WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'de hisse ortağı olduğunu, şirketin idaresinin ve faaliyetinin abisi T1 tarafından yürütüldüğünü, fikir ayrılıkları nedeniyle 1.496.750 paydan oluşan hissesinin 1.273.500 payını T1'a (abisi), 223.250 payını Güngör Aslan'a (babası) satışını yaparak devrettiğini, hisse senedi satış ve devir işlemleri esnasında kendisine ödeme yapılmadığını, abisi olması nedeniyle aralarında herhangi bir yazılı sözleşmede yapılmadığını, pay ve hisse senedi devir işlemlerinin ve ticaret sicil müdürlüğünde tescil işlerinin abisi tarafından yürütüldüğünü, Denizli 4. Noterliği tarafından gönderilen ihtarın kendisine 07/10/2015 tarihinde ulaştığını, ihtarname ile abisinin hileli işlemler yapıldığını ve kötü niyetli olduğunu anladığını, hisse satışının geçersiz olduğunu ve hisse satışından doğan alacağının bulununduğunu beyanla davalı şirketin bilançosuna kayıtlı demirbaşların piyasa rayiç değerinin tespitini, hisse senedinden doğan alacağının miktarınının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir....

yevmiye numaralı ihtarının tarafına gönderildiğini, ihtarın tarafına 07/10/2015 tarihinde ulaştığını, bu ihtarname ile abisi tarafından tarafına yönelik olarak yapılan hileli işlemlerden ve abisinin kötü niyetinden haberdar olduğunu, hisse devrinin hile nedeniyle hukuken geçersiz olduğunu, davalı abisinin hisse satışından doğan alacağını ödemediğini, tapu devrini de yapmadığını, davaya konu hisseleri hile ile bedelsiz olarak ele geçirdiğini, davaya konu pay ve hisse satış işleminde, usule uygun bir satış/devir sözleşmesinin mevcut bulunmadığını, pay devrine ilişkin pay defterine tarafınca atılmış imza da bulunmadığını, bu hususların yasanın aradığı zorunlu geçerlilik şartları olduğunu, bunların noksanlığının devri geçersiz kıldığını, bu nedenlerle öncelikle ... Anonim Şirketinde şahsına ait olan 1.273.500 pay miktarındaki hissenin davalıya yapılan devrinin hile nedeniyle veya TTK.'nın belirlediği şekil kurallarına uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile davalı ......

    Şirketi arasında yapılan kira sözleşmesinin halen ayakta olduğunun tespiti ve davacı şirket yöneticisinin kira sözleşmesinin feshi ve tahliye taahhüdüne ilişkin işlemlerinin geçersiz olduğunun tespiti talebi olup, temel uyuşmazlık kira sözleşmesinin geçerliliğini koruyup korumadığı noktasında olduğundan ve HMK'nun Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/1.a maddesindeki '' Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları '' düzenlemesi bulunduğundan, mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      nin davacı şirketin borçlarına kefaleti ve katılımının sağlanması amacıyla herhangi bir faaliyetlerinin bulunmadığını, böylelikle sözleşmeyi ihlal ettiğini, peşinatın ve bakiye borç için düzenlenecek senetlerin 75 gün içinde müvekkillerine teslim edilmediğini, davacının sözleşmeyi ihlal etmesi ve cezai şartın tahakkuk etmesi sebebiyle davacıya 22/08/2013 tarihli ihtarnameyi gönderdiklerini, TTK 380 maddesine göre ileri sürülen iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yapılan savunma TMK 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, 26/04/2013 tarihli sözleşmeyle müvekkillerinin hisselerini devir borcu altına girdiğini, bu nitelikte bir hisse devir sözleşmesi şahsi veya ayni herhangi bir teminat alınmaksızın akdedilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dolayısıyla müvekillerinin Siltaş Silis Kumları San. ve Tic. AŞ.'...

        a devrine ilişkin hisse devir sözleşmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline,davalı şirketin 11/04/2007 tarih ve 2007/1 sayılı pay devri konulu müdürlük kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalı şirketin 2 ortaklı olup ortaklarının ... ve ...olduğunun tespitine ve davalı...'ın ortak olmadığının ve pay defterindeki kaydının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Somut olayda, dava konusu hisseyi devreden dava dışı ... ile eşi ... arasında görülen anlaşmalı boşanma davasının 18.07.2011 tarihinde kesinleşerek, boşanma protokolünün kooperatif kayıtlarına işlendiği, bu itibarla davacıya hisse devrinde bulunan dava dışı ...’ın boşanma protokolü gereği artık kooperatif hissesi üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığından davacı ile akdettiği 31.10.2011 tarihli hisse devir sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            un aldatıldığı gerekçesiyle sözleşmenin geçersiz olduğundan bahsedilemeyeceği, sulh ve ibra sözleşmesinde hisse devir bedeline karşılık alınan diğer senetlerin ödenmemesi ise alacak davasının konusu olup protokolün geçersiz sayılmasını gerektirmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, geçersiz limited şirket hisse devir sözleşmesiyle devredilen hisselerin miras payı oranında tescili istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ile davacının babası arasında yapılan hisse devir sözleşmesinin batıl olduğunu, davacının babasının sözleşmenin ifasından sonra vefat ettiğini, sözleşmenin geçersizliği nedeniyle iptali ile murisin davalıya devrettiği limited şirket hisselerinin miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir....

              Noterliği'nin 02.02.2011 tarihli şirket hisse devir sözleşmesi ile şirketin diğer ortakları olan davalılara devrettiğini, ancak işbu devir sözleşmesinin yapıldığı sırada davalıların yeterli paraları olmadığı için devir bedelinin ödenmesinin ayrı bir sözleşme ile kararlaştırıldığını, bu şekilde noter hisse devir sözleşmesindeki bedelden farklı olarak 02.04.2011 tarihli tutanak ile hisse devir sözleşmesinin aksine gerçek devir bedelinin 150.000 TL olarak belirlendiğini, bu sözleşme uyarınca bir kısım bedelin ödendiğini ancak davalıların kalan 20.000 TL'yi ödememeleri üzerine, davalılar aleyhine takip başlattığını, ancak davalıların bu takibe de haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların takibe yönelik itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Her ne kadar hisse devir işleminin şirket tarafından tanınması için kural, genel kurul tarafından onaylanması ise de; takip eden hisse devir işlemleri sonrasında davalı şirketin tek ortaklı limited şirket haline geldiği, şirketin tek ortağının ise davaya konu hisse devir sözleşmesinin devreden tarafında yer alan davalı ...'in olduğu, mevcut hukuki durum karşısında bu olgunun, hisse devir işleminin şirketin yegane ortağı tarafından onaylandığını gösterdiğinden ayrıca genel kurul onayına gerek olmadığının kabulünün gerektiği, zira aksi düşüncenin, şirket sözleşmesinde de devre engel herhangi bir hüküm bulunmaması karşısında davalılar bakımından TMK'nın 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edip hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceği sonuç ve kanaatine varılmakla (Benzer yönde: Yargıtay 11. HD.'...

                  e vermesiyle 3 hissesinin kaldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine, üye kaydının yapılmasına, müvekkilinin ... 170 nolu ve ... 255 nolu parsellerde 3 adet hissesi olduğunun tespitine ve müvekkili adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, kooperatif tarafından 16.06.1995 tarihinde davacı adına düzenlenen ortaklık senedinde hissesinin ... mevkiinde 170 nolu parselde 500 metrekare olduğunun belirtildiği, bunun dışında başka bir hissesinin veya üyeliğinin bulunmadığı, ... ve...'e devrettiği 3 adet hissenin... ... ve ...'dan devraldığı hisseler olduğu,...'e devrettiği hisse için kooperatifte devir işlemlerinin yapıldığı, buna ilişkin hisse devir sözleşmesinin ibraz edildiği ve ...'...

                    UYAP Entegrasyonu