Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nun 122. maddesinde; "nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır." Somut olayda; taraflar, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarara uğradıklarını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuşlar, mahkemece; TMK'nun 120. maddesine göre bir değerlendirme yapılmayıp, yine nişanın haklı bir sebep olmaksızın hangi tarafça bozulduğu hususu gerekçeli kararda tartışılmamıştır. Tarafların manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Davacı karşı davalı erkek 20.000,00 TL, davalı karşı davacı kadın ise, 30.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2019/625 2021/742 DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde özetle; tarafların tanıştıktan sonra 21/01/2018 yılında nişanlandıklarını, 17/06/2019 tarihin düğün tarihi olarak belirlediklerini ancak düğünden 4 gün önce davalının 7 yıldır birlikte olduğu sevgilisi ile karşılaştıklarını ve ilişkilerinin halen devam ettiğini anladığını, davalının bu durumu inkar edemediğini, bunun üzerine nişan akitlerinin sonra erdiğini, davalının ilişkisinin devam ettiği Songül isimle şahsın müvekkili ile iletişime geçtiğini ve davalı ile kendisinin de evlilik...

Davacı erkek, ziynetler yönünden de istinaf talebinde bulunmuş ise de, karşı dava dilekçesinde düğünde takılan ziynetlerin düğün borçları için ödendiğini beyan ettiği, davacı erkeğin , kadının geri verilmemek üzere ziynetleri kendisine verdiği hususunu ise ispatlayamadığı anlaşıldığından mahkemenin düğün CD'sinden tespit edilen ve davacı kadına takılan ziynetlerin iadesine karar vermesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığından, bu yöndeki istinaf talebinin de reddi gerekmiştir. Bu sebeple davalı-k.davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davalı vekili, davacının banka müşterisi ile profesyonel iş ilişkisinin dışında taşan özel bir ilişki yaşamaya başladığını, bunun güveni zedelediğini, kendisine pahalı hediyeler aldığını, 2.400 TL. tutarındaki borcun da bu kişi tarafından ödendiğini, bu ilişkinin bitmesi üzerine söz konusu müşterinin kendisine silah zoru ile senet imzalattığını, bu senet ile ilgili icra takibi yapıldığını yazılı olarak kabul ettiğini, bu durumun müşteri ile profesyonel anlamda yürümesi gereken iş ilişkisini ve güveni zedelediğini, verilen hediyelerin kabul edildiğini, fesih yazısında haciz ile ilgili bir durumun söz konusu olmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir....

    un ... ile ilgilenmediğini, nişanın sona ermesinde kusurlarının bulunmadığını, davacının gider olarak belirttği harcamaların bir kısmının hiç yapılmadığını bir kısmının ise fahiş olduğunu, mutad olmayan hediyelerin aynen mevcut olması halinde istenebileceğini, talebin ayrı ayrı değilde müştereken ve müteselsilen yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; nişan bozulmasında davalılardan ...'nun kusurlu olduğu, davacılar ... ve ... yönünden; ibraz edilen fatura içeriklerine göre herhangi bir maddi zararları bulunmadığından bu davacıların açtığı maddi tazminat davasının ve yine aynı davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının ise nişanın bozulmasından kaynaklı manevi tazminat talep hakları bulunmadığından reddine karar verilmiş; davacı ... yönünden ise; fatura bedeli toplamı olan 3.196,50 TL'nin ve 15.000,00 TL'nin manevi tazminatın davalı ...'...

      a nişan nedeni ile verilen hediyelerin iadesine ilişkin ilam olduğunu, ancak haciz esnasında muhafaza altına alınan ziynet eşyalarının borçluya nişan sebebiyle takılan ziynet eşyaları olmayıp, müvekkiline ait ziynet eşyaları olduğunu, ayrıca haciz yapılan adresin borçlu ...'ın ikamet adresi olmadığını belirterek haczin kaldırılmasını ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, ... günü davacının mernis kaydında belirtilen adres olan; "..." adresine haciz işlemi için gidildiğini, tüm icra merasimi boyunca davacı tarafından davaya ve hacze konu ziynet eşyalarından hiçbiri için herhangi bir sertifika veya benzeri belge, fotoğraf, ibraz edilmediğini, haciz işlemi esnasında söz konusu adreste ...'ın kişisel eşyaları ile yine ... ...'...

        Şirketi ve Kubuş Kazan tarafından davacıya bir takım hediyeler verildiğini, amirlerinin ve şirketin haberi olmadan bu hediyelerin kabul edildiğinin tespit edildiğini, konu hakkında Etik komitesinin hazırladığı rapor sonrasında en son olarak 24.07.2018 tarihinde savunmasının alındığını, davacının savunmasında tüm hususları kabul ettiğini, mevcut durum üzerine davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "1- Davanın REDDİNE,..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Öldürme Hüküm : Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinin reddine ilişkin ek karar Taksirle öldürme suçundan hükümlünün yasaklanmış haklarının geri verilmesi talebinin reddine ilişkin ek karar hükümlü tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; İncelenen dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında verilen yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinin reddine ilişkin ek karara yönelik hükümlünün yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 26.05.2016 tarihli 2010/183-2011/197 sayılı yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinin reddine ilişkin ek kararın isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Maddesinde belirtilen nedenlerin oluşması durumunda bağıştan dönülmek suretiyle geri istenilebilir. O halde görevli mahkeme Aile Mahkemesi olmayıp genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesidir. 6098 sayılı TBK'nun 295/2(mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 244/2) maddesinde "bağışlanan bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde aykırı davranmış ise" bağışlayanın bağışlama sözünü geri alabileceği ve bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Bağışlamadan rücu davasının rücu sebebinin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerekmektedir. Somut olayda davacıların rücu sebebini Kayseri 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/185 Esas sayılı dosyasında öğrendiği, akabınde de 1 yıllık süre içerisinde iş bu davayı açtığı anlaşıldığından dolayı hak düşürücü sürenin geçmemiş olduğu mahkememizce tespit edilmiştir. Kayseri 6....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Terörizm, Özbekistan'ın Anayasal sistemini değiştirmeye kalkışmak ve suç örgütüne üye olmak Hüküm : Özbekistan devleti makamların geri verme talebi yerinde görülmediğinden, 5237 sayılı TCK'nın 18/5. maddesi uyarınca reddine Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Geri verilmesi istenen şahıs müdafiinin temyizinin kapsamına göre vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Geri verme talebinin TCK'nın 18. maddesi gereğince reddine dair verilen kararda, geri verilmesi istenen şahıs lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, geri verilmesi istenen şahıs vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASI, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu