Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 27/04/2014 tarihinde nişan törenlerinin yapıldığını, davalının ailesinin hiç bir sebep göstermeksizin nişanı bozduklarını müvekkiline bildirdiklerini, nişanın bozulmasına rağmen hediyelerin iade edilmediğini belirterek, ziynetleri ayrıntılı sayarak aynen, olmadığı takdirde şimdilik 5.000 TL ile yapılan maddi harcamalar nedeniyle 10.560 TL nin faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacı tarafın nişan salonu giderleri, muhtelif giyim eşyaları giderleri ve diğer nişan masrafları ile ilgili olarak talep etmiş olduğu 10.650 TL maddi tazminat talebinin reddine, davacı tarafın nişan sırasında davalıların müşterek çocuğu ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/06/2014 tarih ve 2011/344-2014/254 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin Hac dönüşü esnasında uçak kalkış saatlerinde 25,5 saat gecikme yaşandığını, davalı şirket personelinin gecikme sebebiyle ortaya çıkan beslenme, uykusuzluk gibi sorunlarla ilgilenmediğini, ayrıca müvekkillerinin 40 kg ağırlığında 1 adet bavullarının kaybedildiğini, bavulun içinde müvekkilerinin yakınlarına aldığı hediyelerin bulunduğunu, müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını ileri sürerek, 1.196,25 Euro maddi tazminatın (tahsil günündeki TL değeri üzerinden) ve 10.000'er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini...

      E. sayılı dosyasındaki raporda davalılara yapılan ödemelerin suç unsuru taşımadığının belirlendiğini, davacı kooperatifin önceki yönetimi ile sonraki yönetimi arasındaki husumet nedeniyle iş bu davanın açıldığını, benzer eylemler isnat edilen ancak yeni yönetime yakın olan bir kısım kişilere karşı aynı davaların açılmadığını, davalıların dağıttığı bir kısım hediyelerin kooperatif deposunda mevcut olmasına rağmen raporda borçlarından mahsup edilmediğini, delillerin davacı kooperatifte bulunması nedeniyle davalıların kendilerini aklayamadıklarını, hem bu çelişkinin giderilmesini hem de davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...davacının davasının kabulüne, 183.193,98 TL. alacağın, temerrüt tarihi olan 08/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve yargılama sırasında vefat eden davalı ... mirasçıları: ..., ..., ..., ..., ... ve ...'...

        Mahkememizce Dava dilekçesinde dava konusu senedin davalının zorlaması ve baskısı ile sadece imza atarak boş senet verildiğine yönelik beyanına istinaden zorlama ve baskıya yönelik yapılan ve zorlamanın açıklanması hususunun davacı vekilinden açıklanması istenilmiş davacı vekili ... duruşmadaki beyanında "müvekkilime fiziki olarak herhangi bir cebir ve şiddet uygulanmamıştır, çocuklarına alınan hediyeleri kendisinin aldığını bu hediyelerin parasını geri ödemesi gerektiğini belirtilerek bu şeklide manevi baskı uygulayarak müvekkilimin çocuklarına davalı tarafından alınan oyuncakların parası istenerek ve müvekkilim çalıştığı sırada senet önüne konularak senedi imzalamazsan çocuklarına hediye olarak aldığım oyuncakların parasını senden alırım şeklinde terkinde bulunarak müvekkilime senet imzalattırılmıştır, müvekkilimde toplam borç bedelinin ve davalının müvekkilimin çocuklarına almış olduğu hediyelerin bedelinin 5.800-TL olduğuna güvenerek senedi bu niyetle rakam yazmadan imzalamıştır, aralarındaki...

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili ile davalının, 2006 yılı içerisinde aynı işyerinde çalıştıkları sırada tanıştıklarını ve evlenmek niyetiyle nişanlandıklarını; ne var ki, tarafların evlenme yolunda attıkları bu adımın, davalının 24 Haziran 2009 tarihinde nişanı bozması ile olumsuzluk ile sonuçlandığını; nişan sebebiyle, müvekkilinin davalıya verdiği hediyelerin iade edilmesi gerektiğini iddia ederek; bu hususta yapılan icra takibine itirazın iptali ile, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tüketici Mahkemesi’nce verilen 09/02/2016 tarih ve 2014/2708-2016/38 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin 27.03.2014 tarihinde ....yolculuğunu davalıya ait uçakla yaptığını, davalıya teslim edilen 2 adet bagajın kaybolduğunu, başvurular sonucunda bu bagajlardan birinin geri verildiğini, ancak diğer bagajının teslim edilmediğini, müvekkilinin başvuru ve taleplerine davalının ilgisiz kalarak oyalama yoluna gittiğini, talepleri iki ay sürüncemede bıraktığını, kayıp bagajın içinde eşyaların, çocuklar ve torunlar için alınan hediyelerin, işitme cihazının bulunduğunu, cihazın bulunacağı düşüncesiyle müvekkilinin yeni işitme cihazı almadığını, kayıp...

              Davaya konu edilen hediyelerin, davacı tarafça davalıya verildiği ve iade edilmemiş olduğu hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Hediye aynen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bedelinin ödenmesine karar verilir. Ancak, somut olayda, davalı dava konusu edilen ziynetlerin davacı tarafa iade edildiği savunmasında bulunmuş, yargılama sırasında beyanlarına başvurulan davalı tanıkları da açık olarak ziynetlerin niteliklerini tek tek sayılmak suretiyle, davalı tarafından davacı tarafa iade edildiğini beyan etmişlerdir. Ne var ki mahkemece, hiçbir gerekçe gösterilmeden ve bu tanık beyanlarına neden itibar edildiği de açıklanmadan, ziynetlerin iade edilmediği kanaatine varıldığı gerekçede belirtilmiştir. İade iddiası, maddi olguya ilişkin olduğu için, tanık ile de ispat edilebilir. Davalı da, ziynetlerin iade edildiğini, dinlettiği tanık beyanları ile ispat etmiştir. Kabule göre ise; HUMK.'...

                Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın davalının anne ve babasına birlikte açılması gerektiğini, talep edilen altınların nişanda takılanlardan çok daha fazla olduğunu, talep edilen hediyelerin çoğunun mutad hediye olduğunu, davalıya gönderilen havalelerin düğün hazırlığı için olmayıp, harçlık olduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece özetle; nişanın davalının kusuru nedeniyle bozulduğu ispatlanamadığı, davalı tanıklarının ziynet eşyalarını davacı tarafa iade ettiklerini belirtmeleri dolayısıyla bu beyan dikkate alınarak ziynet eşyalarının iade edildiği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı arasındaki banka aracılığıyla gönderilen para borcunun iadesine ilişkin İskenderun İcra Müdürlüğünün 2017/9367 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız takip yapıldığını, ancak davalı borçlu herhangi bir borcu olmadığı halde icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve bu itibarla takip işleminin durduğunu, müvekkili ile davalının evlenme kararı aldıklarını, Medeni Kanun'a göre bilindiği üzere nişanlanma evlenme vaadiyle olacağını, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, borçlu davalıya evlilik hazırlıkları ve alışverişi için banka yoluyla para gönderdiğini, davacı ile anlaşamayarak ayrıldıklarını, davalının ise davacıya parayı iade etmediğini, TMK'nın 122.maddesinde nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen mevcut değilse mislen geri verileceğini öngördüğünü....

                  Uyuşmazlık Uyuşmazlık, davalı tarafından nişanın haksız bozulması nedeniyle manevi tazminat, hediyelerin iadesi ve mümkün değilse bedellerinin geri verilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

                    UYAP Entegrasyonu