıldığını, gerçek bir devir iradesi olmadığını, bedel ödenmediğini, yapılan işlemin TBK uyarınca muvazaalı olduğunu, TMK m. 194 uyarınca da rızası olmadan yapılan devir işleminin geçersiz olduğunu bu sebeplerle taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece diğer eşin rızası olmaksızın aile konutunun devredilemeyeceğine...

                    UYAP Entegrasyonu