Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekilinin temyizine gelince; Dava konusu taşınmazda davacılar 12/20 paya sahip oldukları halde, gerekçesi açıklanmadan düşük bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Köyü 156 parsel sayılı 5.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapuda 1/8 pay sahibi Urkuya (...) Gümüş’ün davanın açıldığı tarihte ölü olduğundan 1/8 paya ilişkin davanın reddine, 156 parselin ... bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 847,80 m2 yüzölçümlü bölümünün 7/8 payının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalılardan ...’ün bu yere yönelik el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 07.11.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....

      Davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bu nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalıların tapu kaydındaki miktar fazlalığının Hazine tapusu kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, tapuda kayıtlı yerin zilyetlik yolu ile kazanılmasının mümkün olmadığı gözetilerek miktar fazlası bölümün Hazine adına aksi halde kadastro tespit gününe dek 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği gözetilerek davalı taraf adına tesciline karar verilmelidir. Mahkemece bu şekilde inceleme ve uygulama yapılmadan tapuların, dava konusu parselin bulunduğu yeri kapsamadığı yönünde görüş bildiren yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup; davalı Hazinenin bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosya içerisindeki bilirkişi raporuna göre, 24 parsel sayılı taşınmazda bulunan Hazine fazlalığı şerhinin dava konusu edilen taşınmaza uygulanması sonucu Hazine payına düşen 11,34 m2 ve davacı payına düşen 7,24 m2 Hazine fazlalığı bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında da Hazine fazlalığı şerhi mevcut olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda, üzerinde bulunan bina nedeniyle satış bedelinin oran kurulmak suretiyle dağıtılmasına karar verilmiş ise de uygulanan bu yöntem arsa bedeli Hazine fazlalığının düşülmesi suretiyle belirlendiğinden doğru değildir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan hak ve mükellefiyetlerle birlikte oran kurularak satışına karar verilmesi gerekirken hatalı hesaplamaya dayalı olarak kurulan oran üzerinden satışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

            Mahallesi çalışma alanında bulunan 556 ada 1 parsel 7290,21, 534 ada 1 parsel 2096,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tesbit edilmişlerdir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve irsen intikale dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parsellerin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazlar üzerinde kadastro tespit tarihine dek davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur....

              Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu 237 ada 25 parselin teknik bilirkişi rapor ve krosinide (A) harfi ile gösterilen 159.94 metrekarelik kısmının kadastro dışı bırakılmasına, 494.15 metrekarelik kısmının aynı parsel altında tespit gibi payları oranında davalılar ..., ..., ...ve ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu 200 ada 5 parselin maki adının “kalyanca” olarak tashihi ile teknik bilirkişi rapor ve krokisinde “A” harfi ile gösterilen 310.98 metrekarelik kısmının taşlık ve kayalık olduğundan kadastro dışı bırakılmasına, kalan 654.98 metrekarelik kısmının davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davacı Hazine, yasal süresi içerisinde taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle edinilmeyeceği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu 227 ada 9 parselin teknik bilirkişi rapor ve krokisinde "A" harfi ile gösterilen 158.94 metrekarelik kısmının kadastro dışı bırakılmasına, kalan 1079.89 metrekarelik kısmın tespit gibi davalılar ... ... ve ... adına 1/2 hisseler oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Davacının temyizine gelince; niza konusu yer bahçe niteliğinde olup, uzun zamandan beri de bu şekilde kullanıldığı dosya kapsamı ile sabittir. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 18.maddesinde de tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerin Hazine adına tescil edileceği hükmünü amirdir. Öyleyse taşınmazın niteliği gözönüne alındığında yasada belirtilen niteliklere sahip olduğu kabul edilmelidir. O halde, davacı Hazinenin tescil talebinin de kabulü gerekirken reddedilmiş olması uygun değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu