Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

öngörülen usule uygun şekilde, hisseleri temsil eden nama yazılı ilmühaberleri imza, ciro ve devir etmemiş olduğunu, böylelikle, hisse devir işlemleri tamamlanmamış, ortaya geçerli bir devir çıkmadığını, haliyle, davacının iddia etmiş olduğunun aksine, kendisinin Şirket’teki pay sahipliği de dilekçesinde belirttiği oranlara ulaşılamadığını, hakkında tedbir talep olunan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirilmiş olduğundan tedbir talebinin reddi gerekmekte olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın ve tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Dava sebebi devir niyeti olmadan hisse devrinin usul ve yasaya ve şekle aykırı olarak yapıldığı ve davacının tehdit ve baskı altında hisse devrinin gerçekleşmesi olarak dava dilekçesinde açıklanmıştır. TBK nın 39. maddesinde korkutma etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığının bildirilmesi şart koşulmuştur....

    Kararı ile devir ettiğini, işbu devir sözleşmesi ile gerek şirketin eski ortakları gerekse müvekkili ile ...’nın müvekkilinin hisse devrinin 29/11/2010 tarihinde yapılacağı hususunda anlaştıklarını, bu tarihten sonra şirket ortak ...’nın %25 hissesini ...’a 09/03/2010 tarih ve 15 no.lu Ortaklar Kurulu ararı ile devir ettiğini, yine müvekkili ile diğer şirket ortağı ...'...

      sebebi ile mevcut 1.809.447,50 USD bakiye alacağının bulunduğunun tespiti ile işbu bedellerin protokol hükümlerinde belirtilen tarihlerde müvekkilinin hissesi oranında faiziyle ödenmesine, davalılardan ... ve ... adına tanzim edilen senetler nedeniyle şirket hissesi oranında müvekkilin alacaklı olduğunun tespiti ile işbu bedelin müvekkiline ödenmesine, davalıların tümü hakkında hüküm ifade eden 21.02.2009 tarihli belgenin ilk ödeme olan 1.500.000,00 USD'ne ilişkin olup, bu ödemeye münhasır olduğunun kabulüne, aksi halde işbu belgenin hata ve hile sebebiyle iptaline, mümkün olmaz ise, geçersiz yapılan limited şirket hisse devir işleminin iptali ile davacının şirket hisselerinin kendisine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalının yaptıkları sözleşmeye göre müvekkilinin dava dışı limited şirketteki hisselerinin davalıya devrine ilişkin anlaşma yapıldığını, hisse devrinin gerçekleştirildiği halde davalının devir bedelinin 37.000,00 TL’lik kısmını ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının takibe yapmış olduğu itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesinin davacının hisselerini başkasına devretmesi nedeniyle hükümsüz kaldığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

          Noterliğinin 20/01/2016 tarih ... ve .... yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile 1.950.000 TL bedel karşılığında davalı babası ...a devrettiğini, tescil ve ilan işlemlerini yaptırdığını, müvekkiline protokol ile kararlaştırılan hisse devir bedeli olan 2.750.000,00 USD ödenmediğini, davalı baba oğul danışıklı işlemler ile kötü niyetli hareket ettiğini, hisse devir bedeli olan 2.750.000,00 USD ödemeden ve protokole aykırı bir şekilde değerinin çok altında bir bedel gösterilerek müvekkilinin hissesini devrettiğini ve işbu devir hususunu ticaret sicile tescil ettirdiğini, ancak müvekkiline ne protokol ile kararlaştırılan bedel ne devir sözleşmesinde gösterilen bedelin ödenmediğini, davalıların yapmış olduğu hisse devir işlemi vekalet görevinin kötüye kullanılması ve hakkın kötüye kullanılması hukuksal sebepleri ile geçersiz olduğunu, hisse devir bedeli olan 2.750.000,00 USD den şimdilik 5.376 USD nin hisse devir tarihi olan 20/01/2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca...

            Davalı vekili, şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinde ortakların hisselerinin devrinin özel koşula bağlandığını ve hisselerin el değiştirmesi ile şirket dışında .... şahıslara geçmesinin engellenmesinin amaçlandığını, hisse devrinin ana sözleşmeye ve yasaya uygun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından bu sebeple hisse devrinin kabul edilmediğini, davacının şirkette ortaklık sıfatına haiz bulunmadığını, hisse devir işleminden sonraki tarihlerde yapılan genel kurula katılmadığını ve bu yöndeki iddiasını dile getirmediğini, bunun dışında nama yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere geçici ilmuhaber çıkarılmasına rağmen bu ilmuhaberler teslim alınmadığından yasada öngörülen ciro ve teslim koşulunun da oluşmadığını, dolayısıyla geçerli bir devirden bahsedilemeyeceğini, ayrıca hisseyi devreden ortak...'in hisseleri üzerinde hacizler bulunduğundan hisse devrinin uygulanabilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Oysa, dosyada bulunan Beyoğlu ...Noterliğinin 26.04.2010 tarih ... yevmiye nolu pay devir sözleşmesi ile davalı ...'in davalı şirketteki 55.000 TL bedelli yarı ortaklık payını aktif ve pasifleriyle birlikte davacıya devir ettiği ve bu devrin davacı ve davalının imzasını içeren 2010/2 sayılı 26.04.2010 tarihli hisse devir sözleşmesinin uygun bulunduğuna ilişkin ortaklar kurulu kararı ile şirketçe benimsenerek karar alındığı görülmüştür. Ticaret sicil gazetesinin 15.02.2013 tarihli nüshasında bu pay devri ilan edilmiştir. Bu ortaklar kurulu kararına göre davacı aynı zamanda şirketin müdürüdür....

                Kararı, davalı ... ve şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mümeyyiz davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, davalı anonim şirketin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile şirket hisselerinin bir kısmının davacıların murisine aidiyetinin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirketin hisselerinin ihraç edilmemiş nama yazılı oldukları ve bu durumda ancak yazılı temlik ile devredilebilecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı taraf devir tarihi itibariyle şirket hisselerinin hamiline olduklarını savunmuş, mahkemece de davalı şirketin anasözleşmesi getirtilerek devir tarihi itibariyle davalı şirketin hisse senetlerinin niteliği tespit edilmemiştir....

                  Maddesine göre davalının işbu hisse devir bedelini 01.08.2004 tarihinde 10.000 USD, 01.11.2004 tarihinde 40.000 USD, 05.02.2005 tarihinde 100.000 USD, 05.07.2005 tarihinde 100.000 USD, 05.04.2006 tarihinde 100.000 USD, 05.10.2006 tarihinde 150.000 USD, 06.01.2007 tarihinde 250.000 USD ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, kesin vadelerle ödemeyi üstlenmiş olan davalının, bu vadelere ve ödemelere ilişkin ilk 3 ödemeyi yaptığını, bundan sonra herhangi bir ödeme yapmayarak temerrüde düştüğünü, bunun üzerine ayılı takip dosyası ile 550.000 USD asıl alacak ve 204.315,07 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 754.315,07 USD alacağın tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının mernis adresine ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak takibe itiraz ettiğini, hisse devir sözleşmesinin bir örneğinin davalının bizzat kendisinde olduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle takip miktarının %40 ından...

                    UYAP Entegrasyonu