Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU: TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı Hazine, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, tarım alanına dönüştürülmesi ve ileride ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil ..., imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne fen bilirkişilerinin 16.03.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A), (b1) ve (b2) harfleriyle gösterdikleri taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ile müdahil ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

    ın hak sahibi oldukları gerekçesiyle yazılı şekilde adlarına tescil kararı verilmişse de, adı geçenlerce Hazine adına yapılmış tespite karşı açılmış bir dava olmadığı gibi, davacı tarafça açılan davaya usulünce müdahaleleri de olmamıştır. Olayda 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca hak sahibinin re'sen belirlenmesini zorunlu kılan koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 128 ada 1 sayılı parselin teknik bilirkişi tarafından düzenlenen raporda (A) harfi ile gösterilen bölümde ...'a ait olduğu belirlenen 2/6 payın tespit maliki olan Hazine üzerinde bırakılması, (B) harfi ile gösterilen bölümün de geri kalan bölüm gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Devlet ormanlarının mülkiyet Hazineye intifa hakkı, korunası, kullanılması ve denetlenmesi görevi ise Orman Yönetimine ait olup, istisnalar dışında davacı ... davalı gerçek kişilerin devlet ormanlarındaki zilyetlikleri ve kullanımlarına hukuken değer verilemeyeceği gibi, suç teşkil edeceği, yine 6831 Sayılı Yasanın değişik 2 ve 2/B madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların, Anayasanın 170. maddesinde belirtilen kamu hizmetinin yerine getirilmesi için 2924 Sayılı Yasa gereği Orman Bakanlığının emrine geçeceği, başka bir anlatımla, Orman Bakanlığına tahsis edilmiş sayılacağından 3402 Sayılı Yasanın 17. maddesi ve yine yasalar gereği Hazineye kalan yerler olması nedeniyle, aynı yasanın 18. maddesi hükmü karşısında, orman rejimi dışına çıkarma işlemi Hazine adına yapılacağından, 2896 ve 3302 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan...

        -2- 2018/1885-3575 İlk derece mahkemesince, davanın Orman Yönetimi bakımından esastan; Hazine bakımından husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmekle, ...Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, Hayati Ülkün mirasçılarının çekişmeli 26080 ada 13 parsel sayılı 266.000 m2 yüzölçümlü, arsa niteliğindeki taşınmazda 482/266000 paya; davacı ... Üniversitenin ise 23.05.1991 tarihli satış nedeniyle 14286/266000 paya sahip olduğu, davacı ... aleyhine, tapunun diğer paydaşları Hayati Ülkün mirasçılarının payına kamulaştırmasız el attığı iddiasıyla açılan davada, ...22....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... köyü, 230 ada 27 parsel sayılı 4821,95 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu gerekçesiyle, çalılık niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... Olpak, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti sırasında adına tespit edilen 230 ada 28 parsel ile birleştirilerek adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası fark kamulaştırma bedelinin davacı idare tarafından 15 günlük kesin süre içinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

              Bu işlemde hazine taraf durumunda bulunduğundan çekişmeli parselin yayla niteliğinde olmadığı özel mülkiyete konu teşkil eden yerlerden olduğunun kabulü zorunludur. Mahkemece az yukarıda sözü edilen davalı Hazinenin de taraf olduğu işlemle tesis edilen kayıt davacı Hazineyi bağlayacağından davanın reddi gerektiği düşünülmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, ancak kararı tek paydaş temyiz ettiğinden hükmün onun yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 2/4 pay sahibi davalı ...'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu paya yönelik olarak BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı ile eldeki davada yargılamaya konu payın maliki olan Hazine arasında herhangi bir kiracılık ilişkisi kurulmadığı gibi davacının dava konusu taşınmazda kullandığı bir yer de bulunmamaktadır. Öte yandan, sadece ecrimisil bedeli ödemek zilyetliğin bulunduğuna kesin karine teşkil etmez. Başka bir anlatımla, somut olayda nizalı taşınmazda fiili kullanımı bulunmayan davacının, sadece dava dışı kayıt maliki olan Hazineye ecrimisil bedeli ödemesi, nizalı paya zilyet olduğunun yani fiili hakimiyetinde bulundurduğunun kabulü için yeterli değildir. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazda paylı olarak kayıt maliki olan davalıya karşı TMK.nun 974 ve devamı maddeleri uyarınca üstün ve korunmaya değer zilyetliği bulunmayan davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesi gerekirken, maddi olgu ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın tapu kaydındaki muhdesat bilgilerinde ..., ...’ın bina üzerindeki payı açıkça belirtilmediğinden her bir zilyetlik sahibinin 1/3 paya sahip olduğunun kabulünün gerekeceği, yine muris ...’in 09/07/1997 tarihli devir sözleşmesi ile sahip olduğu payın ½ sini davacıya devrettiği, murisin kalan ( 1/6 ) payının da mirasçılarına payları oranında geçtiği, yine mirasçılar ... ile hem mirasçı hem de tapuda paya sahip ...’nin paylarını farklı tarihlerde davacı ile davalı ...’e devrettikleri gözetilerek davacı ile davalıların çekişmeli binadaki pay oranlarının açıkça saptanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hatalı pay tespiti yapıldığı anlaşılmıştır....

                    Davacı Hazine, yasal süresi içerisinde taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu 250 ada 60 parselin teknik bilirkişi rapor ve krokisinde "A" harfi ile gösterilen 402.96 metrekarelik kısmın kadastro dışı bırakılmasına, kalan 3.808.96 metrekarelik kısmın tespit gibi davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu